PKK'nin 1994 yılında Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Gogwerî (Yıllarca) köyü yoluna döşediği mayının patlatılması sonucu şehit olan 11 Müslüman, mezarları başında düzenlenen anma programında rahmet ve minnetle yâd edildi.
Şehitler Kervanı Platformu tarafından şehitlerin metfun bulunduğu mezarlıkta düzenlene programa HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, partililer, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, şehitlerin yakınları ve sevenleri katıldı.
Programın düzenlendiği köy mezarlığına şehit edilen 11 kişinin özgeçmişlerinin yer aldığı pankartlar asıldı.
İbrahim Durmaz'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını oğlu saldırıda şehit olan Abdurrahman Gülçer yaptı.
Şehitlerin "Allah" dedikleri için PKK tarafından katledildiklerini dile getiren Gülçer, "Allah, Kur'an'da şu müjdeyi veriyor; Allah yolunda canını ve malını verenler için cennet vardır. Buna karşı çıkan kâfirler için de Allah'ın azabı olan cehennem vardır. Allah'ın söz sahibi olduğu kadar kimse sözünün sahibi değildir. Âlemlerin Rabb'i bizi bu şehitlerin sevabından mahrum etmesin. Buraya gelen Müslümanların âlemlerin Rabb'i hayırlarını kabul etsin. Çünkü bunlar sadece Allah için gelmişler, buradaki Müslümanlar, Rabbim Allah dediği için kâfirler ve Allah'ı tanımayanlar bunu kabul etmeyip planlarla yola mayın döşeyip şehit ettiler. Çünkü kâfirlerin, Müslümanların karşısında duracak cesaretleri yoktur. Onlar sandı ki Müslümanlar yolundan vazgeçecek. Kesinlikle bu yol bizim yolumuzdur, şehitlerin yolu yolumuzdur, geri dönüş yoktur. Allah'ı tanımayanlar korksun, çünkü onların akıbeti hem dünyada hem ahirette hüsran olacaktır." dedi
Programa konuşmacı olarak katılan Âlimler ve Medreseler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Abdulkudüs Yalçın, şehitlerin mirasını üstlenme çağrısı yaptı.
"İslam'a her şeyden önce sahip çıkmalıyız"
Hak ve batıl mücadelesinin devam edeceğine vurgu yapan Yalçın, "Hak ve batıl mücadelesi Hz. Adem ile İblis'ten başlamış, Habil ile Kabil ile devam etmiş ve kıyamete kadar devam edecektir. Dünyaya geliş, bir ebediyet için değil imtihan içindir. İmtihan olan dünyada hak ve batılın mücadelesi olacak. Şehit şahittir. Şehit Arapça bir kelimedir ve ilk defa Kur'an'da kullanılmıştır. Şehit kendi imanının şahidi, Müslümanların şahidi ve İslam davasının şahididir. Bu kardeşlerimiz İslam davasının şahididir. Şehit dünyada da ahirette de İslam davasının şahididir. Şehitler sağdır. Şehitlerimizin mirasına sahip çıkalım. Şehit İslam davasının öncüsüdür. İslam kâinatın dinidir. İslam, bizim var oluşumuzdur. Artık kendimize bakalım ve düşünelim; bizim davamız ve kendi davaları için kanlarını akıtan kardeşlerimizin davasına ne kadar sahip çıkıyoruz. Lazımdır ki bu İslam'a her şeyden önce sahip çıkmalıyız. Şehitler bunu bizden istiyor. Biz ahlakımızla, ticaretimizle ve hayatımızla İslam'a sahip çıkalım. Ahlakımız, hareketlerimiz, ticaretimiz, komşuluğumuz, ibadetimiz, kılık kıyafetimiz, düğün ve taziyelerimiz Allah'ın istediği gibi değilse biz ne yazık ki şehitlerin davasına ihanet etmişiz." ifadelerini kullandı.
İslam düşmanlarının hile planlarını işaret eden Yalçın sözlerine şöyle devam etti: "Küfür hiçbir zaman durmuyor. Su uyur, düşman uyumaz. İslam düşmanları hiç uyumuyor. Sürekli bir vesile ile İslam'ı ve Müslümanları yeryüzünden kaldırma mücadelesi veriyorlar. Mücadeleleri, sürekli İslam'a, Müslümanlara karşı yalan, iftira, plan ve hilelerle olmuştur. Müslümanlara karşı erkekçe çok az mücadele etmişlerdir."
"Müslümanların kurtuluşu İslam kardeşliğindedir"
Günümüzde Müslümanların, kendi hayatına İslam'ı tatbik etmek istediklerinde, onların "aşırı gitmekle" suçlanıldığını belirten Yalçın, "Bugün biz bu şehitlerin mirasına sahip çıkmamız gerekir. Şehitlik kurtuluştur. Allah sizden razı olsun hepiniz bugün burada toplanmışsınız fakat bu iş, yılda bir şehitleri anmak ile olmaz. Nasıl ki İslam düşmanları İslam karşıtı mücadelesine devam ediyorsa biz de gece gündüz tüm imkanımızla İslam dininin hâkim olması için mücadele vermeliyiz. Bilmeliyiz ki Müslümanların kurtuluşu İslam kardeşliğindedir. Allah, bu şuuru bize nasip etsin." şeklinde konuştu.
Program okunan duanın ardından son buldu. (Emrah Deniz / M. Hüseyin Temel – İLKHA)