Türkiye on yıllarca Koalisyon Hükümetlerince yönetildi. Haliyle siyasetçilerin en çok kullandıkları kavramlardan biri de “Koalisyon” kavramıydı. Ancak AK Parti'nin tek başına iktidara geldiği 2002'den bu yana artık bu kavram lügatimizden çıkıverdi. Hatta yeni nesil “Koalisyon” kavramı için sözlüklere başvuruyor ve internetten araştırmalar yapıyorlar.
Geçen yıldan bu yana ise siyasetin literatüründe “İttifak” kavramı yerini aldı. Artık siyasetçilerin en çok kullandıkları kavramlardan biri oldu.
Birbirine yakın olan bu iki kavram esasında farklıdır. Koalisyon; seçim sonrası çıkan sonuçlara göre siyasi partilerin yaptığı zorunlu birlikteliktir. İttifak ise; Tek başına istediği başarıyı yakalayamayacağını düşünen Siyasi Partilerin seçim öncesinde oluşturdukları beraberliktir.
Gelelim konumuza, görünen o ki 31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti ve MHP “Cumhur İttifakı” ile CHP ve İYİ Parti ise “Millet İttifakı” ile yola devam edecekler. Her iki ittifak'ta büyük ölçüde konsensüs sağlanmış ve birçok konuda önemli eşikler aşılmıştır. Büyük kentlerin bazı ilçeleri başta olmak üzere bazı anlaşmazlıklar olsa da bu sorunlar kısa sürede çözülecek gibi görünüyor.
“Cumhur İttifakı” yol haritasını büyük ölçüde netleştirdi.
AK Parti, İstanbul ile beraber yedi ilin adaylarını açıklamamış olsa da ne olacağı az çok tahmin ediliyor.
Meclis Genel Kurulu'nda devam eden bütçe görüşmelerinden sonra AK Parti İstanbul adayının TBMM Başkanı Binali Yıldırım olacağına artık kesin gözüyle bakılıyor.
İddiaya göre AK Parti ittifak ortağına jest yaparak Mersin, Adana ve Manisa'da aday çıkarmayacak ve MHP'ye destek verecek. Yedi ilden geriye kalan Aydın ve Muğla'da ise aday çıkaracak.
“Millet İttifakı”na gelince, yol haritaları büyük ölçüde netleşmemiş olsa da bir şekilde anlaşacaklar ve anlaşmak zorundalar.
CHP'nin Balıkesir ile Denizli'de adaylarını geri çekme sorunu ve İYİ Parti'nin Manisa konusunda ısrarı süreci tıkanma noktasına getirdiyse de liderlerin müdahalesi ile sorun çözülecek gibi görünüyor.
Hâsılı, önümüzdeki kısa süre içinde ittifakların iç sorunları bitecek ve Partiler sahada boy gösterip seçim sath-ı mailine girecekler.
Görünen o ki bu seçimde AK Parti'nin işi pek kolay olmayacak. Bunun sebeplerinden dördünü kısaca özetlemeye çalışalım.
1- Enflasyonun yüzde 7'den yüzde 21'e çıkması orta ve dar gelirli vatandaşı derinden sarstı. Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanı ve bakanlar kriz yok deseler de vatandaşın günlük hayatta yaşadığı sıkıntılar ile yetkililerin açıklamalarının hiç de uyuşmuyor olması.
2- AK Parti'nin Doğu ve Güneydoğu politikası, Türkçü söylemleri, Kayyumların gayri İslami ve gayri örfi uygulamaları.
3- AK Parti seçmenlerinin kahir çoğunluğu muhafazakâr olmasına rağmen, inancından dolayı on yıllardır cezaevlerinde olan mahkûmlar hakkında somut bir adımın atılmaması.
4- 16 yıllık iktidara rağmen toplumun temel taşı olan aile kurumu ve toplumun geleceği olan gençliğin eğitimi ve maneviyatının muhafazası ile ilgili somut bir projenin olmaması.