Büyük şehirlerde, halkın yoğunlukta yaşadığı merkezlerde bayram coşkusu yakinen hissedilirken köylerde ise bu heyecan daha farklı olarak objektiflere yansıyor.
Muş’un Konukbekler (Anzar) köyünde bayram namazının ardından yapılan kabir ziyaretleri ve yapılan dulların ardından bayram heyecanı farklı yaşanmaya başladı. Sabahın erken saatlerinde erkekler bayram namazına giderken, kadınları tatlı bir yemek hazırlığı telaşı sardı. Sokak sokak, ev ev bayramlaşmak için köye dağılan gençler ve çocuklar önce yaşlı ve hastalarla bayramlaştı.
Ellerindeki poşetlerle şeker toplayan çocuklar, grupça bayramlaşmaya giden yaşlı dedeler ve kapı önlerinde eski bayramları birbirine hatırlatan yaşlı nineler renkli görüntüler oluşturdu.
Eski bayramları anlatan Mihrinaz Alataş Teyze, “Biz küçükken ev ev dolaşır şeker toplardık. Sizin gibi bolluk görmedik. Karda kışta, kara lastiklerle dolaşırdık. Herkes şekerde vermezdi, iki üç nohut ya da birkaç tane kuru üzüm verirlerdi. O zamanlar bayram da böyle çeşit çeşit yemekler, tatlılar da yoktu. Bayram günü makarna ya da tavuk kesip kızartanlar en zengin sofralara sahipti. Bazı evler ceviz verince sevinçten havalara uçuyorduk. Bazen bayram yayla zamanına denk geliyordu. O günler çok daha zordu, çadırların altında bayramı geçirirdik. Siz çok şanslısınız. Simdi bolluk var kıymetini bilin.” şeklinde konuştu.
Bir hafta öncesinden şehir merkezine gidip bayram alışverişi yaparak bayram gününü beklediğini söyleyen 12 yaşında ki M. Sami Karadoğan ise “Bir hafta önce babamla Muş’a gittik. Bayram için alışveriş yaptık. Çok güzel şekerler aldık. Köyde herkes dolaşıp şeker topladığı için babam 20 kilo şeker aldı. Bende arkadaşlarımla ev ev dolaşıp şeker topluyor, büyüklerle bayramlaşıyorum. Çok sevinçli bir gün. Bazı yaşlı dedelere bayramlaşmaya gittiğimizde bize eski bayramları anlatıyorlar. Akrabalarımız bize bayram harçlığı veriyor. Büyükler bugün bize daha çok değer veriyorlar. Özel bir gün olduğunu hissedebiliyorum.” dedi.
Bayramlaşmaya gelen misafirlere çeşitli ikramlar hazırlayan M. Emin Tarhan, “Bizim bayramlar gelip gidenlere hizmet etmekle geçiyor. Gelip giden çok olduğu için komşularla bayramlaşmaya bile gidemiyorum. Bayramın ikinci ya da üçüncü günü ancak akrabalarımla bayramlaşmaya gidebiliyorum. Ama misafirlere hizmet etmenin ayrı bir tadı var.” ifadelerini kullandı.
Her yerde olduğu gibi bayram coşkusunu en fazla yaşan yine her zamanki gibi çocuklar oluyor. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)