Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmaktadır:
"Birbirinize kin beslemeyin, haset etmeyin. Birbirinizden yüz çevirmeyiniz. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz..."(Buhari)
İslam'da kardeşlik, “ben” olmaktan çıkıp “biz” olmaya geçiş halidir. İslam'da kardeşlik bir ve tek yürek olup yan yana ve omuz omuza yürümektir. İbadetlerin hepsinde bu kardeşlik hali vardır. Namaz kardeşliğe en güzel örneklerden sadece biridir. Ezanı duyduğumuzda camiye giderek yan yana durup namaz kılmak, tek yürek olmak en güzel kardeşliktir. Zekât ibadeti de aynı şekilde kişiye sosyal yardımda bulunup kardeşinin yanında olmaktır.
Kardeşlik, dünyada daha iyi ve rahat yaşamak, ahirette beraber olmak için büyük bir lütuftur. “Ey iman edenler! Hayır, işlerinde yardımlaşın, günah işlemede yardımlaşmayın…” {Maide/2} Bu ayetten şu anlaşılmaktadır: Günah işleyen ve şeytanın tuzaklarına takılan müminlere karşı kardeşleri ortaya çıkıp onlara bir set olacak ve onların cehenneme müstahak olmalarına engel olacaktır. İşte kardeşlik bu olmalı bizler için.
İslâm dini geçmişten bu güne kadar kardeşliği esas almıştır. İslâm toplumu, sınırları imanla, güzel ahlakla örülmüş kardeşler topluluğudur. Bu toplulukta farklı bir ırk veya mezhep farklılığının önemi yoktur. Ön şart olarak kelime-i tevhidi söyleyen herkes Müslümandır ve öteki Müslümanların din kardeşidir. Sevgili Peygamberimiz de (sav) "Müslüman Müslümanın kardeşidir" buyurmuş, dünyanın neresinde hangi yüzyılda yaşarsak yaşayalım, bütün Müslümanların birbirlerinin din kardeşi olduklarını tüm dünyaya duyurmuştur. Hatta Efendimiz Medine'ye hicret ettiğinde ilk iş olarak, Mekke'den gelen muhacirleri Medineli Müslümanlardan biri ile kardeş ilân etmiş ve kardeşliğe bu denli önem vermiştir.
“Müminler birbirinin velisidir. Onlar birbirlerine iyiliği emrederler, kötülükten de nehy' ederler” {Al–i İmran/114} Bu ayete dikkat edilirse kardeş olmak Rabbimizin emrettiği şeyleri gerektiğinde din kardeşine hatırlatmalı ve yasakladığı şeylerden men etmeli ve korumalıdır. Bu koruma gerektiğinde dil gerektiğinde de el ile engellemek şeklinde olmalıdır.
Kardeş olmak; sevmek, yardım etmek, hastalandığında ziyaret etmek, sevinçte ve kederde beraber olmayı göze almaktır. Bunu sadece söz ile dile getirerek değil fiili olarak uygulamak demektir. Kardeşlik kardeşimizin sadece mutlu anlarında değil zor ve hüzünlü zamanlarında da yanında olup hüzünlerine ortak olmayı gerektirir. Müslüman, din kardeşine yardımda bulundukça Allah da ona yardımda bulunur. Bir hadis-i Şerifte Rasûlullah (sav), "Kim bir Müslümanın dünya darlığını giderip de sevindirirse, Allah da kıyamet gününde onun sıkıntısını giderip mutlu eder. Kim, dünyada Müslüman kardeşinin ayıbını örterse, Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter" şeklinde buyurarak din kardeşine yapılan her şeyin karşılığının hem bu dünyada hem de ahirette verileceği ifade edilmiştir.
Dinde kardeşliğin en mükemmel örneğini Peygamberle birlikte yasayan sahabeler ortaya koymuşlardır. Muhacir-Ensar ilişkisi, kardeşliğin en güzel örneğidir. Medineli Ensar, Mekkeli Muhacir kardeşlerinin isteklerini, kendi isteklerinden daha önde tutmuşlar, onları hiçbir konuda yardımsız bırakmamışlar, her zaman yanlarında olmuşlardır. Din kardeşliğinden daha sağlam bir şey yoktur. Bu sebeple bizler her daim din kardeşlerimizin yanında olmalı ve onlara kin ve haset beslemekten kaçınmalıyız. Çünkü yaşamak, ancak din kardeşlerimizle güzel olacaktır.