"Kadınlar ve çocukların ölmemesi için artık bu savaşı durdursunlar"

Ülkelerinde 6 yıl önce başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve savaşın en büyük mağdurlarından olan Suriyeli kadınlar, savaşın kan, gözyaşı ve acıdan başka bir şey getirmediğini söylediler.

2011 yılında ülkelerinde başlayan iç savaş nedeniyle Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan Suriyeli kadınlar, savaşın en büyük mağdurunun kadınlar ve çocuklar olduğunu söylediler.

Suriye’de 2011 yılının mart ayında başlayan savaş nedeniyle bugüne kadar milyonlarca Suriyeli doğup büyüdükleri toprakları terk etmek zorunda kaldı. Yaşanan çatışmalar nedeniyle geçmişteki tüm savaşlarda olduğu gibi en büyük mağdurlar kadınlar ve çocuklar oldu. Kimi kadın evladını kaybetmenin acısını yaşarken, kimisi de eşini yaşlı gözlerle toprağa vermenin hüznünü yaşıyor.

Doğup büyüdükleri ülkelerinden, evlerinden ve yakınlarından uzak kalmanın burukluğunu yaşadığını dile getiren Suriyeli kadınlar, savaşın en büyük mağduru olmakla birlikte sığındıkları illerde de kendi imkânları ile yerleştikleri derme çatma evlerde zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiklerini dile getirdiler.

Savaştan kaçarak Gaziantep'e yerleşen, tüm zor koşullara rağmen yaşam mücadelesi verdiklerini ifade eden Suriyeli kadınlar, sığındıkları yerlerde imkânlarının çok kısıtlı olduğunu belirterek, yıllardır süren savaşın tamamen bitmesi ve ülkelerine geri dönebilmenin hayali ile yaşıyorlar.

Gaziantep'in kenar semtleri başta olmak üzere şehrin farklı noktalarına kendi imkânları ile kurdukları derme çatma çadırlarda ve tek odalı dükkânlar ile odunluk olarak kullanılan bodrum katlarda yaşam mücadelesi veren Suriyeli kadınlar yaşadıkları trajik hayatı İLKHA’ya anlattılar.

2 yıl önce Suriye'nin Halep kentinden kaçarak hasta eşi ve üç kızı ile birlikte Gaziantep’te kiraladıkları bir dükkana yerleşen Sihan Bakkur (44), Suriye'deki savaşın biteceği günü özlemle beklediklerini dile getirdi.

Halep’teki evlerinin varil bombalarının atılması sonucu yıkıldığını belirten Bakkur, “Halep’teki evimiz yıkılınca hasta eşim ve üç kızım ile birlikte Türkiye’ye geldik. Ailem de Halep’te kaldı. Bu dükkânı 300 TL’ye kiralayarak buraya sığındık. Burası yaşanılacak gibi değil, ama ne yapalım. Biz buraya mecburuz. Zaten mecbur olduğumuz için geldik. Eşim ve çocuklarımla birlikte bu dükkânda kalıyoruz.” dedi.

"Çocuklarım buraya alışamadı, hep ‘Suriye’yi özlüyoruz’ diyorlar"

Eşinin hasta olduğunu ve çalışamadığı için çocuklarını çalıştırmak zorunda kaldığını belirten Bakkur, “Halep’te evlerimiz yıkıldı. Eğer bir gün savaş biter Suriye’ye gidersek yine bir ev alacağım. Çocuklarım buraya alışamadı, hep ‘Suriye’yi özlüyoruz’ diyorlar. Ama orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Bütün ailemiz dağıldı. Kız kardeşlerim Avrupa’ya gitti. Bu savaşta birçok kadın dul kaldı, bir o kadar çocuk öldü. Bu savaş hepimizi mağdur etti.” ifadelerini kullandı.

Suriye’de bir oğlunu kaybeden ve 5 yıl önce geldiği Gaziantep’te bir apartmanın altında iki küçük odalı bir evde, SSPE hastası küçük oğluyla hayata tutunmaya çalışan Hayat El Adl ise savaşta en ağır bedeli kadınların ve çocukların ödediğini; çocukların, kadınların, yaşlıların ölmemesi için Suriye’deki savaşın artık sona ermesini isteyerek, ‘Çocukların, kadınların ne günahı var?’ diye sordu.

SSPE hastası küçük oğlunun tedavi edebilmek için Türkiye’ye gelmek zorunda kaldığını belirten El-Adl, “Biz buraya Halep’ten geldik. Beşar halkın üzerine bombalar atıyordu. Benim büyük oğlum Suriye’de öldü. Biz buraya oğlum hasta olduğu için geldik. Onun tedavi olması ve ilaçlarını alabilmek için geldik. Ne yapalım. Halep tamamen yıkılmış ve harabe hale dönmüş. Burası Halep’ten iyidir. Oğlum hasta yürüyemiyor. Ne oturabiliyor ne de hareket edebiliyor. Ben onu indirip kaldırıyorum. Ayağa kaldırıp gezdiriyorum.” şeklinde konuştu.

Eşinin boyacılık yaptığını, ancak kış sezonunda iş olmadığı için çalışmadığını dile getiren El-Adl, hayırseverlerin ve yardım kuruluşlarının verdiği yardımlarla geçindiklerini belirtti.

"Savaş olduğundan beri kadınlar öldü, dul kaldı, çocuklarını kaybetti"

Çocukların ve kadınların ölmemesi için artık savaşın bitmesini istediğini söyleyen El-Adl, şöyle konuştu:

“Ben istiyorum ki artık bu savaş sona ersin. Bu savaş olduğundan bu yana çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve binlerce insan öldü. İnsanların evleri başlarına yıkıldı. Biz zaten onun için buraya geldik. Bu savaş artık bitsin. Bu savaş çocukların, kadınların, yaşlıların ölmemesi için sona ersin. Çocukların, kadınların ne günahı var? Biz sadece savaşın durmasını istiyoruz. Bu savaş olduğundan beri kadınlar öldü, dul kaldı, çocuklarını kaybetti. Kadınlar nereye gideceklerini bilemiyorlar. Savaşın en çok mağduru olanlar çocuklar ve kadınlardır. Benim oğlum hasta, biz bu durumda Halep’e nasıl gidelim. Halepli çocukların, kadınların ölmemesi için bu savaşı durdursunlar. Biz savaş istemiyoruz.”

"Suriye savaşı birçok kadını dul, birçok çocuğu da yetim ve öksüz bıraktı"

3 yıl önce eşi ile birlikte Suriye Kürdistan'ının Kobani kentinden gelerek Gaziantep’e yerleşen, evli iki oğlu ile bir kızı Suriye’de kalan Vahide Hüsso da Suriye'deki savaşın birçok kadını dul, birçok çocuğu da yetim ve öksüz bıraktığını belirtti.

Suriye’de evlerinin bombalandığını ve hiçbir şeylerinin kalmadığını söyleyen Hüsso, “Suriye’de savaş olduğu için 3 yıl önce eşimle beraber Kobani’den buraya geldik. İki oğlum ve bir kızım Suriye’de kaldı. Başımızı buraya koyduk. Eşim inşaatta bekçilik yapıyor. 3 yıldır burada yaşıyoruz. Burada hasta oldum. Daha sonra ise ameliyat oldum. Sürekli bu şekilde oturuyorum. Pek fazla ayağa kalkamıyorum. Yürüyorum, ama eskisi kadar yürüyemiyorum, yürümekte zorluk çekiyorum. Suriye’de savaş başlayınca buraya gelmek zorunda kaldık. Çünkü Suriye’de evlerimiz hep bombalandı. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Şu an hâlâ buradayız. Savaşın bitmesini bekliyoruz. Annem-babam ve akrabalarım Suriye’deler. Onlarla ancak telefonla konuşuyoruz.” dedi.

"Kadınlar gününü ne yapacağız, sadece kendi derdimize düşmüşüz"

Suriyeli kadınlar olarak 6 yıldır hep acılarla karşıladıklarını belirten Hüsso, “Bizim olmayan bu savaştan dolayı kimi çocuklar öldü, kimi çocuklar yetim ve öksüz kaldı, aileler dağıldı. Kadınlar dul kaldı. Ülkemizde savaş oluyor. Her gün insanlar ölüyor. Biz ne düğün istiyoruz ne de bayram. Biz hiçbir şey istemiyoruz. Kadınlar gününü biz ne yapacağız. Biz sadece kendi derdimize düşmüşüz.” ifadelerini kullandı.

İç savaş nedeniyle Suriye nüfusunun yüzde 12'sini kaybedildi

Suriye'deki iç savaş nedeniyle ülke nüfusunun yüzde 12'ye yakını hayatını kaybetti ya da yaralandı. Savaşın ülke ekonomisine maliyeti ise yaklaşık 300 milyar dolar oldu. 6 yıldır devam eden savaş nedeniyle yaklaşık yarım milyon kişi hayatını kaybederken, yaralı sayısı ise yaklaşık 2 milyon. Suriye'de altyapı ve sağlık sistemi neredeyse yok oldu. Yaklaşık 400 bin kişi doğrudan savaşın getirdiği şiddet sonucu, yaklaşık 100 bin Suriyeli ise iç savaş nedeniyle ulaşılması kısıtlı hale gelen ilaç ve gıda yetersizliğinden dolayı öldü. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)






















 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Suriye Haberleri

Siyonist rejim fırsattan istifade ederek Şam'ın yakınlarına kadar ulaştı
Şam’da rejim kuvvetleri kontrolü kaybetti
Suriye'ye deprem yardımlarının ulaştırılması için iki sınır kapısı daha açılacak
Umut Kervanı'ndan Suriye depremzedelerine yardım
STK'lar "acil yardım" çağrısı yapıyor