Bazı programlara katılmak üzere Türkiye'ye gelen ve Mescid-i Aksa’nın Muhafızı olarak bilinen Şeyh Raid Salah, Peygamberler Sevdalıları Platformu üyesi Ankara İkra Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ni de ziyaret etti.
Ziyaret münasebeti ile düzenlenen programda HÜDA PAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz da hazır bulundu. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Yavuz, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın sadece siyasi yönü itibarı ile değil, fıkhi ve itikadi yönü ile de Müslümanları ilgilendirdiğini belirtti. Yavuz, ilk kıble için emek sarf eden, korumaya çalışan ve özgürleştirilmesi için mücadele eden herkese minnettar olduklarını ifade etti.
Müslümanlar arasında çıkarılan fitnelerden dolayı Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın yalnız bırakıldığını, bundan cesaret alan Siyonistlerin de giderek küstahlaştıklarını ve Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarını artırdıklarını ifade eden Yavuz, bu hayasızca saldırılara karşı mücadele eden Filistinli direniş gruplarını ümmetin öncü birlikleri olarak gördüklerini dile getirdi.
Kudüs söz konusu saflar netleşecek
İslam Alemi içindeki amansız fitneleri, her türlü tahribine rağmen geçici olarak gördüklerini, asıl olarak safların Kudüs söz konusu olunca netleşeceğini düşündüklerini ifade eden Yavuz, "Bahr'den Nehre" bütün Filistin toprakları özgürleşmeyene, yurtlarından sürülen Filistinli muhacirler yurtlarına dönmeyene ve esirler serbest bırakılmayana kadar Filistin ve Kudüs meselesinin çözülmüş olmayacağını belirtti. İki devletli çözüm fikrinin de Siyonistlerin bir oyunu ve tuzağı olduğuna dikkat çeken Yavuz, camia olarak Siyonist işgalci devleti tanımadıklarının da altını çizdi.
Yavuz son olarak, Kudüs muhafızlığı gibi şerefli bir görevde bulunan Şeyh Raid Salah'ın şahsında Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa direnişini selamladıklarını ve bu meseleyi öncelikli meselelerinden biri olarak gördüklerini ifade etti.
İsrail Mescid-i Aksa'yı ikiye bölmek istiyor
Yavuz'un konuşmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Şeyh Raid Salah da, Kudüs ve bölgesel durumlarla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: ''Sizin de belirttiğiniz gibi son günlerde tırmanan ve halen devam eden Yahudi Siyonist işgalcilerin saldırıları iyice artmış durumdadır. Yahudiler için yılbaşı kabul edilen 'Roş Aşana' bayramı nedeniyle Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişine izin vermeyen Yahudi Siyonist askerleri, Mescid'in içine girmeye çalışıyor ve buna engel olmaya çalışan kardeşlerimize müdahalede bulunuyor ve hayasızca saldırıyorlar. Siyonist işgalci devlet, günün 24 saatini ikiye bölerek günün bir yarısında Kudüs'ü Siyonistlere diğer yarısında ise Müslümanlara açmayı planlamaktadır. Bu, çok büyük bir oyun ve aynı zamanda Müslümanlara kurulmuş sinsi bir tuzaktır. Böylelikle Siyonist İsrail, birinci hedef olarak Mescidi Aksa'yı ikiye bölerek Yahudilere ibadet yaptıracak, ikinci hedef olarak da Kubbetü-s Sahra'yı yıkıp yerine Süleyman Mabedi dedikleri Süleyman heykelini dikecek. İnşallah bunlar muvaffak olmayacaklar. Hamdolsun başta Müslüman muvahhide bacılarmız olmak üzere kardeşlerimiz İsrail'in birinci hedefini engellediler."
Kudüs'ün takriben 90 yıl haçlıların elinde kaldığını belirten Salah, İslam ümmeti kaybolma aşmasında idi. Birisi çıktı İslam Ümmeti'nin ruhunu diriltti. O kimdir diye bu soruyu kendimize sormamız gerekir. O kişi Kudüs'ü haçlılardan Hiristiyanlardan kurtardı azad etti. Bugün de öyle bir şahsiyet lazım ki Kudüs'ü Hiristiyanlardan değil Yahudilerden kurtarsın. Nurettin Zengi ve Selahaddin Eyyub-i Kudüs'ü Haçlılardan aldı. İşte bizler diyoruz ki İslami vahdeti meydana getirmek lazım. Bu büyük zatlar Kudüs'ü fethederken bir şeyi bize haykırdılar. Nureddin Zengi Türk idi bir mimber yaptı Kudüs'ü fetih edince içine koyacaktı, Kudüs'ü fethedense Selahaddin'di ve bir Kürt'tü. Saçını kesip getiren bir Arap kadındı. Çiçek toplayıp çiçeklerden gülsuyu yapan mümine Kürd bacılarımızdı. Anlıyoruz ki bu tabloda İslami vahdet vardı, İslami vahdetle Kudüs fetih edildi inşallah yine İslami vahdetle fethedilecek." dedi. (İLKHA)