Kadir gecesi Kur'ân'da bir sureye adını vermiş Kur'ân'ı Kerim'in indiği bir gecedir.
İbadetlerin bütün gecelerden daha hayırlı olduğu bin aydan yani 83 yıl dört aydan daha hayırlı bir gecedir. Meleklerin ve Cebrail'in (a.s) seferber olup indiği gecedir.
Bütün senenin olaylarının belirlendiği gecedir. Hakkıyla ihya edildiğinde bütün günahların bağışlanacağı gecedir. Genel olarak kadir gecesinin Ramazan'ın yirmi yedinci gecesi (26'yı 27'ye bağlayan gece) olduğuna kesin gözle bakılmakta ve bu gece Kadir gecesi olarak idrak edilmektedir.
Birçok İslâm âlimi de Kadir gecesinin Ramazan'ın yirmi yedinci gecesi olduğunun yüksek ihtimal olduğunu ifade etmektedirler.
Ancak Kadir gecesiyle ilgili ne Kur'ân-ı Kerim'de ne de hadislerde hangi gece olduğuna dair net bir bilgi bulunmamaktadır. Hatta bunun aksine hadislerde bu gecenin belli olmadığı ancak bazı günlerde olma ihtimalinin daha yüksek olduğu ifade edilmektedir.
Konuyla ilgili hadislere baktığımızda Peygamber Efendimiz'in (S.A.V) Ramazan'ın son on gününe ayrı bir önem verip itikâf ile geçirerek Kadir gecesini bu günlerde aradığını ve sahabelere Kadir gecesini bu on günde ve özellikle de tek sayılı günlerde aramayı tavsiye ettiğini (Buhari-Müslim) görmekteyiz.
Bununla beraber Hz. Aişe'nin Peygamber Efendimiz'e (S.A.V) “Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilirsem o gece ne söyleyeyim” dediğini, (Tirmizi) Peygamber Efendimiz'in (S.A.V) “Bana Kadir gecesi gösterildi ama unutturuldum” dediğini, sahabenin rüyasının Kadir gecesinin son yedi geceden birinde olduğu yönünde olduğunu (Sahih-i Müslim/205) görmekteyiz.
Bütün bunlar, Kadir gecesinin belli bir gece olmadığını ancak bu gecenin hangi gece olduğunu arayıp bulmanın imkân dâhilinde olduğunu göstermektedir.
Hatta bazı sahabeler Kadir gecesinin hangi gece olduğunu kesin olarak bildiklerini ifade etmişlerdir. Übey b. Kâb şöyle demiştir: “Kadir gecesinin hangi gece olduğunu biliyorum, Ramazan'ın yirmi yedinci günün gecesidir. Bu Peygamber Efendimiz'in (S.A.V) bize ihya etmeyi emrettiği gecedir.
Belirtisi ise o gün güneşin parlak ve ışınsız bir şekilde doğmasıdır. (Sahih-i Müslim/ 147). Buna karşılık bazı âlimler ise kadir gecesin sabit bir gece olmadığını her yıl değişebileceğini ifade etmişlerdir.
Zira hadislerde bu konuda farklı bilgiler bulunmakta bu bilgileri birleştirmek adına kadir gecesinin değişken olduğunu söylemenin en doğru olacağını ifade etmişlerdir. (İmam Nevevi/Sahihi-i Müslim Şerhi c.8 s.57) Kadir gecesinin belli olmamasının hikmeti elbette ki özellikle Ramazan'ın son on gecesini tamamıyla ihya etmeye teşvik etmektir.
Allah Teâla bazı gün ve vakitleri gizli tutarak kullarını onu arayıp bulmak için çaba ve gayret etmeye teşvik etmektedir.
Örneğin; Cuma günü içerisinde duaların kabul edileceği bir vaktin olduğunu ancak bu vaktin tam olarak belirlenmediğini görmekteyiz.
Sonuç olarak Kadir gecesini ihya etmek istiyorsak onu Ramazan'ın her gününde a ramalıyız, bunu yapamıyorsak son on günde arayıp idrak etmeliyiz, bunu da yapamıyorsak en azından yirmi yedinci gece başta olmak üzere yirmi bir, yirmi üç, yirmi beş, yirmi dokuz gibi tekli gecelerde Kadir gecesini arayıp bulmalı ve yaşamalıyız.