150 hanelik Çökekyazı (Hint) köyü, Hizan ilçesinde en çok batı illerine göç veren köylerin başında geliyor. Batı illerine göç eden köylüler, ilkbahar mevsimiyle birlikte köylerine geliyor, sonbahar mevsiminin gelişiyle yeniden batı illerine göç ediyor.
Kimi köylüler ise kış mevsiminde de köyde kalmayı tercih ediyor. Köyde kalan ailelerin birçok ferdi İstanbul, Bursa, İzmir gibi illerde ikamet ediyor.
Çökekyazı köyü sakinleri hem tarımsal ürünlerin üretimi hem de hayvansal ürünlerle uğraşıyor. Köyde Ceviz, fasulye, peynir, yağ, bal gibi ürünler ilk sırada yer alıyor.
Bir sezon boyunca ürettikleri yerli organik mahsuller, sonbaharın gelişiyle birlikte köyün ortaklaşa tuttuğu TIR'lara yüklenerek batı illerinde kalan yakınlarının adreslerine teslim ediliyor.
Köye çağrılan TIR, köylülerin torbalara koyarak paketledikleri ürünlerini tartarak, gönderilecek adreslere yolluyorlar. Köyde bir kültür haline gelen bu gelenek, bir yönüyle de köy sakinleri arasındaki dayanışmayı geliştiriyor.
Yıllardan beri köylerinde bu geleneğin var olduğunu dile getiren Çökekyazı Köyü Muhtarı İkram Kızılkaya, kendisinin de 30 yıl İstanbul'da kaldığını söyledi.
Kızılkaya, "Muhtarlığımın birinci dönemidir. Köyümüz 3 mahalle ve 150 haneden oluşuyor. Geniş imkanlara sahip bir köydür. Ormanı, yaylası, merası geniş coğrafyaya yayılmış bir köydür. Kalabalık bir köy olmasına rağmen şimdiye kadar hamdolsun bir sıkıntı yaşanmamıştır. Meyvecilik, sebzecilik, hayvancılık ve tarımla uğraşan bir köyüz." dedi.
"Her yıl ürettiğimiz yerli organik mahsulleri batı illerinde bulunan akrabalarımıza gönderiyoruz"
Yaşanan bu kültürün köy halkı arasındaki dayanışmayı da sağladığına dikkat çeken Kızılkaya, şunları söyledi:
Bende 30 yıl İstanbul'da yaşadım. Bu kültürü bende yaşadım. Sonbahar gelince bize de yerli mahsuller gönderiliyordu. Şimdi de bende çocuklarıma, yakınlarıma gönderiyorum. Köyümüz çok göç vermiş. İstanbul'da yaklaşık 500 haneli Çökekyazılı var. Batıda yaşayanların akrabaları buradadır. Sebzesini, meyvesini, cevizini, balını, yağını gönderiyoruz buradan. Bu bir kültür haline gelmiş. Her yıl bir iki TIR yükleyip gönderiyoruz. Gönderdiğimiz mahsullerin tamamı organiktir. Köylünün kendi ürettiğidir. Gübresi bile doğal olan hayvan gübresidir. 150 hanenin yaklaşık 40 hanesi bu mevsimde batıdaki çocuklarının yanına gidip, ilkbahar mevsimiyle birlikte yeniden köye dönüyorlar.
Kışlık yerli mahsullerini yolladığını, 20 gün sonra da kendisinin İstanbul'a gideceğini belirten köy sakinlerinden Niyazi Erdal, "Cevizimizi, fındığımızı, peynirimizi ve benzeri yerli mahsulleri ilkbahardan bugüne kadar temin ediyoruz. Bugün gelen TIR'a yükleyerek çocuklarımıza, akrabalarımıza gönderiyoruz. 15-20 gün sonra bizde gideceğiz. İlkbaharda köyümüze dönüş yapacağız. Her türlü yerli mahsulleri yolladık çocuklara. Bunu artık bir kültür haline getirmişiz." diye konuştu.