Dünya Kudüs Günü münasebetiyle açıklamalarda bulunan Mustazaflar Cemiyeti Adana Şubesi Başkanı İsa Emre, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’nın da sınırları içerisinde bulunan Kudüs’ün dünyanın kalbi olduğunu belirtti.
Kudüs’ün Siyonistler tarafından işgal altında olmasının Müslümanlar açısında zillet olduğunu ifade eden Emre, Mescid-i Aksa’nın mutlaka özgürleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Açıklamasının başında İslam ümmetinin içerisinde bulunduğu sıkıntılara değinen Emre, “Şu mübarek Ramazan ayında canımız yanıyor, bayram arafesinde sevincimiz kursağımızda kalıyor. Yanı başımızda Suriye'de devam eden katliamlar, Filistin'de, Gazze'de siyonistlerin durmak bilmeyen cinayetleri canımızı yakıyor, yüreğimizi dağlıyor.” dedi.
Ramazan’ın son cuma gününün Dünya Kudüs Günü olarak belirlendiğine işaret eden Emre, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Evet bu gün Dünya Kudüs Günü. O Kudüs ki, Kendisi ve çevresinin mübarek kılındığı beyan edilen ve Hz. Süleyman’ın inşa ettiği Mescid-i Aksa’yı içinde barındırıyor. O Mescid-i Aksa ki, takva, haya, iffet ve ubudiyet sembolü Hz. Meryem’in mekanıdır. O Mescid-i Aksa ki, Peygamberimiz (s.a.s) orada tüm peygamberlere imam olmuş ve Miraç’a yükselmiştir. Hz. Muhammed (s.a.s) ümmetinin ilk kıblesi olmuş ve kendileri Müslümanlara; ‘Gidin orada namaz kılın’ buyurmuşlardır.”
“Mukkaddes belde hâlâ tutsak”
Kudüs şehri ve Mescid-i Aksa’nın işgal altında olmasının kabul edilemez olduğunu ifade ederek sözlerini sürdüren Emre, şunları ifade etti: “Hz. Ömer, Selahaddin-i Eyyübi orayı fethedip namazlarını ihya etmiş, bölgeye adalet ve huzuru getirmişlerdir. Ama şimdi Kudüs, Siyonist İsrail'e tutsak. İnsanlıktan nasibini almamış Siyonistler dünyada zülüm, kan, gözyaşı akıtarak dünyaya hükmetmeye çalışmaktadır. Şu da bir gerçek ki ne Hz. Ömer Arap olduğu ve orayı Arap ülkesine katmak için fethetmiştir, ne de Selahaddin-i Eyyübi Kürt olduğu ve Kürt devletine katmak için orayı özgürleştirmiştir. Orayı İslam’ın mukaddes beldesi olduğu için fethetmişlerdir. İşte bu mukkaddes belde hala tutsak!”
“Müslümanlarının en büyük görevi, Filistin'i Siyonistlerin işgalinden kurtarmaktır”
İsrail’in Ortadoğu'daki fitnenin ve çatışmaların asıl sebebi olduğunu belirten Emre, “Eğer bölgede İsrail olmasaydı; savaşlar, ayrılıklar ve işgaller olmayacaktı. İsrail ve Amerika bu hakikati gizleyebilmek için Filistin davasını unutturmak ve etkisizleştirmek istiyor. Müslümanlarının en büyük görevi; Filistin'i Siyonistlerin İsrail'in işgalinden kurtarmaktır. Şer ve fitnenin kökü İsrail ortadan kaldırılmalıdır. Çünkü Kudüs’ü elinde tutan, dünyayı elinde tutar.” ifadelerini kullandı.
“Kudüs, Selahaddin-i Eyyübi gibi bir komutanı ve ordusunu beklemektedir”
Emre, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Terör devleti İsrail 1948’den bu yana Kudüs'ü işgal etmiş, kalbimize bir hançer gibi saplanmış ve yüreklerimizi her gün kanatmaktadır. Altmış küsur yıldır Filistinli ve tüm Müslümanların gözleri yollarda yorulmuştur. Yüreklerimizdeki bu acıyı bitirecek, Dünyadaki fitnelerin kaynağı terör devleti İsrail’in varlığına son verecek Hz. Ömer gibi bir fatihi, ceddimiz Selahaddin-i Eyyübi gibi bir komutanı ve ordusunu beklemektedir.
Terör rejiminin Filistin'i işgal ettiği gibi, büyük şeytan Amerika'nın ve Yahudilerin tüm dünyayı işgal altına alma gayretleri tüm dünyanın gözü önünde devam etmektedir. Dünya bunların zulmü altında inim inim inlemektedir. Siyonist ve emperyal güçler çıkarlarını korumak ve kendilerini güvende hissetmek için bütün memleketlerde insanları katletmekte, namuslarını kirletmekte, memleketlerinden göçe zorlamakta ve zenginliklerini sömürmektedirler.”
“Tek kurtuluş, bir an önce İslami yaşamak ve tek vücut olmaktır”
Dünya Kudüs Günü vesilesiyle Dünya Müslümanlarının birlik ve dayanışmasının sağlanması gerektiğini tekrarlayan Emre, “Bu çağrımız; Siyonist rejimi ve Amerika başta olmak üzere Batılı güçlerin Müslümanlar üzerindeki çıkarlarını bozmak içindir. Müslüman milletler, Amerika ve Siyonist İsrail'in aramızda tefrika çıkarmaya dair komploları karşısında uyanık olmalıdır.
Dünyanın neresinde olursa olsun, savaşların ve katliamların işgal ve zulümlerin yaşandığı memleketler ne yazık ki İslam ülkeleridir. Akıtılan kan Müslüman kanı, kirletilen namus Müslüman namusu, gözyaşı döken, perişan olan halk Müslüman halktır. Acaba neden? Bunun sebebi, İslam ümmetinin heybetinin kalmayışındandır. İslam kardeşliğimizden ve İslami değerlerimizden uzak kalışımızdır. Tek kurtuluş, bir an önce İslami yaşamak ve tek vücut olmaktır.” diyerek açıklamasını sonlandırdı. (İLKHA)