İTTAHADUL ULEMA: Ramazan ayı bir önceki senenin günahlarına kefaret olur

İbadet, Kur'an ve muhasebe ayı Ramazan ile ilgili konuşan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, bu ayın hakkıyla ihya edilmesi halinde bir önceki senenin tüm günahlarına kefaret olacağını söyledi.

Başı rahmet, ortası mağfiret sonu cehennemden kurtuluş olan mübarek Ramazan ayına sayılı günler kaldı. İçerisinde Kur'an-ı Kerim'in yeryüzüne indirilmeye başlandığı ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi'ni de barındıran bu mübarek mevsim, insanlığın manevi olarak temizlenmesi için fırsat olarak görülüyor.

13 Nisan tarihinde başlayacak olan mübarek Ramazan ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan İTTİAHDUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, dünyanın salgınla mücadele ettiği bu dönemde insanlığa bir rahmet olarak sunulan Ramazan'ın hakkıyla ihya edilmesi gerektiğini söyledi.

"Ramazan tümüyle temizlenme vaktidir"

Yaşasın, "Ramazan ayı ne zaman başımız sıkışsa imdadımıza yetişen Allah'u Teâlâ'nın en önemli nimetlerinden biridir. Ramazan'ın manası rivayetlerde değişiklik arz etmekle beraber, yakan demektir. Bizim anlayacağımız şekliyle bir nevi tüm yanlışları, günahları, hataları tertemiz etmek için geliyor. Başka bir anlamı da şiddetli bir şekilde yağan yağmur demektir. Yağmur de tertemiz eder. Bir nevi insanın sene boyunca yaptıklarının tümüyle temizlenme vaktidir. Evet, insan sürekli Allah'u Teâlâ ile ilişkilerini düzenli tutmalıdır. Ancak kabul etmeliyiz ki insan olarak zayıf, unutkan, günahlara bulaşan durumumuz olduğu için bu tarz şeylere ihtiyacımız var. Allah'u Teâlâ da insanlara karşı olan aşırı şefkatinden ötürü bu gibi hususları sürekli karşımıza çıkarıyor." dedi.

Ramazan'a erişmenin çok büyük bir nimet olduğunu ve bu sebeple başta Peygamber Efendimiz (Sallalahu Aleyhi Vesellem) olmak üzere büyüklerimizin hep Ramazan'a ulaşmanın önemine vurgu yaptıklarını hatırlatan Yaşasın, rivayet edilen bir hadise göre Şaban ayı geldiğinde peygamber Efendimizin, 'Allah'ım Recep ve Şaban'ı bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır' diye dua ettiğini söyledi.

"Ramazan ayı eksikliklerimizi giderme anlamında çok önemli bir fırsattır"

"Tüm dünya olarak salgınla uğraştığımız şu dönemde, günahlarımız sebebiyle başımıza gelen bu hadiseden kurtulmak için Ramazan bir fırsattır" diyen yaşasın, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Ramazan ibadet ayı, Kur'an ayıdır. İnsanın kendisini muhasebeye çekme ayıdır. Eksik bıraktıklarını yerine getirme, yanlışlarını düzeltme, bir sonraki aşamaya hep erteledikleri hususları bırakmama ve sonraki sürece de tertemiz girmeye çalışmak için fırsat ayıdır. Bu anlamda Kadir Gecesi'nin Ramazan ayında olması çok büyük bir anlam ifade eder. Bu yönüyle hem Kadir Gecesi'ni Ramazan'ın son 10 gününde hem de tüm Ramazan'ı ihya etmek gerekir. Peygamber Efendimiz'den rivayet edilen bir hadiste Ramazan'ın kıyamının imanla ve Allah'tan umarak yapılması durumunda bir önceki senenin tüm günahlarına kefaret olduğuna ilişkin hadisler var. Yeter ki, insan pişman olsun ve Ramazan'ı hakkıyla ihya etsin. Bizim yapacağımız husus ibadetler, Kur'an okumalar, zikirler, özellikle Ramazan'a has olan teravihler, kültürümüzde yaygın olan bolca infak, sadaka ve imkân varsa zekâtın bu dönemde verilmeye çalışılması, yoksulları düşünme, miskinlere el uzatma ve muhasebe anlamında eksikliklerimizi giderme anlamında Ramazan bizim için önemli bir husustur. Nasıl ki bayram öncesinde hazırlık yapıyorsak Ramazan'a giden bu günlerde de hazırlık yapalım. Nasıl bayram ediyorsak Ramazan da edelim ki Ramazan bizi adam etsin." 




İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!
"Bilinçli bir irade sahibinin (Vacib-ül Vücud) varlığı zorunludur"