VAN- Açıldığı günden beri dur durak bilmeden köylü kardeşlerimizin sıkıntılarına derman olmaya çalışan Van Köyleri Dayanışma Derneği, köy ziyaretlerine devam ediyor.
Ziyaretler kapsamında bu hafta Van merkeze 22 km uzaklıkta bulunan Çitören (Xırabe) köyünü ziyaret eden Köy-Der gönüllüleri, köy muhtarı Abdullah Yıldırım'dan köy sorunlarını dinlediler.
En Büyük Sorun: Konutlar
9 yıl, 2 dönem Çitören köyünün muhtarlığını yaptığını söyleyen Abdullah Yıldırım, köyün en büyük sorununun depremden sonra kışa yetiştirileceği vaadinin verildiği konutların bir türlü bitirilememesi olduğunu söyledi. Yıldırım, "Depremden sonra çok mağdur olduk. Deprem vurdu, BİR de milletvekilleri vurdu. Gelen vurdu, giden vurdu. Kimse el uzatmıyor. Hiçbir şey televizyonda anlatıldığı gibi değil. Şu anda kışa geldik, 1 senesi doldu. Bu konutlara niye başlanmıyor. Biz kendi çabamızla başladık, 12 temel atmışız. Tapu verilmiyor. Hepimiz çalışıyoruz. Ama tapuları çıkaramıyoruz. 1 sene içinde bu tapular çıkmasa vatandaşın 700 metrekarelik tapusu ne olacak. Kışa girildiği vakit, Allah korusun, bunlar ne yapacak. Bazılarının çocukları hâlâ beşiktedir" dedi.
Ortada Büyük Bir Sorumsuzluk Var
Konutların kış mevsimine yetişme olasılığının çok zor olduğunu kaydeden Yıldırım, " Bunların yetişme şansı sıfırdır. Belki yüzde 50 bunlara taşınma fırsatımız olacak. Şu an müteahhitler üzerinde malzeme konusunda üstünde çok duruyorum. Hiçbir şeyden de taviz vermiyorum. Depremden sonra bizlere bilgilendirme toplantısı yapılmadı. Muhtarlar bilgilendirilmedi. O yüzde ne yaptığımı ben de bilmiyorum. İl afete bilgi alamazsın. Tapuya gidiyorsun bilgi sahibi değiller. Burada büyük bir sorumsuzluk var. Muhtar bilmese köylülere nasıl cevap verecek" ifadelerini kullandı.
Konut Yapımında Çalışanların Hepsi Köylü
Birçok köyde farklı şehirlerden getirilen inşaat firmalarının çalıştırıldığını hatırlatan Yıldırım, "herkes işi başkalarına verdi. Ben, Vanlı firmaların dışında kimseye vermedim. Dedim ki: ben bu işi biliyorum. Bu işi tüm işini ben yapacağım. Çalışanlarda hepsi benim köylüm olacak. Bu yüzden işi Vanlılara verdim" dedi.
Şamandıra İstiyoruz
Ayrıca köyün su sorunu olduğunu belirten Yıldırım, köye şamandıra yapılması için defalarca yetkililerle görüştüğünü söyledi. Yıldırım, "En büyük sorunlarımızdan biri de su. Su olmayınca hayat da olmuyor. Şamandıra yapılması için İl Özel İdareye defalarca kez söyledim, valiliğe de milletvekillerine de söyledim. İl Özel İdare Müdürü de bana 11 milyar paranın gittiğini söyledi. Bir şamandıra koysunlar, su gittiği zaman o kendiliğinden dolsun. Yapmıyorlar isteseler yaparlar" dedi.
Sık sık elektrik arızalara yaşadıklarını belirten yıldırım, elektrik arızada çalışan görevlilerin telefonlara cevap vermediğini söyledi.
Yaklaşık Bin Kişilik Köyde Sağlık Ocağı Yok
Köy sorunlarının saymakla bitmeyeceğini aktaran Yıldırım, sağlık alanında da sorun yaşadıklarını belirtti. Yıldırım, "Sağlık ocağımız da yok. Herhangi bir sağlık sorununda Alaköy'e gidiyoruz. O da 25 kilometre uzaklıkta. Sağlık sorunları için Alaköy'e gidiyoruz. O da bizi almıyor ki. Van daha yakın. Üniversitedeki araştırma hastanesi burnumuzun dibinde ama gittiğin vakit, o da bizi almıyor. Bağkur'lu olmayan, sigortalı olmayan biri gittiği zaman onu almıyorlar. Hepsini alıyor ama yeşil kartlıyı almıyor. Üstelik bizim köy, tatil köyü. Buraya binlerce insan geliyor. Buna rağmen köyümüzde sağlık ocağı yok" dedi.
Eğitim Alanında da Çok Büyük Sıkıntılar Var
162 haneli bin kişilik nüfusun sahip olduklarını hatırlatan Yıldırım, buna rağmen köyde 2 derslikli okulun olduğunu söyledi. Eğitim alanında çok büyük sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Yıldırım, "1 ve 2'nci sınıflar beraber, 3,4 ve 5'inci sınıflar da beraber okuyor. 7 yaşındaki çocuk nasıl okula gidecek. Ana okula gidecek olan çocuk ne olacak. Köydeki çocuklarımızın yetişmemesinin en büyük nedeni okullarımızın olmamasındandır. Peki, batıda var mıdır, birinci ve ikinci sınıfların beraber okuması? Burada, her 6 ayda bir öğretmenimiz değişiyor. Hatta 2 ayda 4 öğretmenimiz değişti. Bu çocuk hangi öğretmeni tanıyacak. Dersi bırak, çocuk ancak hocalarını tanımaya çalışıyor" dedi.
Tarım ve Hayvancılık Ölmüş
Köyün geçim kaynaklarından birinin hayvancılık olduğunu kaydeden Yıldırım, eskiden 5 bin koyun, 1000 yakın da büyük baş hayvan vardı, ama şuanda yok. 700 metrekarelik alanda ben nasıl hayvancılık yaparım. Artık İran'dan mı Arabistan'dan mı süt getirirler onu bilmiyorum" dedi.
Milletvekilleri Hiç Uğramadılar
Son olarak yetkililere seslenen Yıldırım, "kimin elinde ne geliyorsa bu taşın altına elini soksun. Ben bir muhtar olarak bir köyün sorumluluğunu taşıyorsam, bir milletvekili de bir şehrin sorumluluğunu taşımak zorundadır. Ama taşımıyor. Milletvekilleri, grup grup geleceklerini söylediler, ama gelmediler. AK Parti İl Başkanı Abdullah Aras da geleceğini söyledi, ama gelmedi. Ben hala bekliyorum, İnşallah gelirler" diye konuştu. (Fırat Arslan-İLKHA)