Bu seçimde her seçmenin 2 oyu var. Ben oy verirken iç politika için farklı, dış politika için farklı oy kullanacağım. Meselelere asla toptancı bakmadım. Parçalara ayırıp, değerlendirmenin daha hayırlı olduğunu düşünürüm hep. Bundan dolayı kime, niçin oy vereceğimi yazmak istedim. Elbette bu fikrim kimini üzecek kimini sevindirecektir.
O halde başlayayım.
Cumhurbaşkanlığı için Erdoğan'a oy vereceğim çünkü mevcut adaylar arasında ufka yönelik sözü olan bir aday göremiyorum. Varlıklarını Erdoğan karşıtlığı üzerinden temellendirmeleri bile acınacak bir durum.
Milletvekilliğinde HÜDA PAR'a oy vereceğim çünkü milletin vekillerinin asillerden habersiz olduğunu biliyorum. HÜDA PAR olmasaydı ya da HÜDA PAR'ın kadrolarının asil olduğu noktasında en ufak bir şüphem olsaydı vekillikte oy kullanmazdım.
Erdoğan'a oy vereceğim çünkü ülkemin dış politikada seviye yükselttiğini, çevre olmaktan çıkıp merkez ülkelerden biri olduğunu görüyorum. Elbette bu ülkenin bir sakini olarak bu durum beni mutlu ediyor.
HÜDA PAR'a oy vereceğim çünkü mecliste İslami bir muhalefetin olmayışının derin sancılarını çekiyoruz. Ahlaklı bir muhalefet anlayışı, iktidarı ahlaklı olmaya zorlar, oysa şirret bir muhalefetin itirazları iktidar erkini her zaman daha zorba kılar.
Erdoğan'a oy vereceğim çünkü İslam dünyasını çepeçevre kuşatan Siyonist-emperyalist ablukanın ne yapmaya çalıştığını görüyorum. Erdoğan'ın bu ablukayı kırmaya çalıştığını düşünüyorum; diğer adayların ne yapıp etmeyeceğini burada serdetmeye gerek yok. Beni ikna edemediler. Edemezler.
HÜDA PAR'a oy vereceğim çünkü mecliste “efendim söylediğiniz her söz haktır” diyen vekillerin bu ülkenin faydasına olduğunu düşünmüyorum. Keza “söylediğiniz her şey batıldır” diyen zihniyette oldukça sorunlu. Beni “güç erkinin doğrularına “eyvallah” diyecek, yanlışlarına “maazallah” diyecek birileri temsil etmeli. Bana, her söze “maşallah” diyen de lazım değil “lanetullah” diyen de…
Erdoğan'a oy vereceğim çünkü İslam dünyasının ciddi bir liderlik sorunu yaşadığını, Erdoğan'ın bu boşluğu doldurmaya başladığını ve yarınlar için umut saçtığını görüyorum.
HÜDA PAR'a oy vereceğim çünkü adamlar Kürt sorununu doğru teşhis etmişler. Bir defa benim/bizim düştüğümüz hatadan sıyrılmış Kürt Sorunu yerine Kürt Meselesi diyorlar. Düğmenin ilk düğmesi tanımlamadır, tanımlamaları bizim(kamuoyunun) tanımlamamızdan farklı. Ayrıca bu meselenin devletin kuruluş felsefesindeki kodlardan neş'et ettiğini, neşterin buraya vurulması gerektiğini biliyorlar. Meselenin nedeni “sistem”dir diyorlar. Oysa bu meselede 2 klasik yaklaşım vardır. Bir kesim (ki ben bunlara beyninin sol lobunu kullananlar diyorum) “mesele Erdoğan kaynaklı” diyor. Diğer kesim (bunlar da beyninin sağ lobunu kullananlar) “mesele PKK kaynaklı” diyor. Beynin sağ ve sol lobları aslında duyu lobları (etki-tepki) olduğu halde çözümü buralardan bekliyoruz… Abes… Oysa sorunları çözen, akıl yürüten, entelektüel üretim yapan, ahlaki yargıların, muhakeme etmenin, (adil) yargılamada bulunmanın, planlama yapmanın yeri ön lobtur. Ben HÜDA PAR'ın bu meselede ön lop ile hareket ettiğini, diğerlerinin duyu(etki-tepki) lobları ile hareket ettiğini düşünüyorum.
Evet, Pazar günü seçim olacak beynimin ön lobu bana “ülkeyi dışarıdaki tehlikelerden korumak için Erdoğan'a destek ol, içerde adil bir şahitliğin ikamesi için HÜDA PAR'ın sesine ses kat” diyor.
Hülasa bu Pazar aklımın götürdüğü yere gidiyorum.(inşallah)
Rabbim ümmet için ülkemiz için hayırlı kılsın.