İstanbul`un İlk Camisi Yeniden İbadete Açıldı

İstanbul`un ilk camisi ``Arap Camisi`` yeniden ibadete açıldı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Vakıflar Genel Müdürlüğü`nün ``ecdat yadigarlarını`` bir bir restore ettiğini belirterek, son 10 yılda 4 bine yakın cami, külliye, imaret, kervansaray ve bunların benzerlerinin imar edildiğini, restore edildiğini ve açıldığını kaydetti.

İstanbul`u kuşatmaya gelen İslam orduları tarafından 717 yılında yapıldığı bilinen Beyoğlu`ndaki Arap Camisi, restorasyonunun tamamlanmasının ardından, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç`ın katılımıyla yeniden ibadete açıldı.

"Bir Nadide İnci"

Başbakan Yardımcısı Arınç, teravih namazı öncesi yapılan açılışta, Arap Camisi`ni ``bir nadide inci`` şeklinde tanımladı.

Daha önce Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu bitirilen Fatih, Süleymaniye, Mihrimah Sultan, Pertevniyal Sultan, Yavuz Selim ve Kılıç Ali Camilerinin hizmete açıldığını hatırlatan Arınç, Başbakan Erdoğan`ın Irak Meclis Başkanı Nuceyfi ile bir iftar yemeğinde buluştuğunu ve açılışı yapmak
üzere kendisini görevlendirdiğini belirterek, Erdoğan`ın iyi dileklerini iletti.

Arınç, ``Vakıflar Genel Müdürlüğü, ecdat yadigarlarını bir bir restore ediyor. Son 10 yılda 4 bine yakın cami, külliye, imaret, kervansaray ve bunların benzerleri imar edildi, restore edildi ve açıldı. Katrilyonluk bir sermayeyi bu açılışlar için kullandık. Allah işimize bereket verdi ve böyle güzel eserleri ayağa kaldırmak için büyük bir gayretle çalıştık`` dedi.

Arap Camisi`nin ilk defa duyduğunda nerede olduğunu bilemediğini ifade eden Arınç, ``Karaköy`e geldim ama `Bu dükkanların arasında böyle cami olur mu?` diye tereddüt ettim. Adeta bir istiridye içindeki inci gibi kendini saklamıştı. Buraya girdiğimizde bu muhteşem eseri gördük ve ecdattan bugüne, daha doğrusu
Müslümanların İstanbul`u kuşatma altına aldığı tarihten bu yana, pek çok defalar restorasyon geçirmiş, yanmış, zelzeleden zarar görmüş, en sonunda da biz, 2-2,5 yıl içerisinde, hatta biraz daha fazla, bu güzel eseri ihya etmişiz`` diye konuştu.

Arınç, caminin, Haliç`in Galata yakasındaki en büyük camisi olduğuna değinerek, caminin tarihçesine ilişkin bilgi verdi.Vakıflar Genel Müdürlüğü`nün, caminin restorasyon projelerini 2008 yılında hazırladığını dile getiren Arınç, İstanbul Kültür Başkenti Ajansı`nın caminin onarımı için 3 milyon liraya yakın harcamada bulunup birinci etabı tamamladığını, Vakıflar Genel Müdürlüğünün de ikinci etabı 2 milyon liralık harcamayla tamamlandığını anlattı.

``İnşallah En Kısa Zamanda Trabzon Ayasofya Camisi`ni Hep Beraber Açarız``

Camilere sahip çıktıklarını ifade eden Arınç, Arap Camisi`nin bin 295 yıldır ayakta durma mücadelesi verdiğini, Bursa`nın İznik ilçesindeki Ayasofya Camisi`nin 700 yıldan bu yana ibadet edilen bir ibadethane olduğunu, daha sonraları ibadethane olmaktan çıkarıldığını, ancak kendilerinin bunu ibadete
açtığını anlattı.

Arınç, ikinci müjdelerinin Trabzon`daki Ayasofya Camisi`nin açılması olduğunu dile getirerek, ``Trabzon Ayasofya Camisi de bugüne kadar aslında aslında hiç olmadığı şekliyle maalesef müze haline getirilmiştir. Bizim dönemimizde böyle bir şey olamaz. Camiler Allah`a ibadet edilen yerlerdir, hiçbir
kanun onu asıl maksadından başka bir yere götüremez. İnşallah en kısa zamanda Trabzon Ayasofya Camisi`ni hep beraber açarız. Başkanım bizi hep beraber otobüslere koyar, Trabzon`a gideriz bir cuma namazı da inşallah orada, ecdadımızın camisinde `Allahu Ekber` diyerek, saf tutarız`` diye konuştu.
Arap Camisi Yardımlaşma Derneği tarafından bir hediye sunulan Arınç, camide namaz kıldıktan sonra, teravih namazına katılmayarak buradan ayrıldı.

``Bu Muhteşem Eseri, Haliç ile Bütünleştirmeliyiz``
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da, Arap Camisi`nin, İstanbul ile simgeleşmiş, çok özgün bir yapı olduğunu belirtti.

Türkiye`nin hemen hemen her yerinde Selçuklular`dan bu yana çok önemli eserler bulunduğunu, bunların bazılarının terk edildiğini, bazılarının yok olduğunu dile getiren Yazıcı, ``1998-2002 yılları arasında Türkiye`de onarımı, restorasyonu yapılan eser sayısı 46 ama şu 9-10 yılda sanırım 6 bini geçmiş durumda. Bu eserlere ne denli değer verdiğimizin göstergesi`` diye konuştu.

Yazıcı, Arap Camisi için yeterli onarım kaynağı kullanıldığına ve çevre düzenlemesinin yapıldığına değinerek, ``Burada çok önemli bir arzum var. Başbakanımız da sanırım öyle düşünüyor. Belki Başbakan Yardımcım söz etti, tekrar olacak. Ama bu caminin, denizle bütünleşmesi lazım, şu sahille bütünleşmesi
lazım. Dolayısıyla bu caminin önünün, tabii ki oradakileri mağdur etmeden, onların da hakkı, hukuku ne ise hukuk ölçüleri içerisinde gözetmek suretiyle bu muhteşem eseri, şu cadde ile şu Haliç ile bütünleştirmeliyiz`` dedi.

Arap Camisi

Caminin restorasyon ihalesi, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından gerçekleştirildi. İki kurumun işbirliğinde gerçekleştirilen onarım, restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları, ajansın kapandığı Mayıs 2011`den itibaren Vakıflar Genel Müdürlüğü`nce yürütüldü.

Beyoğlu`nda Arap Camisi Mahallesi`nde bulunan Arap Camisi, Haliç`in Galata yakasındaki en büyük camisi olarak dikkati çekiyor.Dikdörtgen planlı ve gotik tarzdaki caminin içinde mihrap bölümünde gotik mimarisinin en başta gelen özelliği olan kaburgalı tonozlar bulunuyor.Yapının esasının, İstanbul`u kuşatmaya gelen İslam orduları tarafından 716-717 yıllarında kurulduğu biliniyor.

3. Mehmed döneminde onarım gören camiye, 1731`deki Galata yangınının ardından 1734`te, Galata`nın bu bölgesinde hayır eserleri yaptıran 1. Mahmud`un annesi Saliha Sultan tarafından restore edilerek yeni bir şadırvan yaptırıldı.

Arap Camisi`nin, 1807 yılındaki yangın sonrası yapılan onarımı sırasında, Divan-ı Hümayun katiplerinden Hacı Emin Efendi tarafından tarihçesi yazılarak taşa işlendi ve mihrabın sağındaki duvara konuldu. Bu manzumede caminin esasının Mesleme bin Abdül Melik`e dayandığı anlatılıyor.Caminin 1868`de 2. Mahmud`un kızı Adile Sultan ve kocası Mehmet Ali Paşa tarafından yaptırılan diğer bir büyük onarımında, avluda bir sarnıç ve şadırvan inşa edildi.

1913 yılındaki onarımda da binaya son cemaat yeri ilave edildi ve mahfiller ahşap direkler üzerinde yeniden inşa edildi.Camide son olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü`nce 2008 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları, bir süre önce tamamlandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İslam Ve Kuran Haberleri

2025 hac kayıtları 15 Kasım'a kadar yapılabilecek
"Gıdada haram ve helale dikkat edilmemesi toplumsal çöküntüye neden olur"
Kazasının olup olmadığıyla ilgili şüphesi bulunan kimsenin durumu
Kurban edilen hayvan kanının alna sürülmesi doğru mudur?
Namazda gözleri kapatmak mekruh mudur?