Tedavi için gittiği hastanede kadın hemşire talebi karşılanmayan vatandaş, bölge insanının bu konudaki hassasiyetinin göz önünde bulundurulmamasının, insanlık onuruna yakışmadığını belirterek bu uygulamaların önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
Ergani Devlet Hastanesi sağlık personelleri tarafından gayri insani bir muameleye tabi tutulduğunu ve hassasiyetlerinin dikkate alınmadığını belirten hasta yakını, maruz kaldığı bu davranışın insanlık onuruna yakışmadığını belirterek bu uygulamaların önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi.
“Hastam bayan olduğu için bir bayan hemşirenin bana yardımcı olmasını istedim”
Eşinde, demir eksikliğinden kaynaklı bir rahatsızlığın söz konusu olduğunu ve sürekli tedaviye getirdiğini belirten M. B, mecbur olduğu böylesi bir durum içerisinde hassasiyetlerinin dikkate alınmamasının kendilerini üzdüğünü ifade etti.
Eşinin rahatsızlığından dolayı Ergani Devlet Hastanesine giderek bir enjeksiyon yapmak gerektiğini ancak hastanede bayan hemşire olmasına rağmen ısrarla erkek hemşireye enjeksiyon yaptırılmaya çalışıldığını belirten M.B, “Hastam bayan olduğu bir için bayan hemşirenin bana yardımcı olmasını istedim. Ama bayan hemşire bana yardımcı olmadı. Orada kim varsa onun iğneyi yapacağını söyledi. Kendisine bu konuda hassasiyetimizin olduğunu söylememe rağmen idarenin böyle bir karar aldığını ve bana yardımcı olamayacağını söyledi.” ifadelerini kullandı.
“Israrla beni erkek hemşirelere gönderiyordu”
Hastasında ciddi rahatsızlıkların oluştuğunu ve tedavisinin ertelenmesi ya da ihmal edilmesinin ciddi sıkıntılara yol açabileceğini söyleyen M.B, kendilerinin, hassas olduğu bu noktada dikkate alınmamasının bu tedavinin aksamasına neden olduğunu söyledi.
M.B, “Bu durumu orada bulunan sağlık personeli ve doktorada anlattım. Ancak bana “böyle bir hakkınız olsa bile gidip iğneyi erkek personele yaptıracaksınız.” dediler. Israrla beni erkek hemşirelere gönderiyordular. Doktor ile aramızda bir tartışma oldu ve güvenlik görevlileri gelip araya girdi. Orada bulunan polislere durumu anlatıp bana hasta yöneticilerinin numaralarını vermelerini istedim. Tekrar doktorun yanına gidip, araba tutup köyden geldiğimi söyledim. Durumun ciddiyetini anlattım, hastamın hastalığının ciddi olduğunu, eğer iğneyi yapmazsak sıkıntı yaşayabileceğini ve bu durumda sorumluluğun hastane ve personelde olacağını söyledim ve odadan çıktım.” dedi.
“Benim düştüğüm bu duruma başkası düşmesin”
Bu konuda sıkıntılarını iletebilecek hiçbir kapı bulamadıklarını ve hangi kapıya gittilerse bir muhatap bulamadıklarını belirten M.B, “Müslüman bir memlekette, Müslüman bir toplumda böyle şeylerle karşılaşmamız gerçekten çok utanç verici bir durumdur. Bu tür utanç verici ve insan hakkı ihlali bir durumun önünün kesilmesi gerekiyor. Bu sadece benim sorunum değildir. Benim istediğim benim düştüğüm bu duruma başkasının düşmemesidir.” şeklinde konuştu.
“İstemediği sürece bayan bir hastaya erkek sağlık personeli bakamaz”
Konu ile ilgili olarak bir değerlendirmede bulunan Sağlık-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu, genel anlamada tüm Türkiye’de ama özellikle de bölgede, bu konuda çok daha hassas bir durumun olduğunu ve bu hassasiyetin de haklı olduğunu belirterek, bu konuda seçme hakkına sahip olan hastaların taleplerinin dikkate alınmamasının söz konusu olamayacağını söyledi.
Ensarioğlu, “Türkiye geneli bir hassasiyet olsa da bölgemizde bunun çok daha ileri seviyede olduğu bir gerçektir. İlçelerimizde buna benzer şikâyetler geliyor bana. Bir vatandaşın, bir hastaneye gittiğinde eşinin erkek değil de bayan hemşire tarafında enjeksiyon yapılmasını istemesi en doğal hakkıdır. Bu konudan benim de haberim oldu ve vatandaşın talebi üzerine bu isteğinin mümkün olamayacağı cevabını alıyor. O anda orada bayan doktor sıkıntısı var mı yok mu bunu bilmiyoruz. Ancak, hastaneye giden hastanın böyle bir hakkı vardır. Bu hususta istemediği sürece bayan bir hastaya erkek, hatta erkek birine de bir bayan sağlık personeli bakamaz. Tabi dediğim gibi orada ki mevcut duruma göre bunu değerlendirmek gerekir.” dedi.
“İdarecilerin ve doktorların bu noktada daha dikkatli olması gerekir”
Bu hususta özellikle kurum amirlerinin hassas olmasını ve görev yaptığı bölgeyi çok iyi tanıması gerektiğini belirten Ensarioğlu, kurum amirlerinin, bölge insanının ne istediğini bilmesinin çok önemli olduğunu ifade etti.
“Bu konularda hastanelerde vatandaş hiçbir şekilde şiddete başvurmamalı”
Bu konuda asıl alınması gereken tedbirin Bakanlık nezdinde olması gerektiğini belirten Ensarioğlu, “Bakanlık nezdinde yapılan son çalışmaları göz önüne alırsak, hastanın bu noktada ciddi haklara sahip olduğunu görebiliriz. Ancak zaman zaman bu hakların uygulanması hususunda sıkıntıları yaşanabilir. Bu konularda da hastanelerde vatandaş hiçbir şekilde şiddete başvurmadan, yasal yollarla, idareye başvurarak hatta bizlere ulaşarak bu sıkıntılarını dile getirebilir, yasal olarak kendilerine verilen hakları kullanabilirler.” ifadelerinde bulundu. (Fikret Özkan / M. Sıddık Bilge - İLKHA)