İki yıla yakındır hükümetin eliyle başlayan zam furyası bitmek bilmiyor. Başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere temel ihtiyaç maddelerine yapılan yüzde ellilere varan zamlar, halkın belini büktü adeta. Zamlara tepki gösteren ekonomistler, bu icraatın hükümetin açıklarını kapatma bedelini halka yükleme girişiminden kaynaklandığını söyledi.
En son önceki gün elektriğe yapılan yüzde 15 civarındaki zamla hükümetin yanlış politikasını sürdürdüğünü belirten Ekonomist Mehmet Sait Ortaç, İLKHA muhabirine konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ortaç, hükümete seslenerek, "Siz kamu açıklarını vatandaşın sırtına zam olarak yükleyemezsiniz." dedi.
TÜİK'in geçtiğimiz günlerde işsizlik, yoksulluk, özellikle bölge illerindeki ekonomik durumla ilgili yaptığı açıklamalara da değinen Ortaç, bölge illerinde kesinlikle yoksulluğun azalmadığını, özellikle genç nüfusun arasında işsizliğin yüzde elli gibi vahim rakamlarla ifade edilir hale geldiğini vurguladı.
"İller arasındaki gelir dağılımı sağlanamadı"
TÜİK'in işsizlik verilerinin 17 yıldır iktidarda olan Ak Parti hükümetinin bölgeler arasındaki gelir dengesizliğini azaltma hedefinde başarısız olduğunu gösterdiğini belirten Ortaç, şöyle konuştu:
"Geçtiğimiz günlerde TÜİK Türkiye'de iller bazındaki gelir dağılımıyla ilgili bir veri açıkladı. Bu gelir dağılımına baktığımız zaman özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illerin Türkiye ortalamasının yaklaşık bir buçuk katından daha fazla yoksul olduğu gözlemlendi. AK Parti hükümetlerinin işbaşına geldiği tarihlerdeki en temel argümanlardan bir tanesi bölgeler arasındaki gelişmişlik düzeyini minimize indirmekti. Yani gelir adaletini sağlamaktı. 17 yıllık AK Parti iktidarları döneminde bunun pek gerçekleşmediğini maalesef müşahede ediyoruz. Eğer gerçekleşmiş olsaydı en azından Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki iller arasındaki gelir dağılımı daha adaletli bir seviyeye düşmüş olacak ve bu bölgedeki insanların da gelir düzeyi biraz daha artmış olacaktı."
"İşsizlik oranı vahim boyutta"
Hükümetin bölge illerinde işsizliğin azaltıldığı söyleminin reel gerçeklerle uyumlu olmadığını vurgulayan Ortaç, "Yine TÜİK geçtiğimiz günlerde işsizlik oranlarıyla ilgili bir açıklama yayımladı. Burada bizim dikkatimizi çeken en temel göstergelerden bir tanesi TRC3 bölgesi dediğimiz Mardin, Siirt, Batman, Şırnak bölgesindeki oranlardır. Bu oranlara baktığımız zaman çok ciddi oranda işsizliğin hâkim olduğunu görmekteyiz. Gerçi bu konuda hükümetin işsizliğin azaldığı yönde bir söylemi var fakat reel sektöre baktığımız zaman bunun pek de tutarlı olmadığını gözlemlemekteyiz. Türkiye ortalamasının yaklaşık 2 katından daha fazla bir işsizlik bölgede maalesef mevcuttur. Özellikle genç işsizler arasında yüzde 50'ye yaklaşan bir oranın olduğunu görüyoruz ki, bu çok vahim bir durumdur." ifadelerini kullandı.
"Hükümet elini taşın altına koymalı"
Bölge insanının işsizlik ve yoksulluktan kurtarılması için işverenlere destek sağlanması, üretimin artırılması gerektiğini söyleyen Ortaç, "Hükümetin bir an önce bu bölgeye istihdamın artırılması noktasında el atması gerekiyor. Bu nasıl olacak? İşverenlere gereken desteğin verilmesi lazım. Hatta elini bizzat kendisinin taşın altına koyması lazım. Bu konuda eğer acil önlemler alınmazsa işsizliğin daha da artacağı bir sonuçla karşı karşıya kalacağız. Hükümetin bu konuda alabileceği tedbirlerin en başında kamudaki israf ve savurganlığın önüne geçmek geliyor. Lüksün önüne geçilmesi lazım. Kamudaki bu israf, savurganlık bittiği andan itibaren kaynaklar daha iyi bir şekilde dağıtılırsa hem gelişmişlik düzeyinde geri kalmış olan illere daha fazla kaynak aktarılabilir hem de işsizlik oranı da daha fazla düşürülebilir." diye konuştu.
"Kamu açıklarını zamla kapatamazsınız"
Hükümetin kamu açıklarını zam furyasıyla kapatma girişimine de sert tepki gösteren Ortaç, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Bu konuda hükümetin şu çözümünü asla kabul etmiyoruz; son bir buçuk seneye baktığımız zaman elektrik oranlarında yüzde 59'luk bir artış, doğal gaz oranlarında yüzde 60'ın üzerinde bir artış görüyoruz. Yani kamu açıklarını hükümetin zamla kapatma yoluna gitmesine bir an önce kaçınması lazım. Kamu açıklarını zamla kapatamazsınız. Siz kamu açıklarını vatandaşın sırtına zam olarak yükleyemezsiniz. Hükümetin bu anlayışından bir an önce vazgeçmesi gerekir. Bunun temel çözümü daha fazla istihdam, daha fazla üretim… Bunun için de eğer kaynak sıkıntısı varsa mutlak suretle ilk başta hükümetin bürokrasideki, kamudaki en tepeden başlamak üzere, en alt seviyeye kadar bu israfı, savurganlığı bitirmesi gerekiyor. Bu konuda acil tedbir alınmalıdır."
İLKHA