Neredeyse Hüda Par’a saldırının yapılmadığı gün yok gibidir. Ya tanıtım yapan partililere saldırıyorlar ya arabalarını taşlayıp ateşe veriyorlar ya da parti binalarına molotof veya bomba atıp yakıyorlar. Seçim yaklaştıkça, daha doğrusu halk Hüda Par’ı tanıyıp sempati duydukça ve bağrına bastıkça daha fazla çılgınlaşıyor ve daha çok saldırganlaşıyorlar.
Lice’deki saldırı Hüda Par kurulduğundan beri yapılanlardan sadece biriydi. Hüda Par, hesaplarını bozduğu için, Kürdistan halkına yönelik demokratik özerklik denilen halkı köleleştirmeyle ilgili hedeflerini altüst ettiği için ve Kürd halkının kimsenin hizmetçisi ve kölesi olmadığını ortaya koyduğu için tahammül edemiyorlar.
PKK/BDP projesi, emperyalist güçler tarafından Müslüman Kürd halkının başına bela edilen önemli bir tezgâhtır. Bu dinsiz güruhu kullanarak Müslüman Kürd halkını İslami kimliğinden uzaklaştırmayı hedefliyorlardı. Bunlar vasıtasıyla halkın İslami anlayış ve yaşayışına darbe vurmaya çalıştılar. Ahlaksız ve onursuz organizeleri Kürdistan’ın farklı şehirlerine taşıyarak Kürd gençlerini değerlerinden uzaklaştırmak için çabaladılar.
Bugüne kadar PKK/BDP’lilerin bölgede kendilerinin dışındakilere hayat hakkı tanınmaması, PKK’nin şiddet kullanarak muhaliflerini ezmesine göz yumulması emperyalist hedeflerin tutturulmasını amaçlıyordu. Öteden beri PKK zor kullanarak kendisinin dışındaki bütün yapıları tasfiye etti. Ancak bu kirli hesaplar Hüda Par camiasını tasfiye girişiminde işe yaramadı. Birçok tanınmış alim ve İslami şahsiyetin kanını akıttıkları halde Müslüman Kürd halkının kahramanlığı ve boyun eğmez iradesi karşısında bir şey yapamadılar. PKK’nin bütün çılgınlıklarına, bütün azgınlıklarına ve dayatmalarına rağmen Müslüman Kürd halkı İslami değerlerine sahip çıkmaya ve İslami hayatta diretmeye devam etti.
Müslüman Kürd halkının sesi ve iradesi olan Hüda Par’ın siyaset sahnesine çıkması, devletin ve PKK’nin baskısı altında büyük sıkıntılar yaşayan halkın derin nefes almasına yol açarken, halkın Hüda Par’ı sahiplenmesi Batılıların emperyalist hesaplarının altüst olmasına neden oldu. Piyonlarını harekete geçirip Müslüman halkın sesini kısmaya çalışıyorlar. Belki de şiddet kullanarak bıktırmayı ve geri adım attırmayı hedefliyorlar. Ancak yıllardır muhatap oldukları bu camianın çok daha şiddetli dayatmalar karşısında boyun eğmediğini, halkının ezilmesine ve sömürülmesine müsaade etmediğini bunu bugüne kadar ödedikleri büyük bedellerle ortaya koyduğunu, geçmişi yaşayanların bunu iyi bildiğini, hesaplarını da buna göre yapmaları gerektiğini bilmeleri gerekir. Oysa çılgınlıklarına bakınca geçmişte yaşananlara rağmen böyle bir hesap yapmadıklarına ve kudurganlıklarına devam ettiklerine şahit olmaktayız.
Denenmişi bir kez daha denemek için zorlamaları akıl karı değildir. Çünkü bir zamanlar sokağa çıkma imkânları bile kalmamıştı. Hatta birçoğu batı illerine kaçmak zorunda kalmıştı. Ancak, şiddetin halka zarar verdiğini, bundan kimsenin fayda sağlamayacağını, bunun emperyalist ve siyonist güçlere yaradığını düşünen İslami camia şiddetin hiçbir şeklini tasvip etmemekte, elinden geldiğince bundan uzak durmaktadır. Herkesin düşünce ve fikirlerini özgürce savunduğu ve kendini ifade ettiği bir ortamın oluşmasını savunmaktadır. Bunun için de on yıldır PKK/BDP’lilerden kendisine yönelen yüzlerce saldırıyı “Ya Sabur!” diyerek sineye çekti. Her zaman sağduyuyla hareket etmeyi esas aldı. Son zamanlarda PKK/BDP çetelerinin artarak devam eden saldırılarına karşı yine aynı tutumu sergileyerek şiddete karşı olduğunu ortaya koydu.
Bu köşeden PKK/BDP’lilere sesleniyorum. Bıçak ve sopalarla saldırarak, taşlayarak, kurşunlayarak ve bomba atarak halkın bağrından çıkmış İslami hareketi engelleyemezsiniz. Bugüne kadar bu alandaki hiçbir çabanızla buna güç yetiremediniz. Ayrıca halkın değerlerine ters siyaset yürütmeye devam ettikçe, Müslüman Kürd halkına dinsizliği dayattıkça, Kürd şehirlerinde ahlaksızca programlar icra etmeye çalıştıkça tabii olarak Kürd halkı size teveccüh etmeyecektir.
Gelin münafıkça ve göstermelik olarak bazı İslami argümanları kullanma yerine, bozuk inanç ve düşüncelerinizden dolayı tövbe ediniz ve imana geliniz. Müslümanlara olan kin ve nefretinize son veriniz. Müslüman halka düşmanlık ve saldırılarla bir yere varamayacağınızı anlayın. Ayrıca Müslüman bir halkın içerisinde İslam düşmanı kimliğinizle uzun süre tutunamayacağınızı, gün geçtikçe kan kaybedeceğinizi ve tükeneceğinizi bilin!
Ne yaparsanız yapın Hüda Par camiası çalışma ve faaliyetlerinden el çekmeyecektir. Her saldırınız daha fazla erimenize yol açacak ve yok olmanızı hızlandıracak. Çılgınlık ve saldırganlığın hanenize hep kayıplarla yazıldığını kavrayın. Oysa bu kervan halkından aldığı destekle yoluna devam edecek. Ne sizin ne de başkalarının engellemeleri bunu yolundan döndüremeyecek. Kin, nefret, düşmanlık ve saldırganlıklarınıza devam ederseniz Hüda Par camiasının size tek bir cevabı olacak “İt ürür, kervan yürür”
(Hasan YILMAZ/Hürseda Haber)