Seküler kesim, “Dinî” olarak gördüğü davranış ve ritüellerden mümkün mertebe uzak durmaya çalışır. Bu da içlerinde doldurulamaz boşluklar oluşturur.
Onlar da bu boşluğu başka uygulamalarla doldurmaya çalışırlar. Mesela, yoga bunlardan biridir.
Aslında yoga Budizm’de bir ibadet, tapınma ritüelidir. Fakat seküler kesim yogayı “bilimsel bir egzersiz” olarak nitelendirerek bunun “DİNİ” vasfından sıyrılmaya çalışırlar. Ama gerçekte bunlarınki kaçak ve de kaçamak bir ibadettir.
Bunların yaptıkları bir açıdan da değerlidir. En azından insanın ibadet etmeden yapamayacağını ispat etmiş oluyorlar.
Şimdi isterseniz kısaca yoga yapmanın bazı kurallarını değerlendirelim. Tireli bölümler yoganın kurallarını anlatırken, boldlu not kısımları ise namazla ilgilidir.
-Yoga, bir ve tek anlamındaki “YEK” lafzından türemedir.
Not: Namaz tevhidin yekpare-bir bütün uygulamasıdır. Namazdaki “yek-birlik-tevhit” sırrı, yoganınkini milyon kere katlar.
- Kondüsyon :
Hasta ve zayıf bünyeli kişiler yoga sırasında dikkatli olmalıdır.
Not: Namaz sağlıklı bir şekilde kılınır. Sağlık sorunları olanlar sağlıkları nasıl el veriyorsa öyle namaz kılarlar.
- Doğru bilgi :
Yoga teknikleri hakkında doğru bilgiler verilmelidir. Pek çok kişi profesyonel Yogayı, bilgisi bulunmadan yapmaktadır.
Not: namazda kıraat şartı vardır. Kıraat Fatiha’dır. En doğru en beliğ bilgidir. En makbul duadır. Motivasyondur. İç ve dış fetihtir. Açılımdır. Vizyondur. Murattır. En veciz en mükemmel kompozisyondur, başlangıç gelişme ve sonuçtur.
- Yaş ve cinsiyet :
Yoganın uygulanmasında bir sınır bulunmamaktadır.
Kadınlar adetlerinin ilk günlerinde hafif ve mental çalışmaları tercih etmelidir.
Çocuklar, Yoga çalışmalarına altı yaşından itibaren başlayabilir. Ancak Yogik nefes teknikleri on iki yaşından sonra uygulanmalıdır. Yoga tekniklerinde bir üst yaş sınırı yoktur.
Not: Hadiste, “Çocuklarınız yedi yaşına geldiklerinde onlara namazı emredin. On yaşlarına gelince onları namaza zorlayın.” Buyrulur.
Kadınlar adet hallerinde namaz kılmazlar. Ama yogada adetli kadınlara sınır getirilince nedense bilimsel oluyor.
- Yer ve çevre :
Yoga için yeteri kadar ışığı olan, havalandırılmış, gürültülü olmayan bir yer tercih edilmelidir.
Bu çalışmalar ferden veya gruplar halinde yapılır.
Not: Namaz tek başına ve cemaatle kılınır. Namaz kılındığı zaman sessizlik olur. Dünyayla bağ kesilir. Seccade serilir. Mekânın temizliğine dikkat edilir.
- Zaman :
Yoga için sabah-akşam saatleri tercih edilebilir.
Not: Namazın vakitleri herkesin malumudur ve her vaktin cilt cilt hikmeti vardır.
- Beslenme :
Yoga çalışmaları dolu mideyle yapılmamalıdır.
Not: Müslüman her zaman beslenmesine dikkat eder. Açken ve yemek hazırken namaz kılmaz. Yedikten sonra namaz kılar. Ve tabii ki karnını tıka basa doldurmaz…
- Uygulama periyodu :
Yoga ile tanışmış ve onu benimsemiş bir kişinin ne olursa olsun günlük çalışmalarından vazgeçmemesi gerekir.
Not: Onlar ki namazlarını sürekli kılarlar(Mearic:23). Namazda süreklilik esastır.
- Kıyafet:
Yogada giyim vücut hareketini engellemeyecek şekilde olmalıdır.
Yogada gerek kadın ve gerekse erkekler bol, temiz ve basit kıyafetleri tercih etmelidir.
Yoga örtülmemiş bir zeminde yapılmaz. Bu örtü bedenin rahat etmesini temin edecek kalınlıkta olmalıdır.
Not: Namazda avretin örtülmesi şarttır.
- Örtü temiz tutulmalı ve sık sık yıkanmalıdır.
Yogada çok kalın ve çok yumuşak bir örtü tercih edilmez.
Not: Namazda necasetten taharet vardır. Yani elbise tertemiz olacak.
Bir de hadesten taharet vardır ki yogacıların buna aklı daha ermemiştir.
Yogada olmayıp da namazda olan binlerce husus vardır. Onun her bir şartının bizde ciltler dolusu acayip anlamları, hikmetleri var.
Her vaktin ayrı anlam ve mesajları var.
Namazın kıblesi var. Kıblenin anlamı binlerce cilt kitap tutar.
İhram tekbiri var. Kıyam, kıraat, rükû, sücut, son oturuş var.
“yemin olsun ki namazın anlam ve hikmetini yazmaya bir milyon sayfalık kitap yetmez.”
Çünkü “yek-bir-tevhit” mefhumunun en son, en veciz sırrı namazdır. Ve şimdi bunlar yoga ile kendilerince bunun yerini doldurmaya çalışıyorlar. Ama biz ifşa ediyoruz;
Bu, kaçak bir ibadettir. Bunu yapan zevat da bunun farkındadır.
Her şeyde kaçağı, kaçamağı sevdikleri gibi burada da kaçamak yapıyorlar.
Efendiler! bilin ki bunu yutmayanlar da vardır.