Çocuk doğduğunda kulağına ezan okunur ve böylece hayata başlamış olur. Anadan doğduğunda tertemiz, günahsız ve masumdur. O dönemde çocuğa ne verilirse onu alır. Çocuk boş bir defter gibidir. Deftere ne doldurulursa onu alır ve öğrenir.
Çocuk Allah'ın (cc) insana bir hediyesidir. Anne-babalara birer emanettir. İnançlar, gelenekler, iyi ve kötü alışkanlıklar aile içinde başlar ve kazanılır. Çünkü çocuk karakter ve ahlaki yapısını, aile içinde kazanır. Onun en çok sevdiği, inandığı, model olarak aldıkları, anne -babasıdır.
Allah (cc) Kur'an-ı Kerim'de “ Ey inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun; onun yakıtı, insanlar ve taşlardır; görevlileri, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere başkaldırmayan, kendilerine buyurulanları yerine getiren pek haşin meleklerdir.”(Tahrim,6)
Hadis-i Şerif'te de Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Her doğan İslam fıtratı üzere doğar, daha sonra ana ve babası tarafından çeşitli dinlere mensup olarak yetiştirilir.” Çocuğa, İslam'ı öğretirsek Müslüman, Hristiyanlığı öğretirsek Hristiyan, Yahudiliği öğretirsek Yahudi olur.
Kur'an-ı Kerim'e baktığımız zaman görürüz ki; birçok Peygamber, Allah'tan çocuk nimetine sahip olabilmeyi istemiştir.
"Orada Zekeriya, Rabbine dua etti: "Rabbim! Bana tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin, dedi." (Al-i İmran, 3/38)
"Hz. İbrahim (as.) da Yüce Allah'a şöyle yalvarmıştı:
"Rabbim! Bana Salihlerden olacak bir evlat ver, dedi." "İşte o zaman biz O'nu (İbrahim'i) halim (uslu) bir oğul (İsmail) ile müjdeledik." (Saffat, 37/100-101)
İbrahim (as.) kendisine çocuk ihsân eden Yüce Allah'a şöyle dua etmiştir:
"İhtiyar halimde bana İsmail'i ve İshak'ı lütfeden Allah'a hamd olsun! Şüphesiz Rabbim duayı işitendir." (İbrahim, 14/39)
Buradan bir kez daha anlıyoruz ki, anne-babalar çocukları ihsan eden Allah'a hamd edip şükretmelidirler.
Anne-babalık, doktorluk, mühendislik, öğretmenlik gibi mesleklerden daha önemli ve zor bir vazifedir. Çünkü bizler bir doktordan veya mühendislikten önce iyi birer anne ve baba olmalıyız. İyi bir meslek sahibi olmak için fazlasıyla çabalıyoruz. Acaba iyi bir anne-baba olmak için ne yapıyoruz? Bu sorunun cevabını iyice düşünmeliyiz. Çünkü iyi bir aile kurmanın yolunun, iyi bir anne-baba olmaktan geçer.
Ailede kılınan namaz, çocuklar için önemlidir. Çocuklarınıza yedi yaşına geldiklerinde namaz kılmalarını emredin.” (Ebu Davud) Aynı şekilde anne- babalar namaz kıldıkları esnada çocuklarını da çağırıp cemaat oluşturmalıdır.
Çocuklara iyi davranmalı, onlara karşı şefkat ve merhametle yaklaşılmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), çocukları çok severdi. Her gördüğü yerde çocuklarla ilgilenirdi. Ebu Hüreyre (RA) anlatıyor:
Bir gün Resul-i Ekrem (s.a.v.), torunu Hz. Hasan (RA)'ı öpüyordu. O sırada yanında bulunan Akra bin Habis: "Benim on çocuğum var. Fakat onlardan hiç birini öpmedim", dedi. Peygamber Efendimiz, (evlat şefkatinden yoksun olan bu adama baktı ve): "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz." buyurdu. (Buhari)
Çocuk terbiyesinde korku ve sertliğe gidilmemelidir. Bunun yerine sevgi ve hoşgörü tercih edilmelidir. Çocukların yaptığı işler takdir edilmeli ve küçümsenmemeli, çocuklar arasında herhangi bir şekilde ayırım yapılmamalıdır.
Rabbim! Çocuklarımızı, Senin emirlerine uyan ve yasaklarından kaçınan kullarından eyle! Amin!