Kalbi duran ve sonra dirilen hastalar ölümü anlatıyor

Bütün bunları nasıl biliyorlar? Kalbi durduktan sonra hayata dönenler bütün bunları nasıl biliyor?

"Resüsitasyon" yani hayata döndürme araştırmaları yapan tanınmış bir yoğun bakım doktoru Dr. Sam Parnia, ünlü bilim dergisi New Scientist'ın ve Amerika'nın ulusal radyosu NPR'ın sorularını cevapladı.

2008 yılından bu yana Avrupa, Kanada ve Amerika'daki önemli tıp merkezlerinin katıldığı büyük bir projeyi yöneten Dr Parnia, çok sayıda bilim insanından oluşan ekibiyle birlikte hayata döndürülen insanların anlattıklarını ve beynin şuurla ilişkisini araştırıyor.

Kalbi durmuş, beyin fonksiyonları olmayan bir insan, modern tıbbi yöntemlerin kullanılmasıyla saatler sonra bile tekrar hayata dönebiliyor.

Genel anlamda anlatılanların çok huzurlu hissetme, çok parlak bir ışığın görülmesi, çok sıcak ve sevgi dolu, çok şefkatli olarak tanımlanan birinin kendilerine eşlik etmesi olduğunu söylüyor Parnia. Birçoğunun çocukluktan itibaren geçirdikleri hayatın kritiğinden söz ettiklerini belirtiyor; kalbini kırdıkları insanların neler hissettiğini hissettiklerinden bahsediyor. "Bu yüzden çoğu, döndüğünde hayatını bambaşka bir şekilde geçirmeye azimli oluyor." diyor.

"Şunu akıldan çıkarmamak lazım; ölmüş insanların beyinleri, o sırada CPR (kalp akciğer canlandırması) uygulanıyor olsa bile, tamamen fonksiyonsuz. Bu yüzden tam koma halindeler." diyen Parnia, anlatılanların ölmekte olan bir beynin ürünleri olarak açıklanılmaya çalışılmasına karşı çıkıyor. Bu teoriyi destekleyen bilimsel deliller olmadığını belirtiyor.

OLAĞAN DIŞI TECRÜBELER

2001 yılında, kalp doktoru Pim Van Lommel ve meslektaşlarının, önde gelen tıp dergilerinden The Lancet’te yayımlanan araştırması bilim dünyasında yankılanmıştı. Hollanda'daki on hastanede, hayata dönmüş 344 kişiyi dinleyen araştırmacılar, 62’sinin vücuttan çıkma, ölmüş yakınlarını görme, tünelde ilerleme gibi olağan dışı tecrübeleri olduğunu belirlemişti. (Amerika'nın Virjinya Üniversitesi'nden Prof. Bruce Greyson'un, aynı tip araştırması da benzer sonuçlara ulaştı.)

Van Lommel ve ekibi The Lancet'deki makalelerinde bir hemşirenin anlattıklarına da yer verdi. Ambulansla hastaneye getirilen koma halindeki hastanın boğazına tüp sokulabilmesi için takma dişlerini çıkarıyor bu hemşire. CPR uygulanan hastanın kalp hızı yeterli düzeye ulaşınca yoğun bakıma alınıyor. Günler sonra, kendine geldiğinde hemşireyi gören adam, "şu hemşire takma dişlerimin nerede olduğunu biliyor" diyor. "Takma dişlerimi ağzımdan aldın o tekerlekli masaya koydun. Üstünde bir sürü şişe, altında kayan çekmecesi vardı. Oraya koydun dişlerimi." deyince hemşire çok şaşırıyor. Hasta CPR sürecinde, koma halindeyken vücudundan ayrılmış bir şekilde doktor ve hemşireleri yukarıdan seyrettiğini anlatıyor, odayı ve odadakileri detaylı olarak tarif ediyor.

Dr. Sam Parnia kalbi durmuş, beyin faaliyeti olmayan bazı insanların, hastanedeki kurtarma çalışmaları sırasında olanları görüp duyduklarını ifade ettiklerini ve anlatılanların doğruluğunu doktor ve hemşirelerin tasdik ettiğini söylüyor. Dr. Pim Van Lommel, ölmüş insanların vücutlarından çıkıp o sırada çevrede olanları anlatmasının, bu tür vakaların halisünasyon olamayacağını ispat ettiğini belirtiyor. Ayrıca kör insanların bile kurtarma çalışmaları sırasında olup biteni doğru bir şekilde anlatabildiğini dile getiriyor.

TrtHaber

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Sağlık Haberleri

Uzman Diyetisyen Demirci: Kışın mevsiminde bağışıklık sistemi için beslenmeye dikkat edin
Teknoloji bağımlılığı çocuk ve gençlerin sağlığını tehdit ediyor!
Obezite çocuklarda hipertansiyon riskini artırıyor!
Kuruyemişler kalp ve damar sağlığını koruyor
Kasıktan dize doğru yayılan ağrıya dikkat!