Yürüyüşe katılan binlerce kişi Fatih Camii'nden Mavi Marmara şehitlerinin kabirlerinin yer aldığı Edirnekapı Şehitliği'ne ‘Kahrolsun İsrail’ sloganları atarak yürüdü.
Fatih Camisinde bir araya gelen binlerce kişi Mavi Marmara şehitlerinin kabirlerinin yer aldığı Edirnekapı Şehitliği'ne yürüdü. Türkiye’nin birçok ilinden gelen binlerce kişinin katıldığı yürüyüşte “Kudüs’e Selam Direnişe Devam, Kahrolsun İsrail, Yaşasın Filistin direnişi, Mavi Marmara onurumuzdur, Müslüman uyuma kardeşine sahip çık, Şehitlerin yolunu sürdüreceğiz, İstanbul’dan Gazze’ye direnişe bin selam” sloganları atıldı.
İsrail kalleşçe bizi vurdu
Yürüyüşten önce Fatih Camisi avlusunda bir konuşma yapan İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Av. Bülent Yıldırım, “İsrail’in en seçkin askerleri ile baskın yaptığı Mavi Marmara baskının üzerinden beş yıl geçti. Onlar dört dakikada bu gemiyi alırız demişlerdi. Silahsızdık, yetimlere oyuncak götürüyorduk. Bütün dünyaya bunu ilan etmiştik. Bütün dünya bizim yanımızdaydı. BM açıklama yapmıştı. Avrupa Parlamentosu bizim haklı olduğumuzu söylüyordu. Dünya İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargoyu meşru görmüyordu. Biz açık denizlerdeydik, buna rağmen bize saldırdılar. ‘Dört dakikada bu gemiyi alıp onları dünyaya rezil edeceğiz’ dediler. Ama bir buçuk saat sonra biz onlara teslim olduk. Bunların en iyi silahları, bizim gibi silahsız insanlar tarafından alınıp denize döküldü. Ellerindeki silahları aldık, yaralılarını tedavi ettik. Ama onlar kalleşçe, haince, korkakça bizi vurdular.” dedi.
Kudüs kırmızı çizgimizdir
Kudüs’ün Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu söyleyen Yıldırım, “Kudüs, tevhidin merkezi ve Peygamberler şehridir. Kudüs’süz bir İslam olmaz. Kudüs’ü yüreğinde yaşamayanın imanı zayıftır. Kudüs kurtarılması gereken bir beldedir. Buradan İsrail’e sesleniyorum; Kudüs’ü işgal ettim diye sevinmeyin. İşgal ettiğiniz bütün Filistin topraklarını Allah’ın izniyle elinizden alacağız. Bir gün ansızın geleceğiz ve siz de bunu göreceksiniz” diye konuştu.
Bu yürüyüş Kudüs yürüyüşüdür
Mavi Marmara’nın Müslümanların Kudüs yürüyüşünü temsil ettiğini ifade eden Yıldırım, “ Bu halkı Selahaddin’nin ruhu ile birleştirdik. Kudüs’e yürüyeceğiz, Mescid-i Aksa’da alnımızı secdeye koyacağız. Bu yürüyüş Kudüs yürüyüşüdür. Kudüs sadece İsrail’in işgal ettiği topraklar değildir. Türkiye’nin bir kısmı, Kıbrıs, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Filistin ile birlikte hepsi Kudüs’tür. Bilin ki Selahaddin döneminden nasıl hep beraber mücadele edip Kudüs’ü kurtardıysak, yine aynı şekilde Kudüs’ü kurtarıp sizi Akdeniz’e dökeceğiz. Kudüs yürüyüşü başlamıştır ve bu yürüyüş Mescid-i Aksa’da sonlanacaktır.” ifadelerini kullandı.
Gazze’ye yönelik sesiz bir soykırım uygulanıyor
İsrail’in sekiz yıldır Gazze’ye uyguladığı insanlık dışı ablukanın devam ettiğine dikkat çeken Yıldırım, “Netenyahu ve yandaşları Hitler gibi yapıyor. İsrailli yöneticilerin Hitlerin çocuğu olduklarından hiç şüphem yok. Hitler ile Gazze’de çocukları öldüren Netenyahu arasında ne fark var? Tam sekiz yıldır Gazze’ye yönelik sessiz bir soykırım uygulanıyor. Ey dünya ayağa kalk. İsrail, dünyada hiç kullanılmayan silahları Gazze’de kullanıldı. İsrail şu ana kadar Gazze’ye yaptığı saldırılardan sonra yaptığı bütün anlaşmalara uymayan yalancı bir suç örgütüdür.” dedi.
İki müjde bekliyoruz
Önümüzdeki günlerde iki sevindirici haber almayı beklediklerini ifade eden Yıldırım, “Birincisi Türkiye’de İsrail askeri istemiyoruz kampanyasıydı. 1993 yılında bakanlar kurulu kararı ile İsrail’de askerlik yapanların Türkiye’de askerlikten muaf olduğu kararı çıktı. Bu kararın iptal olması için yüzbinlerce dilekçe yazıldı. Bu kararın yine Bakanlar Kurulu kararı ile kaldırılmasını bekliyoruz. İkincisi ise, İsrail ilk defa mahkemelerde yargılandı ve arama kararı çıkarıldı. Haklarında arama kararı çıkartılanlar 40 ülkeye gidemiyorlar. Bu karar İnterpol’e verildikten sonra bu işgalciler, işgal ettikleri Filistin toprakları dışında hiçbir yere gidemeyecekler. Bu kırmızı bültenin İnterpol’e gönderilmesini bekliyoruz” diye konuştu.
İsrail’e vize uygulansın
Türkiye’ye gelen İsraillileri için vize uygulaması başlatılması gerektiğini dile getiren Yıldırım, “Seçim öncesi bütün partilere seslenmek istiyorum. Filistin’i asla unutmayın. Türkiye’ye gelen Filistinlilerden vize isteniyor ama, İsraillilerden vize istenmiyor. İsrail’e vize uygulansın, çünkü İsrail Türkiye vatandaşlarına vize uyguluyor. Biz bunu talep ediyoruz. İsrailliler Mavi Marmara’ya katılan birçok kişiye ‘sizi Türkiye’de öldüreceğiz’ şeklinde tehdit ettiler. İsrail’den vizesiz gelenler buraya suikast için mi, yoksa başka bir şey mi için geliyorlar bilmiyoruz. Bunun için vize uygulanmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Programda bir konuşma yapan Şehit Furkan Doğan’ın babası Ahmet Doğan’da “31 Mayıs 2010 yılındaki İsrail katliamının üzerinden tam beş yıl geçti. Beş yıl önce Fatih Camisinde bu günlerde Furkan’ın cenaze namazını burada kılmıştık. Bu gün yine şehitlerimizi anıyoruz. Hepinizden Allah razı olsun diyorum. Furkan’ın annesi onu yetiştirirken, Allah nidalarıyla ninniler söyleterek onu büyüttü. Genç kızlarımızın da çocuklarını büyük hedefler için büyütmesi, yeni Furkanlar doğurmalarını ve Furkani bir gençliğin yetişmesi için dua ediyoruz, örnek olmasını istiyoruz. Mavi Marmara yola çıkarken, kimse böyle bir saldırı olacağını düşünmemişti. Furkan’da bu gemiye bindi. Allah ona şehitliği nasip etti. Bu dünyanın kirlerine, pisliklerine ve günahlarına bulaşmadan Allah onu yanına aldı. Biz hiçbir zaman buna üzülmedik ve pişman olmadık. Biz bu dava yolunda her zaman şehit olmaya hazırız. Allah’ın huzuruna şehit olarak varmak, hepimizin en büyük arzusudur” dedi.
Gazze boğulmak üzeredir
Gazze’ye yönelik devam eden ablukanın kaldırılması için yeni Mavi Marmaraların yola çıkması gerektiğini belirten Doğan, “Mavi Marmara katliamından sonra Gazze’nin durumunda bir düzelme olmuştu. Ama bugün çok daha kötü bir durumdadır. Gazze’yi unutturmaya çalışıyorlar. Gazze’nin nefes boruları kesilmiş durumdadır. Sisi’nin Mısır’da darbe yapıp İsrail ile iş birliği yaparak, Gazze’nin tünellerini kapatmasından sonra Gazze bugün perişan bir durumdadır. Gazze boğulmak üzeredir. Bizim çok acilen yeni mavi Marmaralar yola çıkartmamamız lazım” diye konuştu.
Kudüs’ün kurtuluşu İslam ümmetinin kurtuluşu olacaktır
Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak ise yaptığı konuşmada “Biz Kudüs’ü kurtaracağız, Kudüs bizi kurtaracak. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Kudüs kurtulmadan hiçbir Müslüman huzur içinde olamaz. Onun için Mavi Marmara Davası sadece mazlum bir halka insani yardım davası değil, bizim için bir din davasıdır. Filistin davası bizim için bir insanlık ve tarih davasıdır. Anadolu’nun işgali, Filistin topraklarından başlamıştır. Onun için Filistin Davası, Mavi Marmara Davası, bizim kendi öz davamızdır. Kudüs’ün kurtuluşu sadece Filistin halkının kurtuluşu olmayacak, İslam ümmetinin kurtuluşu olacaktır. Sadece İslam ümmetinin değil insanlığın kurtuluşu olacak. Çünkü biz, alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiyiz. Haksızlık kimden gelirse gelsin, mazlumdan yana zalime karşı olacağız” dedi.
Terörist İsrail insanlığını utancıdır
Mavi Marmara’nın başlattığı yürüyüşün ezilen halkların özgürlüğü ve Kudüs’ü özgürleştirecek büyük yürüyüşün başlangıcı olduğunu söyleyen Memur Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu, “Sadece insani yardım taşıyan gemiye baskın yapan İsrail askerleri, sivil insanları vurdular. Bu onların insanlıktan nasıl çıktıklarının belgesidir. Kahrolsun Siyonizm, kahrolsun emperyalizm. Terörist İsrail insanlığın utancıdır. İsrail’in suç ortağı olan emperyalistleri, AB’yi, Amerika’yı, Çin’i ve Rusya’yı kınıyorum. Vahşete seyirci kalmak suça ortak olmaktır. Halkı Müslüman ülkelerin sessizliği ise katilleri cesaretlendiriyor” dedi.
Zafer yürüyüşü başlatan Mavi Marmara gazilerine ve şehitlerine selam olsun
Türkiye’nin İsrail ile olan bütün ticari ilişkilerine son vermesi gerektiğini ifade eden Uslu, “Teröriste İsrail ve onun kuklaları yaptıklarının hesabını verecektir. Kudüs Müslümanlarındır. Kudüs’e başka etiket yapıştırmaya çalışanlar, her iki dünyada da düşmanımızdır. Kudüs fethedilinceye kadar, bütün Müslümanlar direnişe devam etmelidir. Kudüs özgürleşecek. Hep beraber Mescid-i Aksa’da namazımızı kılacağız. Bu zafer yürüyüşünü başlatan Mavi Marmara gazilerine ve şehitlerine selam olsun. İçimizde ise Mavi Marmara’ya yapılan hain saldırı karşısında ‘ama’ ve ‘ancak’ ile başlayan cümleler kuranlar, katliamları dolaylı olarak meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Bizim şehitlerimiz varken, terörist İsrail’den izin alınması gerektiğini söyleyenlere hesabını soracağız ve onları affetmeyeceğiz. Bu zillettir. Öldüreni değil, öleni suçlamaya çalışmak rezalettir.” şeklinde konuştu.
(Şükrü Gündüz / İLKHA)