‘Yeni anayasa’ çalışmaları kapsamında vatandaşlık tanımına ilişkin parti içi tartışmaların yaşandığı CHP ’de dün gerçekleşen olağanüstü Parti Meclisi (PM) toplantısında, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu , vatandaşlık tanımında tavrını ‘Türk milleti kavramının korunması’ndan yana koydu. PM bildiriyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’a da İmralı süreciyle ilgili “şeffaf ol, açıklama yap” çağrısı yapıldı.
Kılıçdaroğlu başkanlığında dün gerçekleştirilen olağanüstü PM toplantısı 4 saat sürdü. Toplantıda ilk olarak Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Atilla Kart, yeni anayasa çalışmaları hakkında bir sunum yaptı. Sunum sonunda söz alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, PM üyelerine ‘yeni anayasa’ ve hükümetin İmralı ile başlattığı ‘çözüm süreci’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Üyelerden, iki konuya ilişkin de açıklama yaparken ‘dikkatli olmalarını’ isteyen Kılıçdaroğlu, parti programının belirleyici olduğunu vurgulayarak, kişisel görüşlerin açıklanmasının partiyi bağlamayacağını ancak zor durumda bırakacağını belirtti ve “partide söylem birliği olmadığı” yönünde bir algı yaratıldığını söyledi.
‘Türk millet’ korunmalı
Konuşmasında yeni Anayasa çalışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu’nun, parti içindeki vatandaşlık tanımıyla ilgili farklı görüşlerin olabileceğini ifade ederken, vatandaşlık tanımında ‘Türk milleti’ kavramının kalması gerektiğini söylediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu, Anayasa’nın ilk 4 maddesinin ‘kırmızı çizgileri’ olduğunu da kaydetti.
Toplantıya verilen arada ise Kılıçdaroğlu, “çözüm süreci”ne ilişkin bir bildiri hazırladı; bu bildiri, PM üyelerinin onayına sunuldu ve oybirliğiyle kabul edildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç’un açıkladığı bildiride, CHP’nin 1989 yılında “Kürt Sorunu”na en doğru tespiti koyan parti olduğu ve sorunun ancak barış ve demokrasiyle çözüleceği savunularak, şunlar kaydedildi:
“Sosyal demokrat siyaset, ‘Kürt Sorunu’nun parlamento çatısı altında çözümü için en radikal adımı atan, risk alan ve bedel ödeyen tek harekettir. Hal böyleyken ve CHP’nin barışa katkıda bulunma taahhüdü ‘senin kredine ihtiyacım yok’ diye geri çevrilmişken, yürüttükleri süreçle ilgili halkı bilgilendirme ve toplumdaki endişeleri giderme sorumluluğu taşıyanlar, hem kendileri susuyor, hem de herkesi susturuyorken, bazı çevrelerin CHP’yi suskunlukla suçlamaları abesle iştigaldir.”
Erdoğan’a 4 uyarı
“Sayın Başbakan’ı sorumlulukları konusunda bir kez daha uyarma ihtiyacı doğmuştur” denilen bildiride şu uyarılar yer aldı: “Bir; samimiyet ve dürüstlüğün asgari gereklerini yerine getirmeye, iki; Türkiye Cumhuriyeti’ni hukuk kuralları dışına çıkartmamaya, üç; gizli kişisel ajandası olduğuna dair toplumdaki yaygın kuşkuları ortadan kaldırmaya, dört; açık ve şeffaf olmaya ve doğruları biran önce açıklamak için konuşmaya davet ediyoruz.”
(Radikal)