Belki sizlerin de en çok karşılaştığı sorulardan birisidir;
“Efendim, kalbi temiz ve özellikle insanlara durmadan iyilik yapan birileri cennete giremeyecekler mi, mutlaka Müslüman olmaları mı gerekir?”
Bu tür sorular karşısında sıkışıp kalan kardeşler öncelikle muhatabından; iyilikten maksadın ne olduğunu, neleri iyilik olarak gördüklerini öğrenmelidir.
Diyelim ki bir insan durmadan başkalarına iyilik yapıyor hatta bir anlamda kendisini buna adamış. Her halde bu iyiliklerin karşılığında da en azından bir teşekkür alıyordur, bunun aksi düşünülemez. Çünkü bütün insanların fıtratında vardır, gördüğü bir iyilik karşısında mutlaka ve mutlaka sözle de olsa bir teşekkürde bulunur. Bugün yeryüzünde insanlara öğretilen ilk söz ve cümle kalıbı teşekkürdür, teşekkür etmesini bilmeyen bir insan bulunamaz.
Peki, başkalarına durmadan iyilik yaptığını ve onlardan teşekkür aldığını düşündüğümüz insan acaba başkalarından hiç bir iyilik görmüyor mu? Ve onlara teşekkür etmiyor mu?
Sözü hiç uzatmadan Allah’a getirelim. Bu iyi dediğimiz insanın kendisini yaratan, hem de en güzel bir şekilde yaratan, yaşatan, yeryüzünü kendisine âmâde kılan, kısacası iyilikleri ve nimetleri sayılmakla bitmeyecek olan Rabbine teşekkür durumu nedir? Bütün bunları biliyor ve O’na teşekkür ediyorsa tamam, mesele yoktur. Rabbini bu şekilde bilen ve durmadan O’na şükreden, hamd eden bir insan elbette kitapları “Elhamdülillahi rabbil âlemiyn” diye başlayan bir dini bulacaktır.
Fakat insanlara iyilik yapıp durduğu halde Allah’a teşekkür etmeyen birisinin bırakın iyi bir insan olmasını o bir nankördür ve asla “iyi bir insan” olarak isimlendirilemez.
İyi insanlar asla nankör olamazlar, nankörler de asla iyi insan olamazlar.
Ve nankörler cennete giremezler. Aklınız alıyor mu hiç, Allah’a karşı nankör olan birisi Allah’ın cennetine girecek öyle mi?
Bir başka mesele. “İyiliksever” diye nitelendirdiğimiz bu insan cennete inanmıyor ve cennet için çalışmıyorsa böyle birisini zoraki cennete mi sokacaksınız?
Merak etmeyin, onlar yaptıklarının karşılığını almışlardır; alkıştır, madalyadır, plakettir ve benzer ödüllerdir.
Bir daha tekrar edelim; iyiler asla nankör olamazlar, nankörler de kesinlikle iyi olamazlar. Nankörlüklerin en büyüğü de Allah’a karşı yapılan nankörlüktür.
Ha, bir de içerisi gaz dolduğu için şişkinlik yapan karınların nankörlüğü vardır, müsaadenizle biz oraya girmeyelim.