Âlimler ve Medreseler Birliği; Türkiye, Afganistan, Suriye, Irak ve İran başta olmak üzere birçok ülkeden alimlerin katılımıyla "7'nci Âlimler Buluşması"nı gerçekleştirdi.
Program hakkında İLKHA'ya değerlendirmelerde bulunan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkanı Molla Enver Kılıçaslan, günümüz dünyasında Müslümanların manevi yönde geldiği noktaya değinerek İslam ulemaları olarak meselenin çözümüne yönelik öncelikle ittifak adımlarının atılması gerektiğini belirterek ihtilaflar açısından Müslümanlar üzerinde oynanan hile ve desiselere dikkat çekti.
Kılıçaslan, "Bilindiği üzere Alimler Buluşmasını her yıl düzenliyoruz. Tabi ki malum salgından dolayı geçtiğimiz her iki yılda gerçekleştirmedik. Bu sene elimizden geldiğince İslam ülkelerinden alimlerimizi davet ediyoruz. Bizler Allah'ın 'Hep birden Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, bölük bölük olmayın' ayetini yerine getiriyoruz. Bugün küfür ve dalalet ehli, Hristiyan, Yahudi, sosyalist ve komünistler Müslümanları İslam ve Kur'an'dan uzak tutmak için aralarına ihtilaf koymaya çalışıyor. Mısır, Suriye ve Irak'ın durumu belli. Onlar şimdi de Türkiye'yi parçalamak istiyor, Müslümanları birbirlerinden ayırmaya çalışıyor, Allah ve Resulüne düşmanlık ediyorlar." dedi.
"Oluşturduğumuz toplantılarla hem Rabbimizin hem de Müslümanların rızasını almak istiyoruz"
İslam düşmanlarının Müslümanlara verdiği zararlara vurgu yapan Kılıçarslan, "Bugün İslam alemi dağılmış; müstekbirler, Müslümanların gelir kaynaklarıyla beraber akidelerini bozuyor, ırzını ve namusunu ayaklar altına alıyor. Nitekim Müslüman Kürt kadınlarında edepsizlik, terbiyesizlik yokken içerisine atılan hayasızlıklardan dolayı bugün belki Yahudilerden daha kötü duruma gelmiş durumda. Amacımız dinimizi, akidemizi, atalarımızın ahlakı ile Allah ve Resul'ünün bizden istediklerini yerine getirmektir." ifadelerini kullandı.
Dünya hayatının geçici olduğunu hatırlatan Kılıçaslan, "Önümüzde ölüm vardır. İnsana ölümün, ihtiyarlığın, hastalığın, zulmün olmadığı bir hayat lazım. O da sadece cennette vardır. Allah muhafaza o cenneti kaybedersek karşımızda cehennem vardır. Allah, küfür ehlini bizlere tarif ederken 'Onlar, kendilerinin küfre yuvarlandığı gibi sizin de o şekilde küfre yuvarlanmanızı ve sapkınlıkta eşit hâle gelmenizi isterler' diye uyarmaktadır. Nihayetinde şeytan onları kandırmış, ahiretlerini dünyalarına tercih etmişler ve bizim de kendileri gibi olmamızı istiyorlar. Ehli küfür, İslam alemini birbirine düşman ederek hem dünyamızı hem ahiretimizi bozmuş. Bu oluşturduğumuz toplantılarla hem Rabbimizin hem de Müslümanların rızasını almak istiyoruz." şeklinde konuştu.
Düzenlenen toplantının İslam uleması açısından çok önemli olduğunun altını çizen İTTİHADUL ULEMA Yönetim Kurulu Üyesi Molla Abdulkuddüs Yalçın ise İslam uleması bir araya gelmedikçe, istişarede bulunmadıkça ümmetin sorunlarının çözüme kavuşturulamayacağına dikkat çekti.
"İslam ümmeti içerisindeki sorunların çözüme kavuşabilmesi için öncelikle alimler bir araya gelmelidir"
Hem ümmetin sorunları hem de gerek medreselerdeki gerekse İslam uleması içerisindeki problemlerin tespit ve teşhis edilerek çözüme kavuşturulması gerektiğini dile getiren Yalçın, "Bu bağlamda bu birliktelik önemlidir ve bundan dolayı çok mutluyuz. Güzel bir toplantı olmuş, Afganistan İslam Emirliğinden, Irak, Suriye ve İran Kürdistan bölgelerinden alimlerimiz, Türkiye'den de birçok önemli şahsiyetler iştirak etmiş bir araya gelmiştir. Bugün gerçekleştirilen toplantıyı daha önceki programlarımızla karşılaştırdığımızda bu kez elhamdülillah daha fazla kalabalığın iştirakini gözlemledik." diye belirtti.
Sorunların çözümünde ilk adımın alimlerin bir araya gelmesi olduğunu kaydeden Yalçın, şunları söyledi:
İslam ümmeti içerisinde birlikteliğin ve ittifakın oluşması; İslam düşmanı Amerika, Rusya, Avrupa devletleri ve Yahudilere karşı dimdik durmaları için bu birliğin sağlanması gerekir. Nitekim İslam ümmeti içerisindeki sorunların çözüme kavuşabilmesi için öncelikle alimlerin bir araya gelmelidir. Şayet alimler bir araya gelmezse bu sorun ve problemlerin çözümü gerçek manada zordur. Olamayacak bir şey değil fakat olabilirliğe daha yakındır. Çünkü nihayetinde her bölge, devlet, mezhep ve meşrep kendi alimine tabidir. Bu alimler ırk, bölge, mezhep ve meşrep farklılıklarını ön plana çıkarıp birbirilerinden uzaklaşırlarsa onlara tabi olanların bir araya gelmesi mümkün olmaz.
Yalçın, "Elhamdülillah bu tür toplantılar İslam uleması içerisinde tanışma, muhabbet ve sevgi bağları oluşmasına vesile oluyor. Bu şekilde anlaşılıyor ki her ne kadar ırk, bölge, mezhep ve meşrep farklılıkları olsa da İslam dini birdir ve kuralları herkes için geçerlidir, bu alimlerin Peygamberi, kitabı, kıblesi birdir. Velhasıl İslam ümmetinin birlikteliği için ulemanın ittifakı gerekir ve bunun da yakın olduğunu görüyoruz." dedi.