Başakşehir Mehmet Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonunda düzenlenen program yoğun katılımla gerçekleşti. Devlet erkânından da misafirlerin iştirak ettiği programa konuşmacı olarak Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan katıldı.
Kurra Hafız Davut Kızılkaya'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, İnsan Toplum ve Medeniyet Konfederasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Gülyurt'un açılış konuşmasıyla devam etti.
Son kale aile temasını çok önceden belirlediklerini ve Hazreti Muhammed'in dünyaya teşriflerinin yıldönümü olan "Mevlid Kandili" münasebetiyle diyanetin de temayı aile olarak seçmesinin güzel bir tevafuk olduğunu belirten Gülyurt, Hazreti Muhammed'in aile üzerine söylediği "Sizin en hayırlınız ailesine en hayırlı olanınızdır" ve " Evlenen kişi dininin yarısını kurtarmıştır" hadisi şeriflerini hatırlattı.
Gülyurt, "Aile toplumumuzun temel yapısını oluşturuyor. Temel yapı taşımızda bozukluk olursa toplum bozulur. Ailenin bozulmaması için üzerimize düşeni yapmalıyız." dedi.
Batı toplumunun aile yapısından uzak olduğunu ve ciddi manada depresyon ilaçları kullandıklarını, hatta bunun derecesinin kanalizasyon atıklarından tespit edildiğini söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise görünüşte ihtişamlı olan batının içinin çürük olduğunu ifade etti.
Kapitalizmin önce hasta ettiğini sonra da tedavi için ilaç ürettiğini belirten Tarhan, bu şekilde mutsuz insanların çoğaldığını ve şimdi de mutsuz insanlar için çözüm bulmaya çalıştıklarını ifade etti.
İngiltere'de 2018 yılında yalnızlıktan sorumlu bir bakanlığın kurulduğunu hatırlatan Tarhan, Harvard Üniversitesinin de 2015 yılında İslami değerleri esas alan bir dersi okutmaya başladığını söyledi.
2018 yılında Yale Üniversitesinin "Mutluluk" adıyla bir dersi müfredatına aldığını ve bu derse bin 200 öğrencinin başvurduğunu vurgulayan Tarhan, gelen yoğun talep üzerine eğitimin tek sınıfta verilemediğini ve birkaç parçaya ayrılarak ders verildiğini ifade etti.
Tarhan, "Eskiden Amerika'da başarı konferansları veriliyordu. Şimdi mutluluk konferansları veriliyor. Çünkü başarı tatmin etmiyor. Kapitalist sistem başarıyla oluşan tüketimin üretimi arttırdığı felsefesi vardı. Öyle olunca da 10 kişiden 3'ü mutlu olabiliyor. 'İnsanların büyük çoğunluğunu kapsamayan bu sistem insanlığın yararına değildir' diyen kapitalizm şu anda öz eleştiri yapıyor." diye konuştu.
Tarhan, son olarak şu ifadeleri kaydetti: "Ailede 'sekülerizm, sosyal anemi ve bireysellik' diye 3 hastalık var. Sekülerizm ile dünyevileşerek vicdani sorumluluğu zayıflayan ve bencilleşen insan aileyi ayak bağı olarak görüyor. TDK bunu dünyacılık olarak çeviriyor. Sadece dünya hayatı varmış gibi yaşamak, ölüm ve ötesini düşünmemektir. Günümüzde en dindar dediğimiz insanda bile bu hastalık var." dedi.
İLKHA