Geçen yıl bugün darbe teşebbüsünde bulunanların F. Gülenciler olduğunu öğrendiğimde bir anlamda şaşırıp kalmıştım.
Tamam, güçlerini küçümsemiyordum. Başta askeriye olmak üzere, emniyet, yargı, milli eğitim ve birçok devlet kurumundaki kadrolarını az çok tahmin ediyordum. Memleketim Kayseri organize sanayiini göz önünde bulundurarak iş dünyasındaki güçlerini de görüyordum.
Fakat buna rağmen darbe teşebbüsünde bulunduklarını hayretle karşılamıştım.
İhanet edebileceklerinden de hiç bir tereddüdüm yoktu. Özellikle bugünkü yönetime olan kinlerinden dolayı dış dünya ile yapamayacakları bir iş birliği de yoktu.
Fakat darbe teşebbüsünde bulunanların bunlar olduğunu öğrendiğimde hayretler içinde kalmıştım.
Çünkü darbe yapabilmek de cesaret gerektirir. İşte FETO'cülerde bu yoktu.
Şimdi soruyorum kendilerine; hayret, gerçekten nasıl teşebbüs ettiniz bu darbeye?
Siz ki var olduğunuz kırk yıldan bu yana bir defacık olsun haksızlık karşısında sesinizi yükselttiğiniz oldu mu?
Yıllar yılı bu ülkede İslam'a karşı yaman bir savaş yürütüldüğü halde bir defacık olsun masaya yumruğu vurup ayağa kalktığınız oldu mu ki darbeye yeltendiniz?
Bir kerecik olsun Müslümanca bir kimlik ibrazında bulundunuz mu? Bukalemunluktan başka, kılıktan kılığa girmekten başka, röntgencilikten, yatak odası gözetlemekten başka ne öğrendiniz, ne öğrettiniz de darbe yapmaya kalkıştınız?
Ağlamaktan başka, sümüklü böcek gibi etrafınızı ıslatmaktan başka ne öğrendiniz ki?
Darbe yapmak kim, siz kimsiniz?
Bakın ülkenin uçaklarının, onları kullanan pilotlarının tamamına yakını sizin elinizde olduğu halde başaramadınız korkak herifler!
Emniyetin tamamına yakını, emniyetin götürüp teslim edeceği yargının tamamına yakını sizden olduğu halde ne idüğünüzü gördünüz değil mi?
Ülkenin göz bebeği, can damarı, en büyük kurumu olan ordunun önemli bölümü elinizde olmasına rağmen hiç bir halt edemediniz.
Cumhurbaşkanının, Genelkurmay Başkanının ve bütün yöneticilerin en yakınlarına kadar sokulduğunuz halde hiç bir şey yapamadınız, her şeyi elinize yüzünüze bulaştırdınız.
Size eşkıya diyeceğim fakat eşkıyanın da bir izzeti ve şerefi vardır. Hatta bu ülke insanı adını bildiği bütün eşkıyalara her şeye rağmen azıcık da olsa onlara bir sempati duyar. Çünkü bütün eşkıyalar her şeye rağmen az çok yiğittir, erkektir.
Siz sadece şerefsiz korkaksınız, kalleşsiniz.
Ha bir de ahmaksınız. Kendinizin kim olduğunu çok iyi bildiğiniz halde darbeye yeltendiğiniz için ahmak mı ahmaksınız.
Darbeyi kıl payı kaçırdığınızı zannederek boş yere üzülmeyin. Arkasını getirip tamamlasaydınız bile yine kaybedecektiniz. Çünkü sizde o yürek yoktu o erkeklik yoktu.