Köklü Değişim tarafından Fatih'te bir otelde düzenlenen konferansa birçok farklı İslam ülkelerinden ülkelerden konuşmacı ve misafirler katılım sağladı. Konferansta genel anlamda dünyada yaşanan, özelde ise İslam ülkelerinde yaşanan ekonomik, siyasi, kültürel krizlerin sebepleri ve çözüm önerileri ele alındı.
Yoğun katılımın sağlandığı konferans Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Konferansta bir konuşma yapan Köklü Değişim dergisi yazarlarından Mahmut Kar, krizlerin yaşanmasındaki asıl sebebin İslam'dan uzaklaşmaktan kaynaklandığına dikkat çekti
İslam ülkelerinde yaşanan derin krizin sadece ekonomi ile sınırlı olmadığını vurgulayan Kar, dünyada siyasi anlamda çok ciddi bir krizi olduğunu ve İslam coğrafyasında da batılı ülkelerin el atmasıyla kan ve gözyaşının hâkim olduğunu söyledi.
"Yönetim nizamı düzelmeden hiçbir nizam değişmez"
Kar, "Filistin, Irak, Suriye, Keşmir ve Çin'in istila ettiği Doğu Türkistan'da siyasi istikrarsızlık, siyasi krizler devam ediyor. Çünkü dünyada egemen olan güç, adalet düzenine karşı geliyor. Sorunları bitirecek doğru çözümlere karşı direniyor. Amerika bu krizlerin çözülmesini istemiyor. Onlar sadece sömürgeci egemenliğini devam ettirmek istiyor. Avrupa, Fransa, Almanya, İngiltere, Rusya ve Çin'in de ondan farkı yok. Hepsi aynı acımasız siyaseti takip ediyor. Dünya bugün artık içerisinde yaşanamayacak bir hal aldıysa, dört bir tarafında fakirlik, açlık yoksulluk varsa bunun müsebbibi sadece dünyaya egemen olan kapitalizmdir. Dünyada huzur, refah, güvenlik istiyorsak, yoksulluğun, açlığın, gelir dağılımındaki adaletsizliğin bitmesini istiyorsak öncelikle sorunun kaynağına inmemiz lazım. Bu sorun kapitalizmdir. Yönetim nizamı düzelmeden hiçbir nizam değişmez. Bu nedenle biz bu konferansı İslam hilafetinin kaldırılmasının yıldönümünde yapıyoruz. Bugün hilafetin kaldırılmasının üzerinden tam 95 yıl geçti ve biz 95 yıldır maalesef sahipsiziz. Sorunlarımızın temel sebebi budur." dedi.
"İslam hayat nizamı hayatımızın merkezinde yoksa krizlerin olması kadar doğal bir şey yoktur"
Objektif bir bakış açısıyla bakıldığında krizler dünyasında yaşandığını belirten İlahiyatçı-Yazar Abdullah İmamoğlu, "İçtimai, iktisadi, ahlaki, insanı ve yargı anlamında krizler yaşıyoruz." dedi.
İmamoğlu, "Hayatımızı çepeçevre krizler sarmış durumda. Bu krizlerden nasıl kurtulacağımıza dair birçok çözüm önerisi zikredilebilir ama yaşadığımız bu krizlerin altında yatan esas sorunun tatbiksel anlamda İslam'ın hayatımızdan kaldırılmış olmasında kaynaklandığını düşünüyorum. Temel sebep İslam nizamının hayatımızdan çıkarılmasından kaynaklanıyor. " diye konuştu.
Meselenin daha iyi anlaşılabilmesi için bir örnek veren İmamoğlu, şu ifadelere yer verdi:
"Napolyon kendi açısından varlık ve yokluk anlamı ifade eden bir savaş veriyor. Fakat savaş hiç istediği gibi gitmiyor. Mağlubiyet kapıya dayanmış ve yenilmek üzereyken ordudaki en rütbeli, komutanı çağırarak bunun sebebini soruyor. Napolyon, 'Elimizde bütün imkânlar ve servet varken neden mağlubiyet kapımıza dayandı' şeklinde konuşuyor. Bu durumun sebeplerinin arasında öncelikle barut sıkıntısını sayan komutanın daha diğer sebepleri saymadan Napolyon komutanın ağzını kapatarak, 'Diğerlerine gerek yok. Barutu olmayan bir ordunun kaybetmesi kadar doğal bir şey yoktur' diyor. Onun için krizlere dair birçok sebep sayılabilirken İslam hayat nizamı hayatımızın merkezinde yoksa krizlerin olması kadar doğal bir şey yoktur."
Yapılan konuşmaların ardından konferans yapılan açık oturumlarla devam etti.
İLKHA