Muharrem ve Kerbela hakkında konuşan Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihadul-Ulema) Üyesi Sinan Ünel, Kerbela’da şehit edilen Hz. Hüseyn’in şehit edilişinin bütün İslam âlemini hüzne boğduğunu ve bu olaydan birçok dersler çıkarılması gerektiğini ifade etti.
Muharrem ayı içerisinde birçok olayın cereyan ettiğini ama Muharrem denilince Müslümanların aklına Kerbela olayının geldiğini belirten Ünel, “Muharrem ayı insanlık tarihi içerisinde Hz. Âdem’den günümüze kadar birçok önemli olaya şahitlik yapmış bir aydır. Maneviyat olarak Şehrullah olması münasebetiyle aylar içerisinde Ramazandan sonra en mübarek aylardan biridir. Peygamber Efendimiz (sav)’ın en çok oruç tuttuğu aylardan bir tanesidir. Muharrem ayınca çok sayıda mucizevi olaylar yaşanmıştır. Hz. Adem’in tövbesinin kabul edilişi, Hz. Nuh’un gemisinin tufandan kurtulup Cudi Dağına yerleşmesi, Hz. Musa’nın Firavun'un zulmünden kurtulması ve buna benzer bir çok özel olaylar bu ayın içerisinde gerçekleşmiştir. Bu olaylara baktığımız zaman hepsinin Müslümanların zaferiyle alakalı bir durum olduğunu görüyoruz. Ancak Müslümanların zihninde muharrem ve aşura denilince hemen akıllara Kerbela geliyor, Hz. Hüseyin’in mazlumane ve vahşi bir şekilde Kerbela'da katledilişi geliyor." dedi.
Müslümanların bu konuda ders çıkarmaları gerektiğine değinen Sinan, “Bizler Kerbela'yı düşünürken Hz. Hüseyin’i anlamaya çalışmalıyız. Kerbela olayını incelediği zaman iki önemli faktör gözümüze çarpıyor. Bunlardan bir tanesi menfaat, bir tanesi de korkudur. Yezit bazı insanlara mükâfat vererek, bazı insanları da kılıçla korkutarak o Kerbela meydanına göndermiştir. O dönemin Müslümanlarının kalbinde korku ve menfaat duyguları yerleşmesi Kerbela gibi bir vahşetin yaşanmasına sebebiyet vermiştir. Demek ki bir Müslümanın kalbinde menfaat ve korkuya yer açıldı mı o Müslüman'ın işleyemeyeceği cinayet yoktur." ifadelerine yer verdi.
Zalime başkaldırıyı Hüseyin’in mektebinden öğrendik
Hz. Hüseyin’in yaptığı kıyamın çok önemli mesajlar içerdiğini, dolayısıyla onun başkaldırısının günümüz insanlara örnek teşkil ettiğini ifade eden Ünel, "İkinci husus Hz. Hüseyin’in buradaki misyonudur. Eğer bugün Hz. Hüseyin Yezid'e karşı başkaldırmamış olsaydı, canının gitmesi pahasına, ehli beytinin yok olması endişesiyle kıyam bayrağını kaldırmamış olsaydı, Hz. Hüseyin’den sonra zalimlere bir başkaldırı olmayacaktı. Eğer bugün dünyada zalimlere karşı bir başkaldırı varsa buna vesile olan Hz. Hüseyin’dir. Çünkü biz bugün Hz. Hüseyin’i kendimize örnek alıyoruz. Zalime başkaldırıyı Hüseyin’in mektebinden öğrendi Müslümanlar." vurgusunda bulundu.
Hz. Hüseyin kâfir bir yönetime karşı başkaldırmadı
Hz. Hüseyin’in kıyamında dikkat edilmesi gereken bir başka meselede, Hz. Hüseyin’in karşısına dikildiği şahsın pozisyonu olduğuna dikkat çeken Ünel, “Hz. Hüseyin kafir bir yönetime karşı başkaldırmadı. Bilakis namaz kılan, camide hutbe veren, Ramazan'da oruç tutan bir yönetime karşı kıyam etti. Hz. Hüseyin Yezid'e başkaldırmakla fasık bir insanın, günaha bulaşmış bir insanın Müslümanların halifesi olamayacağını kanıtladı. Aslında günümüz açısından çıkaracağımız en önemli ders ve ibret burasıdır. Yani kıyamın kime karşı yapılacağı, Müslümanların kimi başlarına halife tayin edebileceklerinin en açık göstergesidir. Bundan dolayı Kerbela olayını iyi anlamamız gerekiyor. Kerbela kıyamete kadar Müslümanların önünü açacak bir mesajdır." şeklinde konuştu. (Ramazan Casuk - İLKHA)