“…Mescitlerde itikâfta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar” (Bakara/187)
Ayet-i Kerime'de bahsi geçen itikâf Peygamberimizin (sav) sünnetlerinden biridir. İtikâf; kişinin nefsini dünyevi bütün düşüncelerden uzaklaştırarak, sırf Allah rızası için vaktini zikir, Kuran-ı Kerim okuyarak ve namaz kılıp ibadetle meşgul etmesidir. Böylece kişi kendi vicdanıyla baş başa kalarak arzularından bir süreliğine uzak kalıp nefsini terbiye eder. İtikâf esnasında kişi, akrabaları ve arkadaş çevresiyle olan ilişkisine devam edemez. Efendimiz (sas) her Ramazan itikâfa girer ve ashabına, ailesine de bu sünneti uygulamayı tavsiye ederdi. Bu sebeple erkekler camilerde kadınlar ise evlerinde itikâfa girebilirler.
Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmaktadır:
“Ebu Hüreyre (ra) dedi ki, Peygamberimiz (sav) her ramazan on gün itikâfa girerdi. Vefat ettiği senenin ramazanında yirmi gün itikâfa girdi.”(Buhari)
Âişe (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Peygamberimiz (sav) vefat edinceye kadar ramazanın son on gününde itikâfa girmiştir. Vefatından sonra eşleri itikâfa girmeye devam ettiler.(Buhari)
Kur'an'ın ifadesiyle, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi'nin de Ramazan'ın son on günü içinde gizli olması itikâfın önemini daha da artırmaktadır. Bu sünnet, son yıllarda unutulmuşsa da müminler tarafından geçmişten bu yana uygulanmaya çalışılmış, her beldede mutlaka camilerde itikâfa girenler olmuştur. Hz. Âişe (ra) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v) vefat edinceye kadar Ramazan'ın son on gününde itikâfa girer ve derdi ki: “Kadir gecesini son on günde arayın”. (Buhari) Peki bizler bu ibadeti en güzel nasıl eda edebiliriz?
İtikâfa giren kişinin uyması gereken adaplara gelince şunları sayabiliriz:
- Kişi Ramazan'ın son on gününde itikâfa girmeye çalışmalı.
-İtikâfa giren kişi dünya işlerinden uzaklaşmalı, vaktini zikir ve ibadetle meşgul etmelidir.
-Kişi tefekküre dalmalı ve Rabbimizi unutmamalı, şükürle meşgul olmalıdır.
-İtikâf esnasında kişi hayır konuşmalı ve günah sayılan boş sözlerden dilini uzak tutmalıdır.
-İtikâf esnasından Kur'an-ı Kerîm okumaya ve dua edilmeye devam edilmelidir.
-İtikâfa giren kimse camide yer, içer, uyur. Bunlar için dışarı çıkarsa itikâfı bozulur.
- En önemlisi bol bol tövbe ve istiğfara da yer verilmelidir.
İnsanın bu dönemde dünyevi her şeyden uzak durup Rabb'iyle baş başa kalmaya çok ihtiyacı vardır. Böyle güzel bir sünneti uygulayan Allah Resulünü unutmamalıyız. O'na (sav) olan bağlılığımızı bir saat da olsa, uygulamalı yani yaşamalıyız. Erkekler camilerde, kadınlar da bir saat dahi olsa evde niyet ederek itikâfa girmelidir. Çünkü itikâf Rabbimize ulaşma ve O'nunla baş başa kalma vesilesidir. Bu vesile ile kişinin kalbi nurlanır ve ruhu temizlenir.
Allah bu sünneti yaşayıp yaşatanlardan eylesin ve bunun sevabına bizleri eriştirsin. Âmin!