Bismihi Teâlâ Birkaç soruyla sual edelim:
-SUAL BİR: Sahi kontrolden çıkan nedir?
-SUAL İKİ: İç kontrol mü, dış kontrol mü?
-SUAL ÜÇ: Hangisi diğerine yön verir?
-SUAL DÖRT: Ağır basan ne?
Aklı başında, irade sahibi olan bir fert; Ayağını son sürat gaz pedalına basıp kontrolsüz gidemez!
Çünkü trafik kanunu var.
Toplum içerisinde öyle ağzına gelen her şeyi söyleyemez/konuşamaz!
Müziğin cezbesine kapılıp ses şiddetini kafasına göre arttıramaz!
Çünkü adabı muaşeret denen sözlü kaideler var.
Aykırı davranmazsın. Ölçü/nizam denen göstergeler var.
…
Salgınla sınandığımız bu süreçte salgının kontrolden çıktığına ilişkin veryansın ediyoruz.
Aslında “hem suçlu hem güçlü” rolümüzü görmezden gelerek!...
Konuşmaya gelince dilin kemiği yok derler ya; ‘verip veriştiriyoruz, çekip çekiştiriyoruz.’
‘Ahkâm kesiyoruz, racon kesiyoruz!’ Peki, demezler mi yahu;
Kendi hanen, çevren için ne yaptın?
Ötesini söylemeye gerek var mı?
Bu iki imtihanı geçersen, ötesi kendiliğinden hal olmaz mı?
Yani herkes kendi avlusunu temizlese mahalle kendiliğinden temiz hale gelir. Hep unuta geldiğimiz nedir, biliyor musunuz?
Başkasının “kil u kal”(dedikodu)ını yaparak kendimizi hariç tutmak. Açık deyişle kendimizi suçsuz/kabahatsiz ilan etmek!
Evet, kendi kusurumuzu göremez olduk!
Kendimizle yüzleşme cesaretini ve erdemini gösteremez olduk!..
İşte asıl olan iç kontroldür.
Merhum Zarifoğlu’nun deyişiyle “Herkes kendi işine değil, kendi içine baksın”
Sözünü bari kılavuz edinelim.
…
Eğer salgın halen konumumuza salık olmuyorsa
Beni bize yaklaştırmıyorsa, cidden sorun müşkül bir vaziyet almıştır.
Derhal kendi kendimizle yüzleşmeli; Eksik, kusur, cürüm ne varsa görmeli, Hatta görmek de yetmez tamamlamak için harekete geçmeli!...
Aslında korona da bir bakıma meyhaneden eğlenceden, hile/hurda çevirdiğin ticaretinden; ‘ayrı durduğun hanene dön, içine bak!’ çağrısı/sille tokat yaptırımı değil midir?
Kontrolden çıkmanın her hali zir ü zeberdir.
Yaşantıda da olsa, salgında da!...
Merhum Akif’in deyişiyle “Gökten inmez bir de hiç bir şey. Bütün yerden taşar.
Kendi ahlâkıyla bir millet ölür yahut yaşar.”
Rahmet iklimine girdiğimiz bu ayı arınmaya/sıhhate, arlanmaya dönüştürebiliriz.
Rahmetine, muştusuna nail olmak umuduyla!...
Kalın sağlıcakla, hayırlı Ramazanlar…