Çınar ilçesine bağlı Yıllarca (Gogwêrin) köyünde ''Karacadağ Mayın Şehitlerini Anma Programı'' halkın yoğun katılımı ile gerçekleşti.
Gogwêrin Köyünde 10 Mart 1994 yılının Ramazan ayında Kadir Gecesi’nin sabahında Diyarbakır merkezine bayram alışverişine giden ve içinde kadın, çocuk, yaşlı bulunan yaklaşık 50 kişiyi taşıyan yarım otobüsün PKK tarafından yola döşenen mayına çarpması sonucu 10 Müslüman katledilmiş, 40 kişi de yaralanmıştı. Katledilenler arasında 12 yaşında 2 çocuk vardı.
Gogwêrin köylüleri, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle hain mayın saldırısı sonucu hayatını kaybedenleri ve davalarını hatırlatma amacıyla bir anma programı düzenledi.
Çevre köylerden de yoğun katılımın olduğu program Ubeydullah Bırak’ın Kuran Kerim tilavetiyle başladı.
“Hain saldırıda aralarında 12 yaşında iki çocuğun olduğu 10 Müslüman şehit oldu”
Hain mayın saldırısında 12 yaşındaki oğlunu kaybeden molla Abdurrahman Gülçer kısa bir konuşma yaptı. Molla Abdurrahman Gülçer, “1994 yılının Ramazan ayında Kadir Gecesi’nin sabahında Diyarbakır merkeze bayram alışverişine giden içinde kadın, çocuk, yaşlı bulunan yaklaşık 50 kişi yarım otobüsün PKK tarafından yola döşenen mayına çarpması sonucu 10 Müslüman şehit oldu, 40 kişi de yaralandı. Şehit olanlar arasında 12 yaşında 2 çocuk vardı.” Dedi.
O yıllarda sürekli yollarına mayın döşendiğine dikkat çeken Abdurrahman Gülçer daha sonra“Daha önce de birçok kez mayın bırakıldı onları fark ettik, fakat bunu fark edemedik takdiri İlahi. Bu insanlara yapılan zulmün sebebi de Müslüman olmamız, dindar olmamız, hayatımız Kur'an ve sünnete göre yaşamak istememizden dolayıdır. Daha öncesinde birçok kez tehdit edildik, saldırıya maruz kaldık fakat kesinlikle İslam'dan taviz vermedik. Çünkü bizler Müslüman'dık, Allah'tan korkuyorduk, insana kul olanlara boyun eğemezdik.’’ İfadelerine yer verdi.
Ölümün her insan için kaçınılmaz bir son olduğunun altını çizen Gülçer konuşmasının devamında, en güzel ölümün şehitlik olduğunu söyleyerek, “ İslam bu günlere şehitlerin kanı üzerinde gelmiş ve yeşermiştir. Her Müslüman bu şerefli ölümü tatmak ister ve bekler, fakat Allah bu şerefli ölümü herkese nasip etmez.” İfadelerini kaydetti.
“İlk saldırıda yaralanan Muhammed, ikinci hain saldırıda şehit oldu”
Program daha sonra katledilenlerin hayatlarında kısa kesitler sunularak devam etti. Özellikle iki amca çocuğu olan Muhammed ve Muhammed Emin’in 12 yaşlarındaki çocukların hayatları anlatılırken programa katılanlar duygu dolu anlar yaşadı.
Daha sonar sahnede yer alan ilahi sanatçısı Bilal seslendirdiği ilahiler ile katılımcıları duygulandırdı.
“Peygamberler dahi şehitliğe gıpta etmişler“
Kürdistan da yaşayan Müslümanların çektikleri sıkıntılardan bahseden molla Osman Teyfur ise, Müslümanların verdiği bedellerle İslami davanın bu günlere geldiğini belirtti.
Şehadetin önemini peygamberimizin hadisinden örnek vererek açıklayan Teyfur şehit ve şehadetin peygamberler tarafından gıpta edilen bir makam olduğunu belirterek, “Muhammed’in nefsi elinde olan Allah’a yemin ederim ki Allah yolunda savaşırken öldürüleyim, tekrar Allah yolunda savaşırken öldürüleyim, tekrar Allah yolunda savaşırken öldürüleyim üç defa böyle temenni ederek şehadetin öneminden bahsediyor. O yüzden şehadet mağlubiyet değil, zarar ve hüsran etmek değil. Şehadet Müslümanlar için başı dik olmaktır. Şehadet bir Müslüman için en yüce mertebedir. " ifadelerini kullandı.
“Şehitlik, şehadetiyle Allah’ın birliğine büyüklüğüne şahitlik etmektir“
Teyfur, şehit ve şehadet kavramının birçok ideoloji tarafından da kullandığını belirterek, “Şehadet özgürlüktür. O yüzden bütün şehitlerimiz kurtuldu, cennet girdiler. Allah Teâla şöyle buyuruyor, ‘sakın şehitlerin öldüklerinin sanmayın muhakkak ki onlar sağdırlar, Allah katında rızıklandırılıyorlar.’ O yüzden şehitler sağdırlar. Acaba bu şehitlik ne için bu kadar övülmüş, peygamberler gıpta etmiş. Niye Allah bu kadar şehitleri övmüş. Niye bu kadar şehadet bu kadar büyük bir mertebedir ki herkes ölüleri için şehit kelimesini kullanıyor. Şehadet ve şehitlik niye o kadar önemlidir. İşte bu insanlar çevrelerindeki insanları kandırmak için bu İslami terimi kullanıyor. İnsanları kendilerine bağlamak, kendilerine kurban olarak kullanmak için ölülerine şehit kelimesini kullanıyorlar. Şehadet demek şahitlik etmek demektir. Gözümüzle gördüğünüz bir şeye şahit olmak demektir. Yani Müslüman, şehadetiyle Allah’ın birliğine büyüklüğüne şahitlik ediyor.“ dedi.
“Ağızları ile insan hakları havarisi kesilip insanlara her türlü zulmü edenler yalan söylüyor“
Teyfur, ağızları ile insan hakları havarisi kesilip insanlara her türlü zulmü edenleri de sert sözler ile eleştirerek konuşmasının sonunda, “Bugün sözde insan haklarından bahsedenler insanların yoluna mayın koydular, Müslümanların memleketini bombaladılar. Kadın, çocuk, yaşlı demeden herkese öldürdünüz. Ey resulüm bazı insanlar vardır ki konuşma ve hareketleri insanları çok şaşırtıyor, fakat onlar yalan söylüyor.“ ifadelerini kaydetti.
Program molla Bahattin Demir’in duasıyla sona erdi. (Ali Fidancı-Vedat Aydın-İLKHA)