Anadolu Ajansının derlediği bilgiye göre, “Türkiye’de yılın 365 gününden 125’inden fazlasında özel gün olarak kutlanıyor.”
Bu günlerin bir kısmı medyaya yansırken diğer bir kısmı pek medyaya yansımadan belli çevrelerce kutlanıyor.
Peki, bu “Özel Günleri”(!) kim, neden kutluyor? Veya ne amaçla gündemimizde tutuluyor?... Soruları çoğaltabiliriz.
Mezkûr suallerimizi cevaplamaya çalışalım.
“Müslüman Kadınlar”, “İstanbul’un Fethi”, “Filistinlilerle Dayanışma”… günü gibi bazı özel günleri kutlamak, bir Müslüman memleket olarak elbette doğaldır.
Ayrıca “Hukukçular”, “Eczacılar”, “Gazeteciler”… günü gibi bazı meslek gurupları günleri de pekâlâ kutlanılabilir.
Ancak, kutlanan bazı sözde özel günler var ki ne inancımızla ne de örfümüzle hiçbir alakası yoktur. Bilakis toplumumuzun inanç ve medeniyetini hedef almış, kültürümüzün dezenformasyonu için özellikle gündemde tutulmak isteniyor. Bu günlerden biride 8 Mart sözde “Dünya Kadınlar Günü”dür.
Bu günün nasıl ortaya çıktığı ve tarihçesi konusunda detaya girmeyeceğim. 8 Mart 1857 tarihinde New York’taki bir tekstil fabrikasında çalışan işçilerin, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için grev yaptıkları ve polisin müdahalesiyle 120 kadın işçinin ölüm gününe dayandırılıyor.
Lakin toplumları dönüştürme konusunda mahir olan batı emperyalizmi, bu günü Birleşmiş Milletler Genel Kuruluda onaylatarak dünya genelinde kutlanabilir özel bir gün olarak ilan etti. Bu vb. özel günler adı altında İslam âleminin kültürel yapısını değiştirmek için bir araç olarak kullanmaya başladı.
Zaten Türkiye’de sözde bu özel günleri gündemde tutan çevreler direk veya dolaylı olarak emperyalist batı merkezli düşünenler olduğu gün gibi ortadadır. Ancak üzücü olan ise Cumhurbaşkanı’ndan Valilere kadar birçok yetkilinin bu güne özel mesaj yayınlamalarıdır.
“Kadınlar Günü” klişe bir cümlenin ötesine geçmeyen bir aldatmacadır. Bir yalandır.
1975’ten beri Türkiye’de kamuya açık olarak kutlanan bu gün, gerçekte ne kadınlarla ne de kadın hakları ile ilgisi olmayan bir göz boyamadır. Bu günü gündemde tutmak isteyen ve lokomotifliği yapanlar; feministler ve mor çevrelerdir.
Dikkat edilirse aynı çevre yılın bir gününü kadını gündemine alırken, diğer günlerde “cinsiyetsiz bir toplum”un inşası için efor harcıyor. Nerede kaldı sizin Kadın hakları davanız? Nerede kaldı sizin bu uyduruk yalanınız?
Allah aşkına sözde “Kadınlar Günü”(!) dedikleri 8 Mart’ta;
Arakan’da vampirce katledilen kadınlar gündem konusu oluyorlar mı?
Yemen’de bebekleri ile beraber açlıktan ölen kadınlar gündem konusu oluyorlar mı?
Mısır’da Firavun düzeni tarafında zindanlara konulan ve en ağır işkencelere tabii tutulan kadınlar gündem konusu oluyorlar mı?
Veya Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da, Doğu Türkistan’da… iffeti kirletilmiş binlerce kızdan, kadından, anneden… bahsediliyor mu? Gündem konusu oluyorlar mı?
HAYIR HAYIR HAYIR!
O halde bu güne “Kadınlar Günü” diyenler; ya yalancı, oyunbaz ve şeytanca bir hile peşindedir. Ya da ne olduğu bilmediği uyduruk bir gün için sazan gibi atlayan zavallılardır.
Başka bir izahı olanlar varsa beri gelsin.