"Dünya Okuma ve Yazma Günü" münasebetiyle okumanın önemine vurgu yapan HÜDA PAR Sur İlçe Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Ün, kitap okumanın ve okutmanın sosyal sorumluluk projesi olduğunu belirtti.
HÜDA PAR Sur İlçe Gençlik Kolları, 8 Eylül "Dünya Okuma ve Yazma Günü" münasebetiyle Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde bulunan Hazreti Süleyman Camii yerleşkesinde gençlere yönelik kitap okuma etkinliği düzenledi.
Yapılan çalışmanın amacına yönelik açıklamalarda bulunan İlçe Gençlik Kolları Başkanı Ün, kitap okumanın önemine vurgu yapmak ve toplum içerisinde bu alanda bir farkındalık oluşturabilmek için böyle bir etkinlik yaptıklarını söyledi.
Ün, "Biz biliyoruz ki okuyan toplum gelişir, gelişen toplum güçlenir, güçlenen toplum diğer toplumları etkiler ve onlara yön verir. Okumayan toplum ise esaret altında yaşamaya devam eder ve zamanla yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalır." dedi.
Türkiye’nin okuma alanında gerilediğine vurgu yapan Ün, "Maalesef okuma açısından Türkiye’de durum içler acısıdır. Okuma oranında dünya üzerinde Türkiye’nin 86’ncı sırada yer alması çok vahim bir durumdur. Diyarbakır’ımızın geçmiş dönemlerine baktığımızda nüfus az olmasına rağmen ihtiyaca endeksli açılan kütüphanelerin bugün 2 milyona dayandığı dönemde bunların altı tanesi kapalıdır. Okuyucu bulamadığından dolayı kapısına kilit vurulmuştur." ifadelerini kullandı.
Ün, "Mervani döneminde Diyarbakır ilim merkezi haline gelmişti. O dönemde kütüphanede yapılan bir sayımda bir milyonun üzerinde kitabın olduğu tespit edilmişti. Bu da o dönemin nüfusu ve kitap sayısı ele alındığında mükemmel bir oran çıkmaktadır. Bizler bu halimizle ancak 100 yıl sonra bu orana ya yetişir ya da yetişemeyiz." şeklinde konuştu.
"Dünyaya yön veren bilim insanları hep Müslüman coğrafyada çıkmıştı"
Türkiye’de günlük televizyon izlemeye 6, internete 3 saat zaman ayrılır iken kitap okumaya ayrılan saatin ise bir dakikada kaldığına dikkat çeken Ün, "Bu, durumun ne kadar içler acısı olduğunun bir göstergesidir. Oysaki geçmiş dönemlerde Batıya, dünyaya yön veren bilim insanları hep Doğu’da ve Müslüman coğrafyada çıkmıştı." diye belirtti.
Bölgede yetişen bilim insanlarını ve eserlerini hatırlatan Ün, "Mimari açıdan bu gün son teknolojide bile Mimar Sinan’ın koyduğu eserler ortaya koyulamamaktadır. Tıp denildiğinde ilk akla gelen İbn-i Sina’ydı. Bugün sıklıkla dile getirdiğimiz teknolojinin mucidi El-Cezire bu topraklarda doğup büyümüş ve kendini burada geliştirmiştir. Bunların ortaya koymuş olduğu bütün eserler okumanın meyvesiydi." dedi.
Tarih içerisinde bilge insanlara yönelik geliştirilen yanlış politikaların yol açtığı zararlara dikkat çeken Ün, "Maalesef zamanla baskıcı yönetimlerin bilge insanların zindanlara tıkılması, sürgün edilmesi, dillere vurulan yasaklarla birlikte toplum bir anda cahil bırakıldı. Bu konuda Avrupa, Müslümanlara karşı öne geçebilmek, ilimde ve bilimde geride bırakabilmek için Müslüman bilim insanlarının isimlerini değiştirdiler. Ne yazık ki yeni nesil de bu şahsiyetleri Avrupalı bilim insanı olarak tanımaya başlayarak yönlerini batıya çevirdiler ve batı hiçbir şekilde bu topraklara bilimi göndermemiş tam aksine ahlaksızlığını aşılamıştır." ifadelerini kullandı.
"Kitap okuma projeleri geliştirmeli"
Son olarak Ün, "Biz istiyoruz ki bütün bilinçli fertler, kurum ve kuruluşlar, siyasi partiler de dâhil olmak üzere herkesin sosyal sorumluluk projesi olan kitap okuma projeleri geliştirmeli ve toplumun okuma oranını en yüksek seviyeye çıkarmalıdır. Ancak işte o zaman bu coğrafyalarda El- Cezeriler, ibn-i Sinalar, Mimar Sinanlar, Farabiler, Pir-i Reisler ortaya çıkar." şeklinde konuştu.
İLKHA