Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi, Hazreti Hüseyin ve 72 yareninin Kerbela'da katledilişlerini yıldönümü dolayısıyla yazılı bir mesaj paylaştı.
Muharrem ayı denilince akla ilk gelen şeyin Kerbela faciası olduğu belirtilen mesajda, bu olayın İslam tarihinin en hazin ve kahredici yarası olduğu ifade edildi.
"Kerbela kıyamı bir milattır"
Mesajda, ifadelere yer verildi: "Kerbela kıyamı bir milattır. Zalime karşı duruşun sembolü, İslami mücadelenin mihenk taşıdır. Aradan geçen 1380 yıla rağmen unutulmayan, peygamber evlatlarına reva görülen zulmün adıdır. Peki, 10 muharrem sadece matem günü müdür? Yoksa İslam ümmeti için, büyük dersler barındıran yeni bir çığır mıdır? Bizler Kerbela'yı bugüne nasıl taşıdık. Kerbela'nın vermek istediği mesajı anlayabildik mi? Yoksa Kerbela'yı çatışma-tefrika zeminine mi dönüştürdük. Bu ve benzeri soruları çoğaltabilir, kendimize sorabiliriz? Nitekim sormalıyız ki, yarınımız da bugünümüz gibi olmasın."
"Hazreti Hüseyin ve yarenlerinin akıttığı kan heba edilmemeli"
Hazreti Hüseyin'in vermek istediği mesajın tam manasıyla anlaşılamadığı belirtilen mesajda, "Yaşananlardan ders ve ibret çıkaramadık. Bugün yaşadığımız gerçeklik bunu göstermiyor mu zaten… Suriye'de, Yemen'de; Irak, Afganistan, Mısır ve coğrafyamızın diğer bölgelerinde yaşananlar; akan kan, gözyaşı ve acı bunu doğrulamıyor mu. Oysa ki; Kerbela bizi diriltmeli, gafletten uyandırmalı, Hazreti Hüseyin ve yarenlerinin akıttığı kan heba edilmemeli. İslami direnişin, mücadelenin imamı Hazreti Hüseyin'i anladıkça içinde bulunduğumuz kötü durumdan kurtulabiliriz. Sefinet'un Necat olan bu davayı idrak edebildikçe, sahiplenip sürdürdükçe; zalimlerin zulmünden, fasitlerin fitnesinden korunmuş oluruz." değerlendirmesinde bulunuldu.
Mesajın sonunda, "Hakkı hâkim kılmak, adaleti ikâme etmek için verilen bir mücadelede peygamber evlatları; candan, evlattan, maldan vazgeçmişken bize düşen oturmak, iç çatışmalarda boğulmak, ihtirasların peşinde koşmak olmamalıdır. Allah'tan temennimiz, bugün yeniden idrak ettiğimiz 10 Muharrem ve Kerbela'nın bize anlayış ve buna dayanmış bir pratik nasip etmesidir." temennilerinde bulunuldu.
İLKHA