Sosyolojik olarak her şeyiyle karma bir toplumda yaşıyoruz. Kamusal ve sosyal alanların çoğu, İslami adap ve ahlaka aykırı şekilde tasarlanmış, dizaynedilmiştir. Birçok münkerat ve haram türlerinin önü açık ve mübah görülürken müminlerin ve özellikle mümin hanımların yalnız ve uluorta yerlerde dolaşması son derece sakıncalıdır.
Şu halde, mümin bir kadının zorunlu olarak okul, hastane, fabrika, alış-veriş merkezleri vb. yerlerde eğitim, iş veya meslek icabı zorunlu olarak yabancı erkeklerle karşılaşması görüşmesi gibi hallerde, şeri olarak aşağıdaki esaslara dikkat etmesi gerekir:
1) Bakışların kontrolda tutulması: Erkek ve kadının konuşma ve birbirine muhatap olma durumunda bakışlarını kontrol altında tutmaları gerekir. Bir mümin, karşı cinsin bakılması yasaklanan yerlerine bakamaz ve ihtiyaç dışında bakışını uzatamaz.
2) Altını göstermeyen bolca giysi ile örtünme: İslami ölçülere göre örtünmenin mahiyeti hakkında bol bol açıklamalar yapılmıştır. Bu çok önemli bir meseledir. Zira örtünme şekli, kadının ne derece iffetli ve edepli olduğunun derecesini gösterir. Örtünme şeklinin takva elbisesiyle oluşu içindekinin de takvasının ölçüsüdür.
3) Ölçülü konuşma ve ölçülü yürüme: Mümin bir kadın yabancı erkekle konuşmasında ölçülü olmalı, ihtiyacı kadar konuşmalıdır. Yürüyüşünün de ölçülü olması gerekir. Salınarak, kırıtarak yürüme müminin vakarı ile bağdaşmaz. Yabancı erkeklerle muhatap olmak zorunda kalan bir kadın edep, ciddiyet, ağırbaşlılık ve utanma hasletlerini koruyarak ancak görüşebilir veya konuşabilir.
4) Süslü ve çekici giysi ile örtünmeme: Süslü ve çekici giysiler evin içinde ve eşine karşı güzel görünmek için giyilir, yakın erkekler veya yabancı kadınlar yanında ise yakın akrabalar olsalar bile edep sınırını aşmamalıdır. Yabancı erkeklerin yanında ve evin dışında ise, bunlar geniş dış giysi ile mutlaka örtülmelidir.
5) Yabancı erkeklerle tenha yerlerde ve baş başa kalmaktan kaçınmak: Yabancı bir erkekle bir kadının, kimsenin bulunmadığı yerlerde baş başa bulunmaları, hadisi şerifin açık hükmüyle yasaklanmış ve böyle bir yerde üçüncü kişinin şeytan olduğuna dikkat çekilmiştir. "Yabancı bir erkekle bir kadın baş başa bir araya geldikleri zaman, onların üçüncüsü şeytandır." (Buhari, Müslim)
6) Zorunlu ihtilatın zaruret ve ihtiyaçla sınırlı tutulması: Yabancı erkeklerle bir arada bulunma hali, zaruret ve ihtiyaçla sınırlı tutulmalıdır. Çünkü gereksiz, ihtiyaç dışı ve uzun görüşmeler fitneye yol açtığı gibi, kadını asıl görevlerini yerine getirmekten, evinin hakkını gözetip, çocuklarını eğitmekten alıkoyar. Böylesi davranışlar, kadının hem vakarını, hem de eşine karşı samimiyetini kırmaya neden olur.
Sonuç olarak müminler kadın olsun erkek olsun –turizm amaçlı da olsa- dinimizin müsaade etmediği mekânları gezip dolaşması etrafı mayın döşeli bir arazide gezinmek gibidir ki, her an bir mayına basabilir ve kendini yok edebilir. Zira harama bulaşmamak için harama götüren sebeplerden uzak durmak gerekir. Allah'u Teâlâ, "zinaya yaklaşmayın" derken bunu açık bir şekilde ifade etmiştir.
Bu sebeple mümin kadınlar nişan, düğün, bayram ve benzeri kutlamaları, ev ziyaretleri veya diğer sosyal faaliyetlerini kendi hem cinsleriyle oluşturacakları topluluklar içinde yapmayı tercih etmeli ve şiar edinmelidir. Kadın evinin dışındaki eğitim, iş, meslek, ibadet vb. faaliyetlerde ya bir mahremi ile birlikte bulunmalı ya da güvenilir kadın toplulukları içinde bulunmalıdır. Çok zaruret halleri müstesna tek başına dışarı çıkmamalı, çarşı pazarda dolaşmamalıdır. Ve bilinmelidir ki; "kurt, her zaman sürüden kopmuş koyunu kapar."