Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yayın yapan yerel bir gazetenin, İzmit Fevziye Camii Müezzini Recep Dikilitaş hakkında yaptığı ‘Fevziye Camii’ne yakışmayan imam’ haberi nedeniyle tepkiler gelmeye devam ediyor. Diyanet-Sen Mersin Şube Başkan Yardımcısı Nuh Özkan, İLKHA’ya yaptığı açıklamada, sünnet olan kıyafeti gündeme getirerek eleştirmenin ucuz ve basit bir davranış olduğunu söyledi.
“Din görevlisinin kıyafeti üzerinden çirkin bir algı oluşturulmak isteniyor”
Daha önceki tarihlerde olduğu gibi yine din görevlisinin İslam’ı temsil eden kıyafeti ile çirkin bir algı oluşturulmak istendiğine dikkat çeken Nuh Özkan, “Birileri ısrarla adeta bembeyaz olan bir sarığın ve cübbenin üzerinde leke aramaya çalışmaktadır ama bu lekeyi bulamayacaklardır. Tabi kimse dört dörtlük değildir ama şu anda kınadıkları ve Hoca Efendinin üzerinde olumsuz buldukları şey onun kılık kıyafetidir. Hoca Efendinin giymiş olduğu kıyafet sevgili peygamberimizin sünnetidir. Bu yüzden kıyafet üzerinde algı oluşturmaya çalışan zihniyeti kınıyoruz.” dedi.
“Din görevlisinin kıyafetinden dolayı eleştirilmesi ucuzluk ve basitliktir”
Din görevlilerin her alanda olduğunu söyleyen ve bu nedenle Peygamber Efendimizin sünneti olan kıyafetinin eleştirilmesinin ucuz habercilik olduğunu belirten Özkan, “Kocaeli İzmit Fevziye Camii Müezzini Recep Dikilitaş kardeşimize yönelik insanlık onurunu inciten, aşağılayan ve rencide eden bu davranışı tasvip etmiyoruz. Bir hakaretle karşı karşıyayız. Peygamber Efendimizin mesleğini ifa eden bir din görevlisinin kılık kıyafetinin eleştirilmesi kadar ucuz ve basit bir davranış olamaz. Çünkü bizler yani din görevlileri, toplumun her alanındayız. Doğumundan ölümüne kadar imam ve müezzin hayatın içerisindedir. Kulağına ezan okuyan biziz, nişan yüzüğünü katan, nikâhını kıyan biziz, son nefesinde kelime-i şehadeti telkin eden biziz. Ama neden bazıları ısrarla bu güzellikleri görmezden geliyorlar.” ifadelerini kullandı.
Özkan, “Camilerimiz zengin, fakir, ırk ve mezhep ayrımı yapılmaksızın her kesime açık ibadet yerleridir. Allah’ın evleri olarak tarif edilen bu mekânlar sadece belirli bir sınıf ve zümrenin ibadet edebileceği mekânlar değildir. Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa dışındaki bütün camiler eşittir, Allah katında birdir. Cami’nin kapısından ibadet maksadıyla giren herkes, Allah katında eşittir. İnsanlar birbirlerinden sadece takva yönünden üstündür. Sevgili Peygamberimizin de bu konuda hadisleri vardır. Cenab-ı Allah ne bizim kalıbımıza bakar ne kıyafetimize bakar ne boyumuza bakar ancak ve ancak kalbimizdeki imana bakar.” diye belirtti.
Diyanet-Sen Mersin Şube Başkan Yardımcısı Nuh Özkan, ayrıştırıcı ve yasakçı zihniyeti kınadıklarını ifade ederek, “Hiç kimse, diğer bir kardeşini ötekileştirme hakkına sahip değildir. Ayrıca ülkemizde özgürlükler adına sayısızca açılımlar yapılmış, kılık kıyafet serbestliği sağlanmıştır. İsteyen istediği gibi giyinme hakkına sahip olmasına rağmen, eskiye özlem, yasakçı, ayrıştırıcı, kendini elit gören az da olsa zavallıların olduğunu görüyoruz. Meslektaşımıza yapılan bu haksız saldırıyı şiddetle kınıyor, kardeşimizin yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz.” şeklinde konuştu. (Abdulhakim Kurt-İLKHA)