Sabah'ta yer alan habere göre; Türkiye, dün sabah yolsuzluk operasyonuyla uyanırken Ankara'da operasyonun arka planıyla ilgili kritik değerlendirmeler yapıldı. Başkent kulislerindeki ilk değerlendirme "bu olayın hukuki boyutundan ziyade siyasi mühendislik tarafı ağır basıyor" şeklinde oldu. Hedefin, 30 Mart yerel seçimleri ve Cumhurbaşkanı seçimleri öncesi siyaseti dizayn etme arayışı olduğu belirtildi. Bu girişim "milli iradeyi çarpıtma denemesi" olarak nitelendirildi. Bir süredir Ankara kulislerinde, daha önce CHP ve MHP'ye yapılan kaset operasyonunun bir benzerinin yeniden sahneleneceği iddiası dile getiriliyordu. Ancak dershane tartışmaları sonrasında kaset senaryosu deşifre olunca 2008 yılındaki bir iddiaya dayanan ve son bir yıldır teknik takiple sürdürüldüğü belirtilen mali operasyonun düğmesine basıldığı sonucuna varıldı.
İHBAR 5 YIL ÖNCE
İddialara göre, 2008 yılında Mali Suçları Araştırma Kurulu'na (MASAK) Kapalıçarşı üzerinden altın ve sigara ticareti yoluyla para aklandığı ihbarında bulunuldu. Bunun üzerine geçtiğimiz yıl aralık ayında Kapalıçarşı'da bir operasyon yapıldı ve 260 kişinin yaklaşık 1 milyarlık mal varlığı donduruldu. Bu sırada sanatçı Ebru Gündeş'in eşi Reza Zarrab'ın adı da gündeme geldi. O tarihten itibaren aralarında bakanların yakınlarıyla bazı bürokratların da bulunduğu bir grubun telefonları teknik takibe alındı. Bu yolla özellikle son dönemde Türkiye ile İran arasında gelişen ticari ilişkilere de sekte vurulabileceği öngörüsünde bulunuldu.
NEDEN TOKİ?
Operasyonun, hükümetin en iddialı ve en başarılı olduğu toplu konut alanına kadar uzanması da ayrı bir mesaj olarak görüldü. Operasyonun bu ayağının ekonominin lokomotifi olan inşaat sektöründe duraksamaya yol açabileceği, finans sektöründe tereddüt uyandırabileceği ve büyük kentsel dönüşüm projesinin hız kesebileceği değerlendirmesi yapıldı. Operasyonun üç bakanın yakınlarını, bürokratları ve belediye başkanını kapsaması ise yerel seçim öncesi siyaseti itibarsızlaştırma hamlesi olarak yorumlandı. Operasyondan Ankara'nın haberdar edilmemesi, farklı konuların bir torba soruşturmaya dönüştürülmesi de siyaseti kuşatma girişimi olarak değerlendirildi. Ankara'da "gerçekler neyse ortaya çıksın. Bu yöntemlerle milletin iradesine şekil verilemeyeceği de anlaşılsın" kararı alındı. Her cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Türk siyasetinde sancılı dönemler yaşandığı, daha önce asker ve yargı yoluyla gerçekleştirilen müdahalelerin bu kez siyasetçiye güveni sarsacak yeni yöntemlerle denendiği yorumunda bulunuldu.
CHP KRİZ MASASI KURDU
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, İstanbul merkezli başlatılan ve Ankara'da da gerçekleştirilen "ihalede rüşvet- yolsuzluk" operasyonlarına ilişkin 3 milletvekilinden oluşan bir kriz masası kurduklarını söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de "Adli soruşturma nereye uzanırsa uzansın, mutlaka sonuna kadar götürülmelidir" değerlendirmesinde bulundu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise "Hukuk devletinde, herkes hukuk önünde eşittir. AK Parti olarak gerçeğin ortaya çıkarılması hususunda yapılması gerekenlerin eksiksiz yapılmasını istiyoruz" dedi.
OPERASYON DÜNYA BASININDA
Reuters: Başlatılan soruşturma ile Başbakan Erdoğan'a karşı hamle yapıldı. Yorumcular operasyonda, bağlantıları emniyetten gizli servislere ve yargıya uzanan Gülen'in parmağı olduğunu belirtti.
BBC: Analistler, soruşturmanın özel eğitim kurumlarının kapatılması gündeme gelen Gülen grubuyla bağlantılı olabileceğini ifade etti.
Financial Times: Soruşturmanın perde arkasında, AK Parti ile Türkiye'nin birçok kurumuna sızan Gülen hareketi arasında derinleşen kriz var.
Wall Street Journal: Polis ve yargının yüksek mevkileri kontrol eden Gülen hareketi, bu gücünü hükümet aleyhine kullanmaya çalışıyor.
Washington Post: Operasyon, Gülen hareketinin büyük gelir kalemi özel eğitim kurumlarını kapatma girişimine cevap olarak değerlendiriliyor.
Bloomberg: Gülen hareketinin devleti kontrol edebilmek için kurumlara sızdığı söyleniyor. Krizin diğer öznesi ise Halkbank; İran'dan alınan petrol ve doğalgaz ödemelerini gerçekleştiren, ABD yaptırımlarına rağmen İran ile ticarete devam eden bir kuruluş olarak dikkat çekiyor.
SAVCI KARA'NIN İLGİNÇ MÜTALAASI
Zaman Gazetesi muhabiri Hanım Büşra Erdal'ın, hâkimleri terör örgütlerine hedef gösterdiği iddiasıyla İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada mütalaa veren Savcı Celal Kara, "Zaman'ın çok sayıdaki medya organının aksine terör propagandası niteliğinde yayın çizgisine sahip olmadığı" ifadesini kullanmıştı. Erdal, hâkim Yılmaz Alp'in avukatının karşı çıktığı mütalaa doğrultusunda beraat etti.
NOTLAR... NOTLAR... NOTLAR
Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO'su Hasan Rahvalı, "Ali Ağaoğlu, bilgisine başvurulmak üzere emniyete çağrıldı" derken, Ağaoğlu'nun avukatı Ali Demirhan, "gözaltında" dedi.
Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da İçişleri Bakanı Muammer Güler'in de katılacağı sınır kapısıyla ilgili ortak anlaşma imza töreni iptal edildi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Gölbaşı Eğitim ve Sosyal Tesisi'nin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na devredilmesine ilişkin protokolün imza törenini iptal etti.
AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, attığı twitte Said Nursi'nin "Fenalığa fenalıkla mukabele etmek, husumeti artırır, kin ve nefreti körükler, insanı hem azapta bırakır hem kaybetkaybet sarmalına sürükler" sözlerini paylaştı.
İstanbulBüyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Operasyonu basından takip ediyorum. Bizim henüz net bir bilgimiz yok" açıklaması yaptı.