Şimdi gündemde Katar var. Katar'ın ismi de cismi gibi ilginç mesajlar veriyor.
Katar isminin nereden geldiği konusunda en sağlam görüş katarın, katran ve katre ile alakalı olduğudur. Zira Katar, petrolle alakalı olarak eskiden beri bol miktarda katrana sahip olmuştur. Ama aynı zamanda Katar körfezde de en çok yağmur alan ülkedir. Bu nedenle katreyle-damla alakalı olarak ona “Katar” ismi verilmiştir.
Katran; sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir maddedir. Katre ise yağmur damlasıdır.
İlginçtir Katar'ın ismi, üzerinde oynanan oyunların derinliğini, sebeplerini ve sonuçlarını haber veriyor. Evet, bu küçük ülke kimine katran olacak kimine katre. Kiminin yüzüne kapkara bir leke, simsiyah bir is; kiminin de yüzüne berrak bir yağmur katresi olacak.
Aslında bu hadise, bugün itibariyle İslam âleminde mevcut durumu özetliyor.
Bazıları petrolden sadece katran elde ediyor. Zira petrolden elde ettikleri zenginlik onlara yüz karası ve rezalet oluyor. Kendi düzenlerine karşı yağmur katreleri gibi temiz, mübarek bir dünya isteyenlere katranı bulaştırmaya çalışıyorlar.
Evet, şimdi Katar kimine katran kimine katredir. Kimine is, kimine de yağmur damlasıdır. Kimine değersizlik kimine değerdir.
Bugün Katar üzerinden aslında katran ile katre arasında bir savaşım vardır. Mesele bu küçük ülke değildir. Katar direnir veya diremez mesele sadece bu değil. Asıl mesele katran ile katrenin meselesidir.
Bugün mevcut Arap rejimleri katran rejimlerdir. Petrol rejimleri katranı esas alır. Sistemleri kara bir istir. Şeffaflık, değer, hak, onur tanımıyorlar. Her şeyi katranla örtmeye çalışıyorlar. Bunlar gerici yobazlardır. Temiz ve temizleyici katrelerden ödleri kopuyor. İstemezler ki bu katreler insin de yeryüzü temizlenip bereketlensin. O kurak çöllere rahmet insin. Özgürlük, sanat, estetik, letafet, muhabbet gelsin. Bunların sistemi petrol sistemidir, nam-ı diğer katran sistemidir.
Katar, körfez, Suudi, emir, kral, Amerika, israil vs. bunlar anahtar kelimeler olabilir. Ama bu vesileyle anlaşıldık ki mesele katran ile katrenin mücadelesidir. Bu nedenle Allah (cc) “gömlekleri katrandandır” (İbrahim:50) buyurur. Gömlekleri petroldendir. Bunlar o katranlı sistemleriyle sadece Amerikancı israilci falan da değiller. Bunlar aynı zamanda gerici yobazlardır. Sanattan, estetikten, marifetten, hakikatten mahrumdurlar. Bizce bunların gericiliği ve yobazlığı daha büyük bir zillet ve daha alçaltıcı bir rezalettir. Bu nedenle katrelere tahammül edemiyorlar. Zira katrelerin, katranı akıtmasından korkuyorlar.
Bugün İslam dünyası katran ile katrenin savaşına sahne oluyor. Bu aynı zamanda göz nuru olan, gözlere basiret olan aşkın, muhabbetin, letafetin gömlekleri ile katrandan gömleklerin de savaşıdır. Katrelerin indiği yerde hayat yeşerir. Her yer bağ-ı İrem olur. Buna mukabil katranın olduğu yerde daima gericilik, yobazlık, ahlaksızlık, fitne, fesat alır başını gider. Ama katran, katrelere karşı kendini tutamaz dağılıp gider. O zaman her şey apaçık ortaya çıkar.
Dileriz bu Katar'a bir şey olmaz. Ama ne olursa olsun bu katreler inecek, bu katar-tren yürüyecektir. Katrandan elbiseli zevat asla ettiklerinin tadını alamayacaktır.