MARDİN - Kızıltepe ilçesi Işıklar (İbrahimiyé) Mahallesi Medresesinde 5 senelik bir eğitimden sonra ilmini bitirip müderris olan öğrenciler, yoğun bir katılımla gerçekleştiren programda icazetlerini aldı.
Programa Mardin İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun, Kızıltepe Kaymakam’ı Erdoğan Turan Ermiş, İl Müftü yardımcısı İsmail Ünal, Diyarbakır bölgesindeki medrese alimleri, Mardin ve ilçelerindeki medrese alimleri ve öğrencileri, Alimler Cemiyeti yetkilileri ve Kızıltepe halkı iştirak etti.
Şeyhmus Duyan'ın ev sahipliğinde düzenlenen programda içeride yer bulamayan bazı misafirler ise programı dışarıdan takip etti.
Program İlhan Hocanın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
"Medreselere gerekli önem verilseydi bölgedeki bazı olumsuzluklar yaşanmazdı"
Programda konuşan Kızıltepe Kaymakamı Erdoğan Turan Ermiş, zamanında medreselere ehemmiyet verilseydi belki Güneydoğuda yaşanan bazı olumsuz hadiselerin yaşanmayacağına dikkat çekerek, şunları dile getirdi:
“Eğitim sadece doktor, avukat, öğretmen ya da imam olmak için değil, her şeyden önce iyi bir insan olmak, iyi bir evlat, anne, baba, komşu, arkadaş, koca ve aynı zamanda iyi bir meslek erbabı olmaktır. Medreseler, sayıları az olmakla beraber bu görevi yapmaya çalışıyorlar.
Güneydoğuda medreselerimizi yeterli bir yere gösterseydik. Güneydoğudaki yaşanan bazı olumsuz hadiseler yaşanmayacaktı. Ayrıca günümüzde Müslümanlar ciddi bir sınavdan geçiyorlar özellikle ihlas samimiyet ve uhuvvet noktasında ciddi bir sınav veriyoruz. Hepimize bu noktada ciddi bir gayret düşüyor. Malumunuz İslamiyetsiz İman sebebi necat olmadığı gibi imansız İslamiyet de sebebi necat olmaz. Müslümanlığı sadece talebe iken yaşamamalıyız. Elimizde güç varken zenginleştiğimiz zaman da yaşamalıyız. Öbür türlü gayri Müslim bir mümin sıfata düşeriz. Allah bu yoldan hepimizi muhafaza etsin.”
Bölge alimlerinden Molla Mahmud’é Kızıli eski ve yeni medreseler ile ilgili bir konuşma yaptı. Molla Kızıli, “Medreselerin En büyüğü yani medreselerin piri Medine'deki Suffa medresesiydi. Dışarıdan gelenlerin ve Resulullah'tan (sav) ilim öğrenenlerin yeriydi. Eski medreselerde imkanlar çok kıttı. Bugünün medreseleriyle kıyasladığında ilim olarak aynı ilim öğretiliyor ama maddi yönden eski medreseler çok zayıftı. Kaldığımız yerde banyo yapılacak yer yoktu. Kulleteyn yapılıp içine su dolduruluyordu. Öğrenciler kar, kış olsun kulleteynlerde banyo ihtiyaçlarını karşılıyordu. Kaldığımız yerler bir odaydı o da kerpiçten idi, yağmur yağdığında su içeriye sızıyordu. Yemeğimiz ise her öğrenci tabağını alır evlere gider o evin akşam yemeği ne ise ondan veriyorlardı. Tabi o zamanlar halkın maddi durumu da zayıftı. Ama bugün görüyoruz. Halkın maddi durumu düzelmiş bu medreselere de yansıyor.” ifadelerini kullandı.
Molla Mahmud’é Kızıli konuşmasından sonra program molla Ömer’i Dedaşi'nin okuduğu kaside ve fakilerin (öğrenciler) seslendirdiği ilahilerle devam etti.
Programda konuşan Mardin İl müftüsü Dursun Ali Coşkun ise, Allah Teala’nın ilk emrinin oku olduğunu belirterek, “O Kuran ki sözlerin en güzelidir. Ve muttakiler için müjdedir. Peygamberimize (sav) Cebrail (as) vasıtasıyla gelen ilk vahiy “oku”dur. Allah'ın ilk emri oku diyor. Kur’an-ı Kerim’de ilimle ilgili en az 500 ayet, Hz Muhammed'in (sav) bin 500'ün üzerinde ilme işaret eden hadisi vardır. Bugün 7 tane fakımız müderris oldu. İcazetlerini alacak inşaallah. Emeği geçen medrese alimi Molla Zakir Hocamızdan ve emeği geçen herkesten Allah razı olsun. 20 yıla yakındır bu medresede ilim öğretilip müderrisler yetiştiriliyor. Burada sözlerin en güzeli Allah'ın kitabını öğrenmeye çalışıyorlar." dedi.
İl Müftüsü Coşkun’un konuşmasından sonra ömrünü ilme adamış ve yaklaşık 12 yıl Işıklı Medresesinde müderris yetiştiren şimdi ise oğlu molla Zahid’in yetiştirdiği müderrislerin icazet programına katılan Diyarbakır bölgesinin tanınmış alimlerinden Molla Ali Özer ise, İhlas üzerine bir konuşma yaptı. Molla Özer, “İhlas, insanın amelini, ibadetlerini, tüm hal ve hareketlerini Allah’ın men ettiği şeylerden muhafaza etmektir. Yani insanın tek gayesinin Allah rızası olmasıdır. Yapılan ibadet ve amellerin insanlar nezdinde takdir görmesi için yapılmaması gerekir. Sırf Allah rızası gözetilerek yapılırsa buna ihlas denir.” diyerek konuşmasını bitirdi.
"Medreseler teşvik edilmesi gereken kurumlardır"
Programa Diyarbakır'dan katılan Alimler Cemiyeti yetkililerinden Molla Mehmet Özer ise, “Malum böyle icazet törenleri toplumun geleceği açısından önemli konular ve etkinliklerdir. 5-6-7 senesini bu ilme veren insanlar belli bir seviyeye geldikten sonra Kürdistan'daki bütün medreselerde olduğu gibi bir icazet merasimi düzenlenmiş. İcazet programı şu anlama gelir. Müderrisliğe ilk adımdır. Mezun olan genç kardeşlerimiz. Artık bir medresede müderrislik yapabilirler bu manada günümüzde sayıları az olmakla beraber ehemmiyetine binaen azlıklarına rağmen çok önemli törenlerdir. Rabbimizden temennimiz ve duamız böyle icazetlerin artırılmasıdır. Ama bir kıyaslama yaptığımız zaman yüzbinlerce öğrenci okullarda diğer konularda eğitim görüyorlar. Ama medreselere baktığımız zaman terk edilmiş bir vaziyettedir. Çok az sayıda medrese vardır. Yüzdelik olarak hesapladığında yüzde birleri ya da sıfır noktaları verecek mezun veriyorlar. Bu anlamda medreseler teşvik edilmesi gereken kurumlardır. Toplum tarafından benimsemesi gereken konulardır. Yani her aileden bir kişinin bu medreselerde eğitim alması lazım ve medreselerden mezun olması gerekir Kanaatim bu şekilde daha hayırlara vesile olur. İnşaallah önümüzdeki yıllarda medreseler, daha fazla rağbet görür." dedi.
Konuşmalardan sonra medrese alimi Zakir Özer icazeti okuduktan sonra müderris olan öğrencilerin icazetleri kendilerine takdim edildi.
Ev sahibi Şeyhmus Duyan’ın verdiği yemekle program sona erdi. (Mehmet Aslan - İLKHA)