Kemalizm; Köhnemiş batı zihniyetinin bütün karanlık tonlarını birleştirerek zifiri karanlığı Müslüman halkımıza dayatan fikir akımıdır. Bu fikir akımının akıl hocaları, tarihleri boyunca İslam’a düşmanlık eden emperyalist ülkelerdir.
Bu zihniyetin temeli; “Müslüman halkımızı İslam’dan uzaklaştırma ve İslam’a düşman etme” üzerine atılmıştır. “Cumhuriyet”, “Eşitlik”, “Adalet” gibi yaldızlı cümleler sadece birer maske ve birer kandırmaca kelimelerden ibarettir.
Zaten Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan zulümler bunun ıspatı değil midir?
“Cumhuriyet”’i “Kuşatıcı bir rejim” olarak topluma sunan bu zihniyet, yine “Cumhuriyet” adına her türlü zulüm, dayatma ve kısıtlamalarda bulunarak müslüman halkı düşman ilan ettiler.
Kemalizm “Bir eşitlik projesidir” diyenler, ilk fırsatta Türkler dışındaki tüm etnik yapıları yok sayarak ötekileştirdiler. Ayrıca inkar ve asimilasyon politikaları ile toplumu kutuplaştırdılar.
“Adalet mülkün temelidir” cümlesini istismar eden bu zihniyet, adalet namına katmerli zulümler yaptılar. Yaptıkları zulmü Müslüman halkımızın iliklerine kadar hisettirdiler. Ayrıntılara girmeden yapılan zulümlerden birkaç örnek vermek gerekirse; 18 yıl boyunca ezanın yasaklamaları, Camilerin ahırlara çevirmeleri, İslami kıyafetlerin giyimi ve Kur’an-ı Kerimin okunmasının yasaklanmaları...
Hasılı, yaptıkları zulümlerin sadece isimlerini dahi yazarsak bu makale köşesi yetmez.
Dolayısıyla Kemalizm; Toplumun kabul gördüğü kavramların arkasına saklanarak, toplumun temeline dinamitler yerleştiren ve toplumu ayrıştırarak batı emperyalizmin kucağına atmak isteyen fikriyatın diğer adıdır.
Bu fikriyatı benimseyen tayfa; Allah’ın vahyine teslim olan kimseleri dogmatik bulup kınayan ve aynı zamanda heykellerin önünde secdeye varıp çeşitli ritüeller ile medet umanlardır.
Bu zihniyet değişmez. Eğer zulümlerine devam etmiyorlarsa zihniyetleri değiştiğinden değil yapamadıklarındandır. Ne zaman fırsat bulurlarsa gücü nispetinde mezkur zulümlerine devam edeceklerdir.
Beş gün önce İstanbul Marmaray’da yaşanan olay bunun en net örneğidir.
İstanbul’da sakallı ve cübbeli bir vatandaş, hiçbir şeyden habersiz Marmaray’da yolculuk yapıyor. 29 Ekim kutlamalarından dönen bir gurup azgın azınlığın saldırısına uğruyor. Saldırgan gurup 10. Yıl marşı ve Atatürk’ün posteriyle sakallı vatandaşı taciz edip onu kışkırtmak istiyor. Ancak sakallı vatandaş bu azgın azınlığın provokatörlüklerini boşa çıkararak vakur duruşunu muhafaza ediyor. Üstelik yaptıkları bu saygısızlıklarını da kayda alıp bir marifetmiş gibi sosyal medyada yayınlıyorlar.
Eğer bu azgın gurup yanlarında kar kalacaklarını bilselerdi, o vatandaşın sarığını ve cübbesini üzerinden çıkarıp her türlü fiili müdahalede de bulunurlardı. Ancak şuan ellerinden sadece bu geliyor ve ellerinden geleni yapmaktan da çekinmiyorlar.
Dolayısıyla ortam buldukça hortlayan Kemalist zihniyet bize gösteriyor ki, bu azgın azınlık Müslüman halkımıza karşı kin ve nefretlerini atamamış. Bilakis ilk fırsatta kinlerini kusacak zemini bekliyorlar.
Rabbim onlara bu fırsatı vermesin.