Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç’in, KOSGEB kredilerinde, bankalar ve bürokrasi nedeniyle KOBİ'lerin hayal kırıklığına uğradığını açıklaması gündemdeki yerini korurken esnafın yaşadığı sorunlar ise devam ediyor.
Uzun vadede komşu ülkelerde ve son dönemlerde de Türkiye’de yaşanan şiddet olayları ve ardından Batı'nın Türkiye’nin ekonomisini çökertmeye çalışması özellikle küçük esnafı büyük bir darboğaza soktu. Ekonomide yaşanan bu olumsuz tabloyu gören hükümet, ekonomiyi canlandırma adına esnafa faizsiz kredi imkânı sunarak bazı adımlar atmaya başladı.
Türkiye’nin ekonomisinin düzelmesini amaçlayan ve KOBİ’leri sevindiren bu olumlu adımlar, bankaların ve bürokratik engellerine takılıyor. İLKHA’ya konuşan mağdur KOBİ’ler kimi yasal açıdan tüm şartları yerine getirdikleri halde bankaların keyfi muamelesine tabi tutulduğunu kimisi de güvenlik soruşturması bahane edilerek mağdur edildiğini illeri sürdü.
Yasal tüm şartları yerine getirdiği halde güvenlik soruşturması bahanesiyle mağdur edildiğini iddia eden KOBİ Bülent Alkanat ise yetkililere seslenerek yaşadıklarına tepki gösterdi.
Eyyübiye Belediyesinin düzenlediği girişimci sertifikası kursunda sertifikasını aldıktan sonra KOSGEB’in iş kuran girişimcilere 30 bin hibe vermesi üzerine gerekli başvuruyu yaptığını söyleyen Alkanat, “Hükümetin bu teşviklerini duyunca iş yeri açmaya karar verdim. Bir işyeri tuttum, maliyeye kaydımızı yaptık. Sonra Esnaf Sanatkârlar Odasına girişimimizi yaptık. Daha sonra da projemizi yapıp KOSGEB’e gittik. KOSGEB bizim girişimimizi onayladı bir de kullanıcı adı ve şifresi olan bir sayfa açtı. Orada projemizi sunduk ve kurula giren projemiz kuruldan geçti. Yaklaşık 40 bin lira değerinde bu iş yeri masrafı yaptık yani malzeme olarak hem alet edevat hem ofis büro malzemeleri olarak. Sonra kontrole geleceklerini söylediler. Kontrolden geçtikten sonra bize en geç 2 ay sonra ödeme yapılacağı söylendi. Ama bir buçuk yıldır hâlâ bekliyoruz. Olumlu bir cevap alamadık.”
KOSGEB’den bir olumlu cevap beklerken bir gün kendisi açılan KOSGEB sayfasının pasife alındığını ifade eden Alkanat, şöyle devam etti:
“15 Temmuz’da darbe meselesi ortaya çıktı. Sonrasında güvenlik soruşturması diye bir icat oluşturuldu. Onların dediğine göre bu soruşturma FETÖ’cüleri destekten faydalanmasını önlemek amacıyla oluşturulmuş. Biz hibe almayı beklerken bir baktık ki bizi de pasife almışlar. KOSGEB’in sayfasında sorduk. Bize, 'Sizi güvenlik soruşturması kapsamında pasife almışız, şu an bir bilgi yok. Gerekli yerlere yazı gönderilmiş bilgi bekliyoruz' dediler."
Şimdiye kadar herhangi bir adli süreçten geçmediğini ifade eden Alkanat, kendisi hakkında neden olumsuz cevap verildiğini öğrenmek için OHAL Bürosuyla görüşmeye gittiğini söyledi. Alkanat, “İl OHAL Bürosuna güvenlik soruşturmasında neden kaydım çıktığını öğrenmek amacıyla dilekçe yazdım. Orada bulunan yetkiliye sordum neden ismim burada çıkıyor diye. Oradakiler bana sadece kaydınız var, biz orasını bilemeyiz’ diye geçiştiriyorlar. Net bir bilgi bize vermiyorlar. Sonra dilekçemizi alıp ilgili yerlere ileteceklerini söylediler. Dilekçemiz alındıktan sonra KOSGEB’e tekrar olumsuz yazı gitmiş. Daha sonra OHAL Bürosu yetkilisi bana bu sorunu ancak Vali’nin vereceği bir yazı ile düzelebileceğini söyledi. Bu şartlarda bir vatandaş olarak Vali Bey’i bulabilmek mümkün mü acaba?” diye sordu.
KOSGEB’in hibeden önce iş yeri açma şartından dolayı çevresinden altın borç ederek iş yeri açtığını altın piyasasının son zamanlarda yükselmesiyle de büyük bir borcun altına girdiğini ifade eden Alkanat, yaşadığı mağduriyetin giderilmesini bekliyor.
15 Temmuz’dan bu yana dış mihrakların Türkiye’yi birçok ekonomik krize sokmaya çalıştığını, hükümetin bu ekonomik krizi önlemeye yönelik adımlar attığını belirten Ali Erfidan, KOSGEB'in bu adımlardan bir olduğunu söyledi.
Erfidan, “KOSGEB’in faizsiz kredisini de devreye sokarak piyasayı daha canlı kılmayı düşünmüştür. Bununla ilgili hükümetin bu kredi kapsamında anlaşma yapmış olduğu bankalarla ki bazı bankalar, şimdiye kadar her hangi bir esnafın olumlu diye bir şeyini almamışlar. Mesela bugün deniliyor ki '460 bin kişiye biz kredi onayı vermişiz' ama biz medyayı takip ettiğimizde bakıyoruz ki bu 460 binin içerisinde yani 30 bine yakın kişi ancak bu krediyi almaya hak kazanmıştır. Ben şahsım, bu KOSGEB’in kredisini almaya hak kazanmış biriyim. Müşterisi olduğum Finansbank bırakın bu krediyi onaylamayı başvurumu bile değerlendirmeye almamıştır. Bununla ilgili şube müdürüne gittim. Şube müdürünün bana ‘aslında biz o krediyi hiç kimseye vermiyoruz’ dediler. Ben de kendisine dedim ki madem krediyi hiç kimseye vermiyorsunuz o zaman hükümetle KOSGEB’le niye el sıkıştınız? Bu şekilde bir yanıt verdiğimde ise dedi ki ‘kardeşim git kime şikâyet ediyorsan et biz bu uygulamaya sıcak bakmıyoruz.'” şeklinde konuştu.
Bu konuda bırakın kredi almayı başvurusunun dâhil alınmamasına bir anlam veremediğini söyleyen Erfidan, yaşadığı mağduriyeti şöyle anlattı: “Başka bir bankaya gittiğim. Banka bana diyor ki; 'sen hangi bankayla çalışıyorsan -haklı olarak- gidin onlardan alın.' Sonra kendi müşteri danışmanıma dedim ki siz benim başvurumu yapın bende ona göre diyeyim ki ya işte tamam sicilim bozuk olabilir. Bu yüzden olumsuz cevap geldi. Fakat çeklerimin yazılmamışsa, kredi kartlarımın gecikmesi yoksa zaten benim bu paraya ihtiyacım olmaz. Bu ekonomik krizde müşterilerin, esnafın bu paraya ihtiyacı var aslında.”
KOSGEB’in bu kredisini vermeyen aynı bankanın kendisine özel kredi vermesini teklif ettiğini ileri süren Erfidan, “Bazı bankaların esnaf için belirlemiş olduğu bir kredi limiti var. Bana diyorlar ki 'sana bu krediyi verelim bununla işini gör.' Madem kredi notum uygun değilse sen bu krediyi bana ne diye veriyorsun yok madem benim kredi notum uygunsa neden KOSGEB kredisini vermiyorsun?” diye sordu.
Bu konuda bankların isteksiz davranmasının kendilerini mağdur ettiğini belirten Erfidan, mağduriyetinin giderilmesi için gerekli yerlere şikâyette bulunduğunu ama hâlâ herhangi bir cevap alamadığını söyledi. (Osman Gülebak-İLKHA)