Mescid-i Aksa’da 3 Filistinliyi şehit ettikten sonra ibadet yapılmasını yasaklayan Siyonist rejimin pervasızlığına karşı HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı tarafından basın açıklaması düzenlendi. Düzenlenen basın açıklaması sonrası yapılan konuşmalarda Siyonistlerin yaptığı bu pervasızlığın güçlü olmalarından kaynaklanmadığı, bu cüreti gösterebilmelerinin Müslümanların parçalanmışlığından ötürü olduğuna dikkat çekildi.
Basın açıklamasına Özgür Kudüs Platformu, Mustazaflar Cemiyeti, Fatih Akıncıları Derneği başta olmak üzere birçok STK destek verdi. Programa, Filistinli Alimler Birliği Genel Sekreteri Nevvaf Tekruri de katıldı.
İşgalci rejimin İstanbul Başkonsolosluğu önünde düzenlenen programa katılanlar terör rejimi aleyhine sık sık slogan atarak Filistinli Müslümanlara destek verdi. ‘Kudüs’ün Özgürlüğü Ümmetin vahdetinden Geçer’ pankartını açan kalabalık grup, önce basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını HÜDA PAR İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Adem Aksu okudu. Basın açıklamasında Siyonist rejimin yaptığı zulümleri hatırlatan Aksu, işgal rejimi İsrail’in bu cüretinin dünya Müslümanlarının arasındaki ihtilaflarından kaynaklandığını belirterek tüm Müslümanların çekişme ve ihtilaflarını bir kenara bırakıp Kudüs’ün özgürlüğü için çalışmaları gerektiğini vurguladı.
Basın açıklamasının ardından okunan ezanla yatsı namazı ve gıyabi cenaze namazı kılındı. Kılınan namazın ardından program, İttihad-ul Ulema üyesi Molla Abdulbari Çelik’in okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başladı.
Ardından konuşmalara geçildi. HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, yaptığı konuşmada Müslümanları, ihtilaflı meseleleri bir kenara bırakarak Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmaya çağırdı.
Elibüyük, "Öncelikle Müslümanlar tüm ihtilaflı meselelerini bir kenara bırakıp esas odaklanması gereken meselelerine odaklanmaları gerekmektedir. İç meselelerimiz yıllarca büyük sorunlar oluşturmuştur. Bu nedenle iç meselelerimizi bir kenara bırakarak başta Suriye olmak üzere Kudüs’e, Mescid’i Aksa’ya, Gazze’ye odaklanacağız. Eğer bugün Siyonistler Mescid’i Aksa’nın bahçesinde gelinlik yaştaki kız kardeşlerimizi, gelinlik giyecek kardeşlerimize kefen giydiriyorlarsa, gözümüzün önünde 'kırmızıçizgi' dediğimiz, Kudus’ümüz günlerdir namaz kılınmasına kapanıyorsa bu gelinecek son noktadır." dedi.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın esaret altında olmasının nedeninin Müslümanların parça parça olmalarından kaynaklandığını aktaran Elibüyük, "Buradan İslami STK’lar ve Sivil Toplum örgütlerine şu çağrıyı yapmak istiyorum: 20 Milyonluk bir şehirde yaşıyoruz. 3 gündür çıkan seslere bakıyoruz maalesef çok cılız. Bize ne oldu ki meydanları doldururken, en azından İsrail’e lanet okuyup, kınıyorduk artık bunu yapmaktan bile aciz bir duruma gelmişiz. Bugün Kudüs, Mescid’i Aksa esaret altındaysa bu İsrail’in, Siyonistlerin çok güçlü olmalarından değildir. Bu pervasızlıkları güçlerinden kaynaklanmıyor. Bu kadar cürretkar olmaları Müslümanların parça parça olmaları ve bir şemsiye altında bir araya gelmemelerindendir." diye konuştu.
Hükümete yetkililerine çağrıda bulunan Elibüyük, "Bırakın konjonktürel durumu, hassasiyetleri. Bugün kaç gündür Mescid’i Aksa’mız esaret altındaysa, Müslümanlar ibadetlerini yapamıyorlarsa gelinecek nokta hangi aşama ki hükümetler sesini yükseltsin? Bu, gelinen son noktadır. Bu nedenle başta Türkiye hükümetine ve diğer İslam yöneticilerine çağrımı yeniliyorum. Artık bir araya gelin. Kudüs ve Mescid’i Aksa’nın özgürleşmesi için ne yapılması gerekiyorsa başta Başkonsoloslukların kapatılması olmak üzere ne yapılması gerekiyorsa bir an önce yapılmalıdır." şeklinde konuştu.
Özgür Kudüs Platformu Başkanı Mehmet Eşin de Filistin halkının ve direnişinin yanında olduklarını söyledi.
"Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder" ayetini hatırlatan Eşin, Müslümanların Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmaya çalışması durumunda Allah’ın kendilerine yardım edeceğini ifade eti.
Sözlerine tüm dünya Müslüman şehitlerini selamlayarak başlayan Fatih Akıncıları Derneği Onursal Başkanı Mehmet Şahin ise ümmetin direniş cephesi olan Kudüs’ün özgürleşmesiyle birlikte tüm ümmetin özgürleşeceğine vurgu yaparak bu yüzden Kudüs davasını çok önemsediklerini söyledi.
Küresel güçlerin Müslümanları mezhep ve etnik milliyet üzerinden parçalamaya çalıştığına dikkat çeken Şahin, tüm Müslümanların buna karşı uyanık olması gerektiğini belirtti.
"Kardeşlerimiz öldürülüyorsa ümmet ve vahdet bilincinden uzak olmamızdan dolayıdır"
Şahin, "Kardeşlerim, elbette hepimiz bir mezhebe dahiliz. Ancak mezheplerimizin din olmadığının farkında olmalıyız. Ve Müslüman kimliğimizi ön plana çıkartmalıyız. Ancak bu şekilde ümmet ve vahdet içerisinde olabiliriz. Yine etnik kimliğimiz kutsarsak; Türklüğümüzü, Kürtlüğümüzü, Araplığımızı kutsarsak ümmet bilincimize zarar veririz. Buna çok dikkat etmemiz gerekir. Eğer bugün İslam coğrafyasında kardeşlerimiz öldürülüyorsa, evlerimiz başlarımıza yıkılıyorsa ve bacılarımızın iffeti kirletiliyorsa ümmet ve vahdet bilincinden uzak olmamızdan dolayıdır." dedi.
Program yapılan dua ile sona erdi.
İLKHA