Emine Bulut cinayetinden sonra “Kadın cinayetleri” sorunu tekrar gündeme geldi.
Günlerdir siyasetçiler, yazarlar, STK’lar... kısacası her kesimden birçok kişi ve kurum Kadın cinayetleri konusu üzerinden açıklamalar, yorumlar ve analizler yapıyorlar.
Elbette herkes durduğu yerde ve kendi penceresinden olaya bakıyor ve o perspektifte yorumluyor.
Yapılan yorumları onaylarız veya onaylamayız, iyi niyetle yapıldıktan sonra tüm yorumları değerli kabul etmeliyiz. Bunları konuşur ve tartışırız.
Ancak bir güruh var ki her konuda olduğu gibi Kadın cinayetleri konusunda da iyi niyetli değildir. Dertleri işlenen cinayetler ve yıkılan yuvalar değil, bunlar üzerinden İnancımıza ve kültürümüze saldırmaktır.
Yaşanan son olay bunun en iyi örneğidir. Malumunuz birkaç gündür kadın cinayetleri konusu gündemdedir. Bu güruh bu konu üzerinden İslami değerlere saldırmak ve sistematik olarak bu değerleri itibarsızlaştırmak peşindedir.
Dikkat edilirse mezkur güruh, bu günlerde kadın cinayetlerinden ziyade “Emanet” kavramı üzerinde yorumlar yapıp toplumu manipüle etmeye çalışıyorlar.
Efendimiz (s.a.v) kadınlar için; “Onlar size Allah’ın emanetidir” hadisindeki “Emanet” kavramını hedef alıp yaşanan cinayetleri dolaylı olarak İslam inanç sistemine mal etmeye çalışıyorlar.
Oysa Rabbimiz, “Kendi cinsinizden eş verdim ki huzur bulasınız, saygı ve sevgi duyasınız” diye buyuruyor. Dolayısıyla helal dairede kadın erkek ile, erkekte kadın ile huzur bulur. Erkek erkek olarak, kadın da kadın olarak değerlidir. İkisinin de birbirinden üstünlüğü yoktur.
Tabi ki bu zavallılar bu kutlu mesajı anlamazlar veya anlamak istemezler. Çünkü bunların kalpleri mühürlü, gözleri kör ve kalakları sağırdırlar.
Bunlar, İslam’a ve İslami değerlere savaş açmış cehennem odunlarıdır. Tüm enerjilerini, toplumu İslam’dan uzaklaştırmak için harcayan ve bunun için her türlü yalan ve iftira uydurabilen insan kılıklı yaratıklardır.
Evet, bunların hedefi namus mefhumunu yok etmektir, aile kurumunu dağıtmaktır, dolayısıyla değerlerinden bihaber ve ne için yaşadığını bilmeyen zombi bir nesil yetiştirmektir.
Bunların siyasi duruşu, dili ve rengi farklı olsa da hedefleri ve felsefeleri aynıdır. Bunların ortak hedefi; İslam’a ve İslami sembol ve değerlerine düşmanlık etmektir.
Bunlar doğuda, “Em ne emanetın, em jının” yani “Biz emanet değiliz, biz kadınız” afişlerini asıyorlar, batıda ise, “Biz emanet değiliz, biz eşya değiliz; insanız! Kimse bizi sahiplenemez...” şeklinde açıklamalar yapıp konuyu gerçek mecrasından taşıyıp kamuoyunda farklı bir algı oluşturmaya çalışıyorlar.
Bu güruha karşı toplumumuz uyanık olmalı, inanç değerlerimize düşmanlık üzerine kurulan bu zihniyet, hem dünyamıza hem de ahiretimize zarar veriyor. Bunun için siyasi iktidar başta olmak üzere tüm duyarlı çevreler bu zihniyeti iyi tanımalı ve değirmenlerine su taşımamalıdır.