İstikrar çok önemlidir. Sarsıntıların olduğu yerde şeytanın devreye girdiği hep görülmüştür. Her zaman için safların sıkılaştırılması sinsi ve gaddar şeytanın işini zorlaştıracaktır.
Dünyadaki Müslüman ülkelerin istikrarsızlığı, şeytanların dürtüleriyle huzurlarının kaçışı için yeterli sebeptir.
Elan Sudan’da ve Libya’da bunu rahatlıkla görebiliriz. Sudan’da gerçekleştirilen bölünme sonucu ülke petrolünün yüzde 75’ine hükmeden Güney Sudan’ın ayrılması, ülkenin bütünlüğü açısından istikrarın temelini sarstı ve arkası da öyle geldi.
Kendi aralarındaki ihtilaf, darbenin fitilini ateşledi. Her ne kadar darbenin şekliyle alakalı değişik yorumlar yapılıyorsa da ambargolar sonucu zor günler geçiren ülkenin darbeyle beraber sıkıntılarının artacağı kesindir.
İstikrarsızlık ve ihtilaf; kaosu, huzursuzluğu ve darbeyi getirdi; araya giren şeytanın/şeytanların işini kolaylaştırdı.
Bugün Libya’da iç kaos ve katliamların sebebi yine istikrarsızlık ve bölünmüşlük. Bölük pörçük Hafterci grupların çıkar endeksli birliktelikleriyle oluşturdukları istikrarsızlık ve güvensizlik, Libya’nın bugününe ve yarınına şeytanların yön verir pozisyonunda olmalarını salık veriyor.
Yemen konusu yine öyle. İstikrarsızlık ülke içindeki güçlüye herhangi bir şey kazandırmıyor. Onlar birbirlerinin köklerini kazarlarken asıl dışardaki yabancı yani şeytan yani zalim yani emperyalist kazanıyor.
Türkiye ve İran’da da aynı senaryoların peşindeler: İstikrarlarını bozup Allah korusun ocaklarına incir ağacını diktikten sonra bütün varlıklarına el koymaktır asıl amaçları. Nesil ve ekinlerini ifsat etmektir asıl gayeleri.
Türkiye’yi de şimdi seçim sonuçları üzerinden bir istikrarsızlık ve bir bilinmezliğe sürüklemek istiyorlar. İç sorunlar ve istikrarsızlık, safların ayrık olması ve işleyişteki dengesizlik maalesef onların işini kolaylaştırır. İçteki beyinsizlerin yapıp ettiklerini şeffaf bir şekilde deşifre ederek halkın meselenin aslını öğrenmelerini sağlamak çok önemlidir.
Seçim sonuçlarıyla oynama, anlaşmazlık, kin, şüphe, yersiz müdahale onların yani şeytanların işini kolaylaştırmak içindir. Buna dikkat ederek hikmetli hareket etmekten başka yol yoktur.
İran’a yönelik de aynı senaryo gündemde. ABD’nin, İran’ın devrim muhafızlarıyla ilgili “terörist” kararı içteki dengelerle oynamanın, arayı bozmanın, ülkenin istikrarına çomak sokmanın bir başka ve yeni bir yoludur.
İran zaten ülke olarak ‘terör devleti’nin ‘terör listesi’ndedir. Devrim Muhafızlarının ayrıca listeye alınmasının altındaki temel neden, içteki ihtilafları körüklemektir. İstikrarlarını bozarak farklı yönden müdahaleyi kolaylaştırmaktır.
Ülke içinde Devrim Muhafızlarının ‘ekonomik gücü’ ve ‘etki alanı’yla ilgili itirazları olanların, bu karşıtlığı gerekçelendirecekleri başka delilleri oldu/olacak artık.
İstikrarı sekteye uğratacak her adıma teenniyle yaklaşılmalı ve hiçbir zaman hikmet elden bırakılmamalı.
İstanbul seçimlerinin sonuçları bu anlamda çok önemlidir. Her ne olacaksa deliller ve halkın anlayacağı şekliyle olmalıdır. İstikrar ve huzur, şaibeyle gelecek bir belediyenin varlığından çok daha önemlidir.
Selam ve dua ile...
Not 1: Akşam/gece Leyle-i Berae münasebetiyle yapılan dua ve ibadetlerin Rabbimiz nezdinde kabul görmesini temenni ederken, geç de olsa kandilimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Not 2: Yarın başta İstanbul olmak üzere inşaAllah bir çok yerde ‘Peygamber Efendimizi Anlama ve Sünnetini Yaşama’ etkinliği olacak. #PeygamberSevdalıları’na bir de buradan duyurmuş olalım. Katılım göstereceğiz inşaAllah.