Mustazaflar Cemiyeti Şanlıurfa Şubesi tarafından "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle düzenlenen programa katılan Şanlıurfalılar, Kudüs’ün tüm Müslümanlar için önemine değinerek, Kudüs için canlarını ve kanlarını feda etmeye hazır olduklarına dikkat çektiler.
Haşimiye Meydanı’ndan, Balıklıgöl Yerleşkesine kadar yürüyen halk, ellerinde taşıdıkları dövizlerde, Kudüs davasına sonuna kadar sahip çıkacaklarına dikkat çektiler.
Mustazaflar Cemiyeti Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Göven tarafından okunan basın açıklamasının ardından Şanlıurfalılar programla ilgili görüşlerini İLKHA'ya değerlendirdiler.
Kudüs yürüyüşüne Siverek ilçesinden katıldığını belirten Hacı Mehmet Sımak, "Yüzyılın Anlaşmasına" değinerek "Suudi Arabistan olmak üzere tüm işbirlikçiler Amerika ile birlikte Kudüs’ü yok etmeye çalışıyorlar. Kudüs sadece Filistin’in değil, hepimizindir. Kudüs, İslam’ındır. Kudüs, demek İslam demektir. Biz Kudüs için canımızı ve kanımızı feda ederiz." diye konuştu.
"Müslümanlar Kudüs konusunda bir araya gelirse ümmet güçlenmiş olur"
Etkinliği düzenleyen Mustazaflar Cemiyetine teşekkür eden Metin Demir, "Kudüs, bütün ümmetin problemidir. Pankartlarda da kardeşlerimiz yazmıştı, ‘Kudüs düşerse ümmet düşer’ bu düşünce ile hareket etmek lazım. Müslümanların bunu görmesi lazım. Her gün yapılan zulümler ve işgaller, Müslümanların daha çok zayıfladıklarının ve dünyevileştiklerinin ve yavaş yavaş zillete duçar olmalarının belirtisidir. Eğer Müslümanlar Kudüs konusunda hassas olursa, güçlenirse ve bir araya gelirse gerçekten ümmet güçlenmiş oluyor. Ümmetin vahdetinin sağlanmasının ana kaynağı Kudüs’tür. Müslümanların bu konuda çok hassas davranarak bunu dava etmesi lazım. Kudüs davası ümmetin davasıdır ve kurtuluşumuz tek sebebidir; başka yolu yoktur." ifadelerini kullandı.
Mustafa Durmaz ise şunları söyledi: "Elbette bu haykırış ve düzenlenen etkinlikler yeterli değildir. Fakat bu az da olsa sevindirici bir adım oluyor. İnsanların uyanması için bir vesile olacaktır inşallah. Fakat ben şuna inanıyorum. Bir şey kötü olduğu zaman, iyiye delalet edeceğine inanıyorum. Mekke dönemine baktığımız zaman Peygamber Efendimiz en kötü bir dönemde gelmiştir. Biz de bugün inşallah Kudüs ile ilgili belki en kötü dönemleri yaşıyoruz fakat bu kötü dönemin iyiye dönüşeceğine tüm kalbimle inanıyorum. Geleceği dair ciddi bir şekilde umutluyum. Rabbim inşallah Müslümanları tek bayrak altında, tek yumruk şeklinde bir araya getirir. İşte o zaman küfür nereye kaçacağını bilmez."
Programa Ceylanpınar’dan katılan Adnan Sağlam’da müstekbir güçlere karşı birlik olmak için burada toplandıklarını belitti.
Esma Sarıdal, "Kudüs, sevda demek aşk demektir. Kudüs bizlerin yüreğini fethetti. Kudüs, sadece Filistin’in değil yüreğimizin başkentidir. Ayrıca Kudüs israil başkenti değildir Filistin’in başkentidir." şeklinde konuştu.
Kudüs’ün Müslümanlar için önemine değinen Sena Titiz ise, "Kudüs, ümmetin birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini gösteriyor. Değerlerimizi sahiplenmemize vesile oluyor. Özellikle bu program gençlerimizin önemsiz şeylerden arınıp Kudüs gibi bir davası sahiplenmesine vesile oluyor. Çünkü bizim geleceğimiz hakikaten ümmetin geleceğidir. Biz sadece kendi dertlerimizle değil ümmetin dertleri ile uğraşmalıyız. Onun içi Kudüs bizim için mühim bir noktadır." ifadelerini kullandı.
İLKHA