Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bulunan ve UNESCO'nun "Dünya Kültür Mirası" olarak tescillediği Hevsel Bahçeleri'ne bakan tarihi mesire alanlarından olan Kırklar Dağı'nda inşa edilen konutların, yıkımı hakkındaki belirsizliğe ilişkin konuşan daire sahipleri, spekülasyonlardan dolayı mağdur olduklarını belirttiler.
Üç ayrı firmanın aynı yerde ayrı ayrı siteler şeklinde inşa ettiği konutlardan, Kırklar Dağı A Bloklar sitesindeki 4 bloktan oluşan 80 daireye, inşaatı yapan firmanın ruhsat süresi dolduğu gerekçesi ile Sur Belediyesi tarafından mühürlenerek, ‘yapı tatil zaptı’ asıldı. Mühürlenen bloklara Diyarbakır Büyük Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkılma kararı verildiği ve kararın devreye sokulması için ihale yapıldığı ileri sürüldü.
Toplam 374 dairenin bulunduğu konutların 137’sinin bulunduğu Hevsel Terasları Sitesine ikamet eden vatandaşlar, yapılan spekülasyonlardan dolayı mağdur olduklarını belirttiler.
Hevsel Terasları Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Sürgücü, oluşturulan algılar nedeniyle su ve elektrik aboneliklerini yapamadıklarını söyledi.
Bulundukları sitede 60 dairenin dolu olduğunu dile getiren Sürgücü, "Bizim sitemiz yüzde 99 bitmiş, şu anda 50-60 daire doludur. Biz elektrik, su ve diğer abonelikler için başvuru yaptık, site yönetimi oluşturduk. Abonelikler için başvuruda bulunduk fakat bize hiçbir hak tanınmıyor. Şu anda burası 3 siteden oluşmaktadır. Bu ortada siteye yıkım kararı almışlar, hiçbir gerekçe göstermeden, hiçbir şey yapmadan.Yıkım kararı ilanından 15 gün sonra gelip kepçelerle taşeron firma yıkacak. Getirmişler ihalesini yapmışlar. Belediye Başkanına soruyorum: Yönetim şeklimiz nedir? Bu neden yıkılıyor? Hiçbir açıklama yapmıyorlar ve hiçbir hak, hukuk tanımıyorlar. Alkan Sitesine geçiyorlar, onu da yıkacaklar. Sonra sıra bizim sitemizde. Burada 360 tane daire var, 360 hak sahibi vardır. Bu insanlar ne olacak?" diye konuştu.
"Şimdiye kadar neredeydin? 6 sene geçti bu güne kadar hiç biriniz çıkıp ‘bu ucubedir’ demedi"
Yaşadıkları mağduriyetlerden dolayı belediyeye tepki gösteren Sürgücü, "Çevre Şehircilik Bakanı çıkıp da ‘Efendim burası ucubedir, bu ucube yıkılacak’ dedi. Belediye Başkanı ‘Efendim belediye yanlış vermiş’ diyor. Kardeşim bu yanlışlık da bizim günahımız nedir, suçumuz nedir? Buradaki ailelerin suçu, günahı nedir? Hiçbir hak, hukuk göz önüne alınmıyor. Diyarbakır’da böyle bir yerde böyle konutlar yapılıyordu, şimdiye kadar belediye niye bir gün tebligat yapmadı? Bu siteyi bitirme aşamasına getirdiler. Bu millet evine taşındı, bu milleti perişan ettiler. Çoluk çocuğumuzu okula gönderebiliyoruz, ulaşım sorunu var. Doğru dürüst elektriğimiz yoktur. Su sorunumuz büyüktür. Ondan sonra belediye çıkmış ‘Efendim ben burayı yıkıyorum,burayı beğenmedim, burası ucubedir’ diyor. Şimdiye kadar neredeydin? 6 sene geçti bu güne kadar hiç biriniz çıkıp ‘bu ucubedir’ demedi. Ruhsatı niye verdiniz, buranın imarını niye verdiniz, niye tartışmadınız bunları. Bu günahı bizim boynumuza atmanın ne anlamı vardır?" ifadelerini kullandı.
"Yeter artık sabahlara kadar yatamaz olduk"
Yetkililere seslenen Sürgücü, sözlerine şöyle devam etti:
"Bir suç unsuru bulamadılar. ‘Efendim bu inşaatın ruhsatı geçti’ deniliyor. Türkiye’nin her tarafında ruhsatı dolan yapı vardır. Bugün burası yıkılıyorsa yarın bize de sıra gelecek, bu insanlar ne yapacak? 360 tane daire, aile burada perişan durumdadır. Hepsinin tapusu var. Haftada bir, 'yıkılacak' açıklaması yapıyorlar. Her bir konuşmada müteahhit yerin dibine batıyor, biz de onunla beraber batıyoruz. Devlet büyüklerimize sesleniyoruz: Buna bir çare bulsunlar, yıkılacaksa, kamulaştırılacaksa buyurun yapın ama hakkımızı verin, biz dünden razıyız. Yapamıyorsanız bir açıklama yapın, yeter artık sabahlara kadar yatamaz olduk!"
Hevsel Terasları Sitesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeki Ayık ise çıkan spekülasyonlar nedeniyle hem kendilerinin hem de konutları yapan firmaların mağdur olduğunu dile getirdi. Ayık, yaşanan belirsizliğe yetkililerin çözüm bulması çağrısında bulundu.
Bulundukları sitenin ruhsat sorunu olmadığını ifade eden Ayık, "Fakat yine de mağdur oluyoruz. Burada kimse daire almıyor. Mesela bizim müteahhittin 100 tane dairesi var, 100 dönüm arazisi var. Şimdi, ‘bu arazide sen bina yapamazsın, satamazsın’ diyorlar. Ondan sonra ‘Ben burada yeşil alan yaparım, mesire alanı yaparım ve senin arazini de almıyorum’ diyorlar. Böyle bir mantık olur mu? Eğer sen burayı mesire alanı yapıyorsan sen bu arazileri satın alacaksın. Kaldı ki burada 100 tane daire var. Böyle olduğu için müteahhit firma daire satamadığından dolayı daire sahibi de perişan halde şu anda. Eğer binalar yıkılacaksa temeller atıldığında belediye, yapıma engel olsaydı bunlar yaşanmayacaktı. Kaldı ki şimdi buranın 5 yıllık ruhsat süresi geçtiği için diyorlar ki ‘iptal etmişiz’. Hukukta 5 yıllık bir ruhsat süresi geçtiği için artı 5 yıl daha hak var ve bunu o adama tanımıyorlar. Adam, ‘Buradaki 80 kişinin tapusu cebinde madem burayı yıkıyorsunuz paramızı verin’ diyor, para da vermiyorlar." şeklinde konuştu.
Yetkililere seslenen Ayık, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, Valiliğe ve Belediyeye sesleniyorum: Size inancımızın olabilmesi için buranın hakkını, hukukunu vermeniz lazım. Buraya imarı veren belediye, ‘Buraya bina yapılsın’ diyen belediye. Bu insanlar demiyor buralar, ‘yıkılmasın.' Evet, biz de diyoruz ‘yıkılsın’ ama paramız verilsin, yıkılsın. Yani hukuki bir şekilde burası yıkılsın. Bu adamlar nereye gidecek bu kışın? Başlarına evlerini yıkıyorsunuz. Böyle bir şey infialdir. Kusura bakmayın, hiç kimse inanmaz artık AK Parti’nin adaletine. Hevsel Terasları taraflarında 70-80 tane insan oturuyoruz." Konuyla ilgili randevu talep ettiği Diyarbakır Büyükşehir Başkanıyla görüşemediğini söyledi.
İLKHA