Kozluk Barajının yapımıyla beraber birçok köy ve mezranın sular altında kalmış bağ, bahçe, ev ve arazileri nedeniyle boşalan köyler eski canlılığını yitirmiş durumda. Köylerinden ayrılamayıp orada yaşamlarına devam eden köylüler ise eskiye duydukları özlemi dile getirerek, barajın kendilerine verdiği maddi ve manevi zararlardan dert yandı.
Barajın yapımıyla birlikte köydeki 30 hanenin, karakolun, caminin ve okulun sular altında kaldığını söyleyen köy sakinlerinden 75 yaşındaki Cemal Dayı (75) yaşadıkları memnuniyetsizliği anlattı.
Soyadının yazılmasını istemeyen Cemal Dayı, "Bizim köy Kozluk'un en güzel köyüydü. Buranın nüfusu bin 200 civarındaydı. Barajın yapımından sonra köyün yarısından fazlası sulara gömüldü. Birçok köylünün olduğu gibi benim de toprağımın çoğu sular altında kaldı. Sular altında kalan toprağımıza dönüm başına biçtikleri değer 14 bin TL bu meblağı ben ve birçok kişi kabul etmedi, şuanda hala mahkemelerimiz devam ediyor. İlçede toprağın dönümü 50 binden aşağı değil biz bu parayla nasıl arsa alıp ev yapabiliriz ki." dedi.
Barajdan dolayı yaşadığı evinin altında göçüklerin oluştuğunu ve çökme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını dile getiren Cemal Dayı, "Baraj suyu heyelan oluşturuyor. Kalan toprağımız da kayıp gidiyor. Köydeki birçok kişinin ve benim arılarım baraj çalışmalarında çıkan toz ve topraktan telef oldu. Köyün civarlarında bulunulan arazilerimiz kamulaştırılıp orman arazisi statüsüne konuldu. Burada bizi geçindirecek hiçbir gelirimiz kalmadı. Ne tarım yapacak arazi ne de hayvancılık kaldı. Gençlerimizin hepsi İstanbul’a çalışmaya gitti. Şuanda okulumuz yok, taziye yerinde öğrencilere ders veriliyor." diye konuştu.
Köy yollarının da bozuk olduğundan şikayet eden Cemal Dayı, bu çevredeki en kötü yolun kendi köy yollarının olduğunu vurguladı.İLKHA