BİTLİS - Mutki ilçesine bağlı Ocaklı Mezrası (Pırnaşin) köyü sakinleri köy sorunlarını ve köy hayatını İLKHA mikrofonlarına anlatılar.
Köylerinin mezra olması nedeniyle muhtarlıkta ve su konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirten köy sakinlerinden M. Baki Uysal, şöyle konuştu: “Köyde hepimiz akrabayız. Köyümüz şeyh Fetullah-ı Varkanisi'nin köyüdür. Mezra olması hasebiyle başka bir köyün muhtarlığına bağlı olduğu için sıkıntı yaşıyoruz.
Altyapı sorunları olmasına rağmen köydeki huzurun, kardeşliğin, birlik ve beraberliğin olması bizleri mutlu ediyor. Köylüler olarak birbirimize çok saygılıyız. Köyde bir sorun oluştuğunda köy büyüğü araya girerek hemen çözülüyor.
Hayatı hakkında her ne kadar bilgi sahibi olmazsak da köyümüzde üç tane şehit yatmaktadır. Köy hayatında mutlaka sorunlar olur. Hayvanların para etmemesi, iş imkanlarının kısıtlı olmasıyla gençlerin çalışmak için batıya gitmesi gibi. Fakat buna rağmen köyde İslami bir yaşamın olması hayatı kolaylaştırmıştır. Camimizi kendi imkanlarımızla yapıp, çocuklarımızın Kur’an okumalarını sağlamaya çalışıyoruz.”
Köyün en temel sorunu sudur
22 hanelik bir köy olduklarını ifade eden Medeni Uysal, köydeki en temel sıkıntının su olduğunu söyledi.
Uysal, var olan suyun yetersiz olduğunu ifade ederek, köydeki yaşamla ilgili şunları aktardı: “Köyümüzdeki su her ne kadar kış ayında yetse de yazın su kullanımının artmasıyla sıkıntı yaşıyoruz. Bazen 2-3 gün susuz kaldığımız oluyor. Tüm köylerde olduğu gibi en çok sıkıntıyı kış ayında yaşıyoruz. Köyümüz çevrede kışın en şiddetli geçtiği köylerden biridir.
Yollarımız günlerce kapalı kalabiliyor. Kapalı kalan sürede hastaları kendi imkanlarımızla anayola taşımaya çalışıyoruz. Karın en çok olduğu ve fırtınanın devamlı olduğu bir köyüz. Ama son zamanlarda bu sıkıntılar en aza inmiş durumdadır.”
Köy hayatı İslami ahlak ve yaşamla güzeldir
Köy hayatını güzelleştiren en büyük etkenin, kardeşlik, birlik, beraberlik, huzur ve İslami yaşam olduğunu vurgulayan Uysal, sözlerine devamla, “Bir genç olarak gurbeti yaşadık. Çalıştığımız büyük şehirlerde insanlar birbirinden habersiz olarak yaşıyorlar. Aynı apartmanı paylaşan insanlar birbirini tanımıyorlar. Ahlaki yozlaşma had safhadadır.
Ama köyde herkes birbiriyle ilgileniyor. Aynı camide beraber saf tutuyor. Camide oturup dini sohbetler yapılabiliyor. En azından insanlar birbirinden haberdardır. Elhamdülillah köyümüzde bunların hepsi mevcuttur. Zaten köy hayatını güzelleştirende İslami bir ahlakın ve yaşamın olmasıdır.” ifadesinde bulundu.
Köy hayatında çocuklarının babalarını taklit ettiğine dikkat çeken Uysal, “Burada evlatlarımız bizleri taklit ediyorlar. Yaptıklarımızı yapmaya çalışıyorlar. Bizler köyümüzde akrabalarımızla birlikte camide dini sohbetler yaparak kardeşçe geçinmeye çalıştığımız için çocuklarımız da camilere gelerek yaptıklarımızı yapmaya çalışıyor.
Kan davalarının olmadığı köyler daha huzurludur
Bu yüzden kan davalarının olmadığı köylerde huzur vardır. İstiyoruz ki, bütün insanlar huzur içinde kardeşçe yaşasınlar. Köylülere tavsiyemiz şudur ki, biraz sabırlı olsunlar. Birkaç günlük dünyada dünya malı için birbirini incitmesinler. Merasına hayvanlar düştü diye adam öldürerek aileler dağılmasın.” şeklinde konuştu.
İslami yaşam başta olmak üzere birçok yönde köy hayatının şehir hayatından daha güzel olduğunu hatırlatan İzzetin Talum ve Cuma Uysal da, “Köylerinin boşalmasıyla 7-8 yıl boyunca şehirlerde yaşadık. 12 yıldır köyümüzü yeniden kurarak yerleştik. Şehir hayatında çok sıkıntılar yaşadık.
Köydeki güzellikler şehir hayatında bulunmaz
Köylerde İslami yaşam, ahlak ve kardeşlik daha fazladır. Fakat şehirlerde bunu görmek çok azdır. Burada gördüğümüz güzellikleri şehirlerde bulamadık. Köylü olarak günde 5 vakit namazımızı camide cemaatle kılıyoruz. Akşamla yatısı arası köylülerle birlikte camide kalarak dertleşiyoruz.
Birbirimize İslami anlatıyoruz. Hastamız olduğu zaman hep beraber ilgileniyoruz. Sıkıntıda olan köylülerimizin sıkıntısını hep beraber yaşıyoruz. Köyümüzde olan bu güzelliğin ve kardeşliğin tüm köylerde olmasını temenni ediyoruz.” diye konuştular. (Şükrü Tontaş - İLKHA)