Kira fiyatlarına neden müdahale edilmiyor?

Dünyayı etkisi altına alan koronavirus salgını, depremler, mülteci akını, düzensiz göç, yetersiz konut, en önemlisi de ekonomik belirsizlik gibi nedenlerle kiralarda yapılan artış, birçok mağduriyete neden oluyor.

Yapılan araştırmalara göre, yaklaşık 4 milyon Suriyelinin Türkiye'ye yerleşmesi, artan enflasyon oranları, TL'nin ABD doları karşısındaki değer kaybı, konut yetersizliği, artış gösteren nüfus, atanan memur ve öğrenci sayısı gibi nedenlerle son 7-8 yılda 81 ilin tamamında kira fiyatları ortalama olarak yüzde 100 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı Tüketici Fiyat Endeksine (TÜFE) göre, kiralara yapılacak zam oranı yüzde 11,89. Yani kasım ayında ayında sözleşmesi yenilenecek bir kiracıya yapılacak zam oranının da yasal olarak yüzde 11,89'u geçmemesi gerekiyor. Ancak kiraların arttığı bu süreçte bazı ev sakipleri, kiracılarına yıllık eflasyon oranının çok üzerinde zam yapıyor. Kimi ev sahipleri de TÜFE'ye göre zam yapmamak için herhangi bir bahaneyle kiracısını çıkararak yeni kiracıya daha fazla bir ücretle kiralıyor. 

Arz talep dengesi değiştiği için kiralık evlerin fiyatlarında son yıllarda ciddi artış yaşandı. Her şehirde semtlere göre ev ve iş yeri fiyatlarında değişiklik olabiliyor. Şehir merkezine yakın, ulaşım sorunu olmayan ve doğal gazı olan bir evin ortalama fiyatı geçen yıl 800 TL iken şu anda bin 600- bin 700 TL civarında. Hal böyle olunca da atanan bir memur ya da üniversiteyi kazanan öğrenci için kiralık ev bulmak da zorlaşıyor.

Geçtiğimiz aylarda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konut yetersizliği ve yüksek fiyatlar nedeniyle memurların ev bulmakta zorlandıklarını ve bu nedenle tayin istemediklerini söylemişti.

Son yıllarda dolar kurundaki artış, Coronavirus salgını ve yaşanan depremler nedeniyle piyasada ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor. Dolar kurunun yükselmesiyle TOKİ haricinde neredeyse inşaat sektörü  durdu. İnşaat sektörünün durmasıyla ülke genelinde konut yetersizliği de gün yüzüne çıktı. Konut yetersizliği kiralık evlerin fiyatlarının yükselmesinde birinci etken olarak görülüyor.

Konut sorununun ev fiyatlarına olumsuz etki ettiğine dikkat çeken gayrimenkul uzmanları, ev fiyatlarının inşaat sektörünün durmasından ve inşaat malzemelerinin yükselmesinden dolayı arttığını, bu durumun da vatandaşları mağdur ettiğini söylüyor.

Deprem bölgelerinde kiralık ev fiyatları

Bu yıl içerisinde Türkiye'de 6'nın üzerinde 2 büyük deprem yaşandı. Birincisi 24 Ocak'ta Elazığ'ın Sivrice ilçesine bağlı Çevrimtaş köyünde meydnana gelen 6,8 büyüklüğüdeki deprem. İkincisi ise İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında medyana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem. Her iki depremde de yüzlerce ev yıkıldı, binlercesi de orta ve ağır hasar aldı.

Bunu fırsat bilen kimi emlakçı ve ev sahipleri bin TL değerindeki evleri 2 bin 500-3 bin TL'ye kadar çıkardı. Kira fiyatlarındaki artış birçok kişinin tepkisine neden olsa da müdahale edilmedi ya da edilemedi. Depremde evi yıkılan veya orta ve ağır hasar alan vatandaşlar, daha güvenli bir eve geçmek için kiralık evlere yöneldiklerinde fırsatçıların kira bedelinin en az 3-4 katından fazlasını istediklerini gördü.

Mültecilerin kiralık ev talebi fiyatı artırıyor

Birleşmiş Milletlere bağlı Ekonomik ve Sosyal İşler Organizasyonu (DESA), 2019 yılının eylül ayında yayınladığı raporda dünyadaki mülteci ve göçmen sayısını 272 milyon olarak açıklamıştı.

DESA raporunda, Türkiye’deki mülteci ve göçmen toplam sayısının 5 milyon 678 bin 800 kişiye ulaştığı kaydetmişti. Raborun yayınlanmasının üzerinden bir yıl geçti. Bir yıl içerisinde gelen mültecierin sayısı hesaplandığında ülkede yayınlanan rakamın çok üzerinde mültecinin olduğu söylenebilir.

Türkiye’deki geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı 21 Ekim 2020 tarihi itibarıyla 3 milyon 624 bin 517 kişi. Bunlardan bir kısmı geçici barınma merkezlerinde kalırken bir kısmı da özelikle İstanbul, Şanlıurfa, Hatay, Gaziantep ve Konya gibi illerde kiralık evlerde kalıyor.

Elbette yüksek kiralar sadece mültecilerin gelmesinden kaynaklanmıyor. Artan enflasyon oranları, TL'nin ABD Doları karşısındaki değer kaybı, yükselen kur ve konut yetersizliği kira fiyatlarını 2 katına çıkardı. Bu duruma her sene artış gösteren nüfus, atanan memur ve öğrenci sayısı da eklendiğinde fiyatlar dudak uçuklatıyor.

Kira artışlarının bir standardının olması gerekir

Türkiye'de özelikle son yıllarda konut ve kiralık ev fiyatlarının her geçen gün artması vatandaşları mağdur ediyor. Ülke genelinde hem konut satın almada hem de ev kiralamadaki yüksek artışlar, vatandaşları ciddi anlamda olumsuz etkiliyor.

Yaşanan ekonomik sıkıntılardan inşaat sektörünün ciddi anlamda etkilendiğini belirten uzmanlar ve esnaf, inşaat sektöründeki bazı firmaların konut yapımını durdurmak zorunda kaldığını bunun da gayrimenkul fiyatlarına olumsuz yansıdığını söylediler.

Kira fiyatlarının artışında bir standardın olması gerektiğini belirten uzmanlar, belirlenen enflasyon oranının çok üzerinde kira alan mülk sahipleri hakkında inceleme başlatılması gerektiğini belirtiyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri

TESK Başkanı Bendevi Palandöken'den "kasım" indirimleri uyarısı
HÜDA PAR: Asgari ücret en az 30 bin TL olmalı!
Sebze ve meyve fiyatları cep yakıyor
Altın fiyatları düşüyor!
Emlak danışmanlarından "Konut alma" tavsiyesi