"Kardeşlik için ümmet, insanlık için adalet"

Marmara İnsan Hak ve Özgürlükler Platformu (MİNHAP) tarafından "Kardeşlik İçin Ümmet, İnsanlık İçin Adalet" paneli düzenlendi. Panelde yapılan konuşmalarda Müslümanların kardeşlik ve ümmet şuuru ile bir araya gelmeleri gerektiği vurgulandı.

İSTANBUL - Marmara İnsan Hak ve Özgürlükler Platformu (MİNHAP) tarafından "Kardeşlik İçin Ümmet, İnsanlık İçin Adalet" adıyla Bağcılar Halk Sarayında bir panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz, Millî Gazete Haber Müdürü Gökçen Göksal, Yeni Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak, Doğruhaber Gazetesi Yazarı Hasan Sabaz ve Minhap Başkanı Cemal Çınar katıldı.


"Ey Müslümanlar birleşelim"
Marmara İnsan Hak ve Özgürlükler Platformu (MİNHAP) Başkanı Cemal Çınar bir konuşma yaptı. Panelin amacı hakkında bilgi veren Çınar, "Kur'an-ı Kerim'de bütün ümmetin vasıfları anlatılırken, bu ümmetin iyiliği emreden kötülükten men eden vasıflara sahip olduğu buyruluyor. Müslümanlar ancak Müslümanlarla kardeş olurlar. İslam'da adalet, hak ve özgürlük vardır, adaletsizliğin olması mümkün değildir. Ümmetin ittifakı, Müslümanların vahdeti ve Müslümanların bir araya gelmesi için bizim ana kaynaklarımız olan Kur'an ve Sünnet vardır. Bunlara başvurmamız gerekiyor. Müslümanların bir araya gelmesini gerektirecek çok sebepler vardır. Üstad Bediüzzaman'ın dediği gibi kitabımız bir, kıblemiz bir, gayemiz bir, binlerce birlerimiz var. Müslümanların olaylara bakışları açısında dışında bir fark yoktur. Ümmet inşallah bunun farkına varmıştır ve uyanıyor. Müslümanlar olarak ittihadı İslam için kendimize çeki düzen vermeliyiz. Ey Müslümanlar birleşelim, ey insanlık bizi dinle bizde adalet var. Dünya Müslümanları dinlemediği sürece sancılar çekmeye devam edecektir" diye konuştu.


"Kardeşlik ve ümmet şuuru için İttihad-ı Muhammedi"
Müslümanların kardeşlik ve ümmet şuuru için Bediüzzaman Said Nursi'nin, İttihad-ı Muhammedi için ortaya koyduğu fikrin çok önemli olduğunu ifade eden Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz, "Üstat bu ittihadın kurulduğu zemin Müslümanların yaşadığı her yerdir. Doğudan, batıya kuzeyden, güneye nerede Müslüman varsa bu ittihadın kurulduğu bir zemindir. Bu ittihadın merkezi Mekke ve Medine'dir. Bu ittihadın temeli tek bir Allah'a imandır. Bunun nizamnamesi tüzüğü Peygamber Efendimizin Sünnet-i Seniyesidir. Kanunnamesi şeriatın emir ve yasaklarıdır. Bu İttihad-ı Muhammedi Cemiyetinin kulüp ve encümenleri bütün medreseler, mektepler ve mescitlerdir. Böyle bir bütünlük ve kuşatıcılık ile meseleye yaklaşırsak, Müslümanlar arasındaki ittifak sağlanmış olur" dedi.


"Kur'an medeniyetini inşa etmemiz gerekiyor"
Türkiye'de cumhuriyetin ilanından sonra laiklik ile İslam düşmanlığı yapıldığını, din ve vicdan hürriyetinin yok sayıldığını belirten Güleçyüz, "Milliyetçilik ile de İslam kardeşliği tahrip edilmek istenmiştir. Bizler Müslümanlar olarak bunları düzeltmek için yeniden İslam'ın prensiplerine sarılarak, İslam kardeşliğini ihya ederek bunu yapabiliriz. Gerçek manada din ve vicdan hürriyeti İslam'da vardı. Kudüs, Müslümanların hakimiyetinde iken bütün din mensupları kendi dinlerini özgürce yaşayabildiği bir huzur beldesiydi. Ama burası ne zaman ki Müslümanların elinden çıktı, zulüm yapılan bir belde haline geldi. İnsanlık için adalet dediğimizde mevcut adaletsiz sistemin dünyaya zulüm yayan mimsiz medeniyetin tasfiye edilip, yerine Kur'an medeniyetini inşa etmek Müslümanlar ve ümmet olarak vazifemizdir" ifadelerini kullandı.


"Kardeşliği engel olan hastalıkları tedavi etmemiz gerekiyor"
Kardeşliğimize engel olan hastalıkları tedavi etmemiz gerektiğini vurgulayan Güleçyüz, "Bediüzzaman Said Nursi'nin dediği gibi bizim düşmanımız; cehalet, zaruret, ihtilaftır. Bediüzzaman, bu düşmana karşı sanat, marifet, ittifak silahıyla cihad etmemiz gerektiğini ifade ediyor. Cehalet, zaruret, ihtilafları ortan kaldırarak yeniden ayağa kalkıp dünyada yeniden adaleti tesis edecek Kur'an medeniyetini yenide ihya edecek bir gücü kendimizde bulabiliriz" şeklinde konuştu.


"İslam'ın olmadığı yerde özgürlük ve barış yoktur"
İslam'ın olmadığı yerde özgürlük, barış ve refah ve adalet olmadığını ifade eden Milli Gazete Haber Müdürü Gökçen Göksal, "Müslümanların bir araya gelmesini istemiyorlar. 'Böl, parçala, yönet' şeklinde batılı emperyalist ve yerli işbirlikçiler yüzyıllardan Müslümanlar karşı bu politikayı uyguluyorlar. Batılılar adalet ve birçok kavramını Müslümanlardan almışlardır. Biz bunun bilincinde değiliz. Batının sözde adalet ürettiği kavramların arkasına sığınarak birçok şeyi Batı'da arıyoruz. Ümmet şuurunu kazanırsak gerçek adaletin İslam'da olduğunu ve adaletin ancak Müslümanlar tarafından sağlanacağını bütün dünyaya anlatmamız gerekiyor" dedi.


"Kardeş olduğumuzu birbirimize hatırlatalım"
Allah'ın emrettiği, Peygamberimizin sahabelerine uygulattığı gibi bir kardeşlik için kafa yormamız ve birbirimize tavsiyede bulunmamız gerektiğini ifaden eden Doğruhaber Gazetesi Yazarı Hasan Sabaz, "Peygamberimizin hayatında kardeşlik için güzel örnekler vardır. Bu dünyada birileri bizler için kavramlarımızı tanımlıyor. Biz o kavramlarla konuşuyoruz. Onlar adalet kavramından söz ediyorlar, ama onların adaletten anladığı ile bizim adaletten anladığımız aynı şeyler değil. Kendi ideoloji dünyalarına göre bu kavramlara anlamlar yükleyip bunlara göre kararlar veriyorlar. İnsanlar İslam'ın getirdiği adaleti gördükten sonra insan olduklarının bilincine vardılar" şeklinde konuştu.


"Müslümanların yeniden tarih sahnesine çıkması gerekiyor"
"Bizler İslam'ı gerçek anlamıyla yaşadığımızda bütün insanların muhatabı olabiliriz" diyen Yeniakit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak, " Bizim yeniden alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberin ümmeti olarak ümmetin yeniden ihyası ve inşası için seferber olmalıyız. Bizler yeryüzünde yeni bir medeniyetin ihyası ve inşası için çalışacağız. İlk işimiz adaleti sağlamaktır. Müslümanlar olarak bizler kendi dertlerimizin kavgasını vermekle değil, insanlığın kurtuluşuna vesile olacak evrensel bir mücadelenin öncüleri olarak yeniden tarih sahnesine çıkmamız gerekiyor. Hiçbir Müslüman dünyada olup bitenleri görmezlikten, duymazlıktan, bilmezlikten gelme hakkına sahip değildir. Bu dünyada yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylememiz gerekirken söylemediğimiz her şeyden hesap çekileceğiz" ifadelerini kullandı.


Panelin sonunda İzmir Menemen'de bulunan Erol Tarakçıoğlu İÖO'da sınıflar arası bilgi yarışmasında kendi grubuyla beraber dereceye giren ve başörtülü olduğu için kendisine ödülü verilmeyen Mümine Kalkan, başörtüsü ile okumak istediği için karşılaştığı sıkıntıları anlattı.


MİNHAP Başkanı Cemal Çınar, Mümine Kalkan'a içerisinde başörtüsü ve bazı hediyelerin bulunduğu bir paket hediye etti.


Panel Abdulbari Çelik Hoca'nın yaptığı dua ile sona erdi.(Şükrü Gündüz - İLKHA)

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.