Bingöl’de düzenlenen 3. Bölgesel Kalkınma Konferansına katılan Dicle Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hasan Eraslan, burada yaptığı konuşmada, “Ekonomik kalkınmayı bazı şeylerden ari olarak yapmak lazım. Bunun başında güvenlik sorununuz olmayacak. Yoksa orada kalkınmadan bahsetmek mümkün değil.” dedi.
Bölgesel kalkınma ve metotlarıyla ilgili bilgilendirmelerde de bulunan Eraslan, “Yaklaşık 20 yıldır kalkınma üzerine çalışıyorum. Hem bu işin teorik hem de uygulama yönü üzerine çalışmalar yaptık, yapıyoruz. Ülkemizde kalkınma süreci 40-50 yıl gibi uzun yıllara sâri bir dönemi kapsıyor. Fakat geçen sürede kalkınmanın paradigması değişti. Kalkınma şu anda dört ayrı boyut üzerinde oturuyor. Sosyal kalkınma, ekonomik kalkınma, çevresel kalkınma ve fiziksel kalkınma. Özellikle ekonomik kalkınmada biz rekabet ve girişimciliği ön plana alarak kalkınma planımız ve metodumuzu onun üzerine oturtuyoruz. Çalışmalarımız da hem ulusal hem de yerel düzlemde bu bağlamda sürüyor. Bu yaptığımız konferans da, çalışmalarımızın teorik ürünlerinden bir tanesidir. Biz Bingöl’de de benzer bir çalışma yaptık. Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası’yla halen çalışmalarımızı yapmaya devam ediyoruz. İnşallah bu çalışmalarımız bittiği zaman özellikle kümeleme yöntemiyle sektörlerimizi geliştirerek, sektörlerimizin ihracat kapasitesini geliştirerek, buradan her bir sektörümüzün bir milyar dolarlık bir ihracat hacmine ulaşmasını arzu ediyoruz. Bu da aşağı yukarı 20 Bin istihdam demek. Allah nasip ederse bunları yapmaya hep birlikte devam edeceğiz.” dedi.
‘Kalkınmanın ilk şartlarından birsi, güvenli ortam’
Kalkınmanın gerçekleşebilmesi için gerekli şartlara da değinen Eraslan, şunları söyledi:
“Ekonomik kalkınmayı bazı şeylerden ari olarak yapmak lazım. Bunun başında güvenlik sorununuz olmayacak. Bunlar yokmuş gibi davranırsak kalkınma orada gerçekleştirmiş oluruz. Yoksa orada kalkınmadan bahsetmek mümkün değil. Bir ceviz ağacını düşünün, beş yılda bir meyve veriyor. Kalkınmanın da bir yöntem ve metodu var. Bunu bir sistem ve sistemlerin işleyişi mantalitesinde yapmamız gerekir. Eğer siz bir kalkınma anlayışını sistemler ve sistemlerin işleyişi mantalitesinden kopuk bir vaziyette yaparsanız orada kalkınmayı gerçekleştirmeniz mümkün değil. Bu bağlamda olaya sistemlerin yönetimi açısından bakmamız lazım. Metot ve paradigmalarımızı da bunun üzerine bina etmemiz lazım. Söz konusu bu durumlardan herhangi birinin eksik olduğu bir yerde kalkınma tökezler. Biz etkin kalkınma teknikleri kullanıyoruz. Burada tekstil gibi hazır sektörleri geliştirmeyi düşünüyoruz ve sistemsel olarak hareket edeceğiz. Kümeleme metodunu kullanarak bir ihtisas organize sanayi bölgesini nasıl geliştirebiliriz. Onun çalışmaları içerisine gireceğiz İnşallah.” (Nihat Kanat-İLKHA)